300 yıllık 1737 tahıl ambarı ile arı sereni belgelendi
Antalya’da ilçesinde çivi kullanılmadan sedir ve taştan yapılan, bazılarının içinde Osmanlıca yazılar bulunan ve en az 300 yıllık geçmişi olduğu …
Antalya’da ilçesinde çivi kullanılmadan sedir ve taştan yapılan, bazılarının içinde Osmanlıca yazılar bulunan ve en az 300 yıllık geçmişi olduğu değerlendirilen 1658 tahıl ambarı ile 79 arı sereni, kayıt altına alındı.
Antalya Elmalı ilçesi, antik dönemlerden bu yana Kıbrıs, Mısır, Rodos ve bölgedeki diğer adalara tahıl gönderilen bir merkez olarak biliniyor. Bu tahıl ambarları ve arı serenlerinin tespiti ve korunması için AB Ortak Kültür Mirası kapsamındaki ‘Teke Yaylası Elmalı’da Geleneksel Tahıl Ambarları ve Arı Serenlerinin Belgelenmesi, Sayılaştırılması ve Tanıtımı Projesi (KIRKAMBAR)’ tamamlandı.
Proje, Antalya Kültürel Miras Derneği (ANKA), Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Elmalı Belediyesi ve Avusturya Akdeniz ve Anadolu Kültürel Miras Derneği (DİSKELES) iş birliğiyle hayata geçirildi. Bölgede en az 300 yıllık oldukları değerlendirilen tahıl ambarları ve arı serenlerinin belgelenmesi için web tabanlı harita oluşturuldu.
1658 TAHIL AMBARI, 79 ARI SERENİ
ANKA Başkanı, Kültürel Miras Uzmanı Arkeolog Dr. Selda Baybo, proje ile birlikte 1,5 yıllık saha çalışmasının yapıldığını, böylece atıl kalan tahıl ambarları ile arı serenlerinin belgelendiğini kaydetti. Bölgenin önemli kültürel miras değerleri olduğunu belirten Dr. Baybo, “Bölgedeki tahıl ambarları ve arı serenlerini kayıt altına alıp, web üzerinde haritasını oluşturduk. Toplamda 1658 tahıl ambarı ve 79 arı sereni belgelendi. İlk başladığımızda bu kadar beklemiyorduk, bu sayıya biz de şaşırdık” dedi.
SEDİR AĞACINDAN YAPILMIŞLAR
Elmalı bölgesinin antik çağlardan itibaren hep tahıl ile anıldığını ve Antalya’nın da bir tahıl deposu olduğunu hatırlatan Dr. Baybo, “Buradan Kıbrıs, Mısır, Rodos ve adalara tarihin her döneminde yüklü tahıl ticareti yapılmış. Saha çalışmalarında bunların izlerini görüyoruz ve bu kültürün devam etmesini isteriz. Tahıl ambarları sedir ağacından, geçme tekniğiyle yapılmış ve çivisiz. Sedir ağacı olduğundan haşere ve böcek girmiyor. Yerli halk tarafından içindeki tahılın 10-15 seneye kadar korunduğu söyleniyor. Tahıl için en kıymetli depo. Artık günümüzde büyük depolar var; bunların bir kısmı kullanılmıyor, hala kullanılan da var. Ama ya depo ya da yakacak odun olarak görülüyor” diye konuştu.
‘OSMANLI ÖNCESİNDE DE BU KÜLTÜR VAR’
Tespiti yapılan tahıl ambarları ve arı serenlerinin restorasyonunun sağlanmasını hedeflediklerini kaydeden Dr. Baybo, “Saha çalışmalarına göre, en az 300 yıllık geçmişleri olduğunu belgeledik. Osmanlı kayıtlarında pek çok ambar fiyatına rastladım. Bazı ambarlarda Osmanlıca yazılar var. Kayıtlardan yola çıkarak Osmanlı öncesinde de bu kültürün var olduğunu biliyoruz. Bir ambarda yapılacak detaylı çalışmalarla tam yaşı çıkartılabilir” ifadelerini kullandı.
RESTORASYON VE MÜZE HEDEFİ
Bu konuda Avrupa ile ortak bir kültüre sahip olunduğunu dile getiren Dr. Baybo, “Bu değerler insanlığın hafızası; İspanya’dan Portekiz’e, Fransa, İtalya, Almanya, Avusturya hepsinde tahıl ambarları var. Avusturya’dan DİSKELES projede ortağımız. Avusturya’da 3 günlük program yaptık. 300, hatta 500 yıla yakın korunmuş, müzeye çevrilmiş. Koruma altında olduğundan dünya çapında ödüller almış müzeler gezdik. Bu koruma kültürü biraz daha erken başlamış. Biz de bu deneyimi Elmalı’ya taşımak istiyoruz” dedi.
TAHIL AMBARLARI
Tahıl ambarları; sedir ağacından ve çivi kullanılmadan geçme tekniği ile inşa edilmiş, toprak ile bağlantısı taşıyıcı ayaklar aracılığıyla kesilen, içi dört hazneli, dışı ev tipindeki yapılar olarak biliniyor. Avrupa’nın farklı bölgelerinde Troadkasten (Avusturya), Treppenspeicher (Almanya), Horreo (Galicia/Spain), Rascard (İtalya) gibi adlarla anılan ambarlar, Elmalı’daki örnekleri gibi dünyanın ‘ortak kırsal mirası’ olarak adlandırılıyor.
ARI SERENLERİ
Elmalı serenleri de arı yetiştiriciliği için inşa edilmiş, yükseklikleri 3-5 metre arasında değişen kule formlu yapılar olarak tarif ediliyor. Bu kulelerin üzerine ardıç ağacından oluşan kara kovanlar piramidal şekilde dizilerek, çatıyı oluşturuyor. Serenler, form ve bal üretimi gibi spesifik işlevleri açısından Türkiye’nin güneybatısı dışında, dünyanın geri kalan bölgelerinde karşılaşılmayan özgün kırsal miras unsurlar olarak değerlendiriliyor.
Her iki geleneksel halk mimarlığı ürününün Elmalı bölgesinde etno-arkeolojik değeri olduğunu belirten uzmanlar, yapıların formları nedeniyle bölgenin eski çağlara uzandığını da aktardı. (DHA)