Kelebek Magazin

207 kiloluk marimba ile uluslararası sahnelerde alkış topluyor

Türk sanatçı Lerzan Tuncer, hayatını, vurmalı bir çalgı olan “marimba”nın sesini hem yurt içinde hem de yurt dışında duyurmaya adadı.

Diyarbakır’da 1985 yılında dünyaya gelen, 1998’de Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarında müzik eğitimine başlayan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarından mezun olan Lerzan Tuncer, yaşamına 200 kilogram ağırlığa sahip marimba ile yön verdi.

Dokuz Eylül Üniversitesindeki yüksek lisans eğitiminin ardından kökeni Afrika’ya dayanan, Güney Meksika ve Kuzey Guatemala’da üretilen marimbanın virtüözü olmak isteyen Tuncer, 2011’de İsviçre’nin başkenti Bern’e gitti.

Dünyaca ünlü marimba sanatçılarıyla çalışmalar yapan Tuncer, Zurich University of Arts ve The Luzerne Conservatory’de marimba profesörü Raphael Christen, Jeannine ve Morgan Maddox ile perküsyon ve oda müziği çalıştı.

İsviçre’de 2012’de Jeannine ve Morgan Maddox ile “Three Friends Drumming” adlı uluslararası trio topluluk oluşturan sanatçı, Almanya, Fransa, Danimarka ve İtalya’da konserler verdi.

Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezinde (YÜSEM) yarı zamanlı öğretim elemanı olarak görev yapan Lerzan Tuncer, hem İzmir Devlet Senfoni Orkestrası konserleri gibi önemli yurt içi etkinliklerde sahne alıyor hem de yurt dışındaki resitallerde, konserlerde Türk marimba sanatçısı olarak övgü topluyor.

“SESİNİ ÇOK SEVİYORUM” 

Lerzan Tuncer, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezindeki provaları öncesi, AA muhabirine, enstrümanını çok sevdiğini söyledi.

Klasik müzik sanatçısı olduğunu, vurmalı çalgılar bölümünden mezun olduğunu anlatan Tuncer, konservatuvarın ilk yılında Çukurova Senfoni Orkestrası’nda bir marimba gördüğünü belirtti.

Tuncer, marimbanın gül ağacından yapılmış tuşlarına malletlerle vurulmasıyla elde edilen sesine hayran kaldığını ifade ederek, “Gerçekten bana çok hitap eden bir enstrüman. Onun haricinde görsel olarak da hoşuma gidiyor. Mental güç gerektiriyor. Çalışırken keyif alıyorum. Yeni yüzyılın enstrümanı olması beni çok heyecanlandırıyor. Eserlerini çaldığım bestecilerle birlikte çalışabilme fırsatım var. Her defasında benim için yeni bir heyecan oluyor bu.” dedi.
Lerzan Tuncer, Türkiye’de az sayıda olan marimbanın virtüözlük gerektiren, piyano ve keman gibi solo kullanılabilen bir enstrüman olduğuna dikkati çekti.

Gönül verdiği enstrümanı öğrenebilmek için İsviçre’ye gittiğini ve dünyanın tanınmış ustalarından eğitim alma fırsatını bulduğunu belirten Tuncer, uluslararası organizasyonlarda Türk bir sanatçı olarak sahne almanın da gurur verdiğini vurguladı.

“TAŞIMASI DA VAZGEÇMESİ DE ZOR” 

Marimba öğrenmenin, edinmenin ve taşımanın büyük zorluklar barındırdığını vurgulayan Tuncer, “Çok meşakkatli bir enstrüman. Bir kere edinilmesi zor. Ülkemizde bulunmaması zorluklar içeriyordu. 82 il varsa belki 5’inde marimba bulabilirsiniz. Taşınması zor, 207 kilogram bir ağırlığa sahip çantalarıyla birlikte. Mesela geçtiğimiz yaz Zürih’ten getirmeye çabaladığımızda bürokratlardan yardım alarak bazı zorlukları aştık. Bu anlamda bir keman gibi, bir flüt gibi rahat taşınamıyor olması zorluklarından biri.” dedi.

Enstrümanın kendisine sorumluluk da yüklediğine işaret eden Tuncer, bırakma noktasına geldiği anlarda birlikte çalıştığı sanatçıların verdiği emek ve bilgi birikimini başkalarına aktarma duygularıyla yeniden sanatına sarıldığını söyledi.

Türkiye’yi yurt dışında temsil edecek yeni sanatçılar yetiştirmek için çalışmalarını sürdüreceğini dile getiren Tuncer, “Hedefim yapabileceğimin en iyisini yapmak. Aslında günümüzde, dünyamızda iyi marimba sanatçıları var. Şimdi yeni kuşaktan daha da iyi gençler çıkıyor. Türk sanatçısı olarak dünyada müziğe sunabileceğim katkıları sunabilmek istiyorum.” diye konuştu. AA

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ