45 yıldır ünlülerin imzalı fotoğraflarını saklıyor
Tokat’ın Reşadiye ilçesinde yaşayan Ömer Coşkun (63), gençlik yıllarında sanat ve spor dünyasından ünlülere mektup yazarak topladığı imzalı …
Tokat’ın Reşadiye ilçesinde yaşayan Ömer Coşkun (63), gençlik yıllarında sanat ve spor dünyasından ünlülere mektup yazarak topladığı imzalı fotoğrafları 45 yıldır özenle saklıyor.
Ömer Coşkun, 1977’den 1979’a kadar dönemin sanatçı ve sporcularından, yazdığı yüzlerce mektupla imzalı fotoğraf istedi. Bazı sanatçı ve sporcular mektuplara yanıt vererek Coşkun’a imzalı fotoğraflarını gönderdi.
Zaman içinde Ayhan Işık’tan İlhan İrem’e, Zeki Müren’den Emel Sayın’a, Fatih Terim’den, Alparslan Eratlı’ya müzik, sinema ve spor dünyasından isimlerin imzalı fotoğraflarına sahip olan Coşkun’un koleksiyonunda iki yüzden fazla fotoğraf bulunuyor.
Ayrıca, tüm zamanların en iyi boksörü kabul edilen Muhammed Ali’yle olan fotoğraf da yer alıyor.
İlçede emlakçılık yapan Ömer Coşkun, 1974 yılında ortaokulu bitirdikten sonra babasının bakkalında çalışmaya başladığını söyledi.
Televizyon ve internetin olmadığı dönemlerde, ünlülerin imzalı fotoğraflarına sahip olmanın çok değerli olduğunu ifade eden Coşkun, “Sporcular, artist ve sanatçılardan mektup yazarak imzalı fotoğraflarını istedim. İlçemiz küçük bir yer olduğundan sosyal faaliyet yoktu. Başka yapacak bir şey yoktu. Kahve alışkanlığımız filan yoktu. 1979 yılında askere gidene kadar bunu biriktirdim.” dedi.
“BİR SANATÇIYA 10 DEFA MEKTUP YAZDIM, CEVAP VERMEDİ”
Mektuplara cevap verilmediğinin de olduğunu belirten Coşkun, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir sanatçıya 10 defa mektup yazdım, cevap vermedi. Bir defa mektup yazdığımda fotoğrafını gönderenler oldu. Gönderenler sağ olsun. Bunları biriktirdim, 45 senedir saklıyorum. Bunlara olan sevgim devam ediyor. Fakat her yaşın kendine has bir şeyi var. O zamanki şevkim olsa yazar yine isterim. O dönemde dükkanda ben olmadığım zaman gelen fotoğrafları babam vermiyordu bana. Sonra postacının geliş saatlerini öğrenmiştim. O saatlerde muhakkak dükkanda olmaya çalışıyordum. Babam sevmiyordu, ‘Böyle boş işlerle uğraşma’ diyordu. Ben onları 45 yıldır marketten kalma çelik kasamda saklıyorum. Çocuklara bırakacağım. Ben öldükten sonra ne yaparlar bilmiyorum.” (AA)