Egzersize motivasyonunuz yok mu? Bir de bu 6 yöntemi deneyin!
Egzersiz yapmak, çoğu insan için oldukça zorlayıcı bir aktivite olabiliyor. Ama hem sağlıklı olmak hem formda kalmak için de egzersiz yapmak şart …
Egzersiz yapmak, çoğu insan için oldukça zorlayıcı bir aktivite olabiliyor. Ama hem sağlıklı olmak hem formda kalmak için de egzersiz yapmak şart. McMaster Üniversitesi’nden Dr. Jennifer Heisz da egzersiz yapmayı motive edecek 6 adet tüyo paylaştı. Artık spor yapmak sandığınızdan da kolay olacak!
Çoğu zaman egzersiz yapmak kaçınılan bir aktivite olabiliyor. Vücuda ne kadar faydalı olduğunu bilinse de, sırf üşendiği için bile sporu erteleyen birçok insan var. Kanada’daki McMaster Üniversitesi’nde Kinesiyoloji alanında doçent olan ve kurucusu olduğu NeuroFit Lab’ın direktörlüğünü yürüten Dr. Jennifer Heisz da benzer yollardan geçmiş. Sonunda beyin sağlığı uzmanlığını kullanarak egzersiz yapmak için motivasyon sağlayacak birkaç yöntem geliştirmiş.
The Times’ın haberine göre, insanın kendisini egzersiz yapmaya ikna etmek için yardımcı olabilecek bu tüyolar, beynin sunduğu bahanelerin ve zihinsel engellerin üzerinden gelmeye yardımcı olabilir. Heisz’ın çalışmaları beynin karmaşık mekaniğini inceleme odaklanıyor. Kendisi de benzer zorlu süreçlerden geçtiği için akademik bilgisini ve çalışmalarını “spor için motivasyon”a yönlendirmiş.
Dr. Heisz, “çoğu insan gibi ben de egzersiz yapmakta çok zorlanıyordum” diyor. “Düzenli bir spor rutini oluşturmam yıllarımı aldı ve benim için çok uzun, acı dolu bir süreçti. Kendimle mücadele etmek zorunda kaldığım o kadar çok zaman oldu ki… Eğer yorgunsam, stresliysem ya da sadece kötü hissediyorsam üstüne spor yapmak da istemezdim” açıklamasında bulunuyor.
Bu sözler size oldukça tanıdık gelebilir. Heisz’ın söylediğine göre, beynimiz, bizi, günü geçirmek için gereken minimum fiziksel çabanın ötesindeki herhangi bir şeyden kaçınmaya programlıyor. “Evrimsel bir bakışla söylenebilir ki, avlanmak için enerjiyi korumamız gerekiyordu ve böylece beynimiz bizi başka bir anlamda tembelleştirmeyi öğrendi. Günümüzde de daha aktif olmak için aldığımız kararlara karşı geliyor. Tamamen evrimsel bir durum. Artık hayatta kalmak için yiyecek aramamıza gerek yok, bu yüzden bu rahatlama ve iyileşme dürtüsünün üstesinden gelmek için sürekli olarak beynimizle mücadele ediyoruz.”
Bu bakış açısıyla dört yıl önce yola çıkan Dr. Heisz, kendini kobay olarak kullanarak çalışmalarına başladı. Yeni kitabı Move The Body, Heal The Mind’da da akademiden triatlon sporculuğuna uzanan deneyimlerini, antrenman rutinlerini ve işe yarayacak tüyoları paylaşıyor.
“İstemediğimde devam etmek için stratejiler geliştirdim ve bu sayede hayatımın sonraki on yılında hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğum zihinsel dayanıklılığı kazandım. Sadece egzersize nasıl devam edeceğimi değil, egzersizin bedenimi ve zihnimi nasıl geliştirebileceğini de öğrendim.” diyen Heisz’ın geliştirdiği yollar size de yardımcı olabilir.
Eğer siz de motivasyon sorunu yaşıyorsanız işte spor yapmak için size yardımcı olabilecek öneriler:
-
AĞZINIZI ŞEKERLİ BİR İÇECEKLE ÇALKALAYIN
Evet, yanlış okumadınız. Dr. Heisz’ın favori tüyolarından biri, ağzınızı şekerli bir içecekle çalkalamak. Bu enerji içeceği ya da seyreltilmiş akçaağaç şurubu bile olabilir. Bu yöntemi, egzersizden hemen önce yapmanız gerekiyor. Neden mi? Çünkü bu adımla beyne enerji geleceği sinyalini vermiş oluyorsunuz.Beyin her zaman enerjiyi korumayı ve egzersiz yapmamayı sağlamanın yollarını arar, ancak bu durumu, spor içeceği numarası gibi hareketlerle geçersiz kılmanın yolları vardır. Sahte bir şeker vaadi ve enerji rezervlerinin bol olduğuna dair sinyalle, beyin dopamin salmaya başlar, böylece biz de harekete geçmeye hazır oluruz.
Ayrıca Birmingham Üniversitesi’nden araştırmacılar da ağzı şekerli bir içecekle 5 saniye boyunca çalkalamanın beynin motivasyonla ilgili kısımlarını uyardığını tespit ettiler.
2. KENDİNİZLE PAZARLIK YAPIN
Muhtemelen herkes bu yöntemi değişen derecelerde defalarca denedik. Heisz ise farklı bir yaklaşımla, egzersiz yapamayacak kadar stresli veya yorgun olduğunda en sevdiği yaklaşımın kendi kendiyle müzakere etmek olduğunu söylüyor.
“Kendime egzersizi yapacağım zamanı söyleyerek psikolojik engeli aşıyorum, ancak antrenmanımın yoğunluğunu değil” diyor. “İstediğim kadar yavaş gidebileceğimi ya da koşmak yerine parkta bir tur atabileceğimi söyleyerek kendimi kandırıyorum.”
Egzersize yönelik bu daha şefkatli yaklaşım, koltuktan kalkmanız için yeterli teşvik sağlayabilir. Hareket etmeye başladığınızda, aktivite beyni daha enerjik hissetmek için ihtiyaç duyduğu besinler ve kimyasallarla besler, böylece beklenenden daha fazlasını yapabilirsiniz. Egzersiz yapmak için muazzam zihinsel bileşenleriniz mevcut ve sadece 100 metre yürümek gerektiğini düşünmek bile zihniyeti değiştiriyor, bu şekilde beyin kandırılabilir.
3. EGZERSİZDEN ÖNCE FAVORİ MÜZİKLERİNİZİ DİNLEYİN
Sevdiğiniz müzikleri dinlemek beyniniz için kuvvetli bir etki yaratır. Sadece duymak bile, beyninizi daha iyi hissettiren dopamin ile doldurur. Bunu bir antrenmana gitmeden önce yaparsanız, beynin zevk merkezini aktive etmiş olursunuz, böylece spora başlangıcı çok daha az zahmetli hissettirir.”
Brunel University London’ın Ses ve Görüntü İnovasyonları grubu da birçok insan için klasik müziğin egzersiz için en iyi “işitsel başlangıç” olduğunu ortaya çıkardı. Örneğin Ravel’in Bolero’su dakikada ortalama 70 vuruşluk bir tempo ile başlar ve ortalama bir kişinin normal kalp atış hızına yakındır.
Ya da Mozart’ın Symphony No. 40 in G Minor, KV. 550 – 4.Finale Allegro Assai eseri de iyi bir zihinsel destek olur. Aslında kendinizi motive etmek için özellikle bunları çalmanıza gerek yok. Eğer dinlediğiniz herhangi bir müzik size iyi hissettiriyorsa egzersiz konusunda da iyi bir başlangıç yapmanızı sağlayacak.
4. NEFESİNİZE ODAKLANIN
Nefes almak sandığınızdan daha önemli. Eğer egzersiz yaparken devam zorunluluğu çekiyorsanız spor esnasında nefesinize dikkat etmek işe yarayabilir. Heisz’a göre, nörobilim, doğru nefes almanın olumsuz düşüncenin üstesinden geldiğini kanıtlıyor. Beyin aynı anda birçok şeyi yapabilen paralel bir işlemci iken, zihnin tek bir yolu vardır ve sadece bir şeyi yapmakla başa çıkabilir. Yani zihninizi nefes alma kalıplarıyla meşgul ederseniz, olumsuzluklara odaklanmak için daha az zamanı olur.
Heisz’ın aktardığı bir araştırmaya göre, hiç yoga veya farkındalık eğitimi yapmamış 26 kişiye vücut pozisyonuna ve burnunun altındaki hava gibi nefes alma duyumlarına odaklanarak nefeslerine dikkat etmeleri öğretiliyor.
İki hafta sonra katılımcılar bir dizi tehdit edici fotoğrafa bakarken beyin taramaları yapılıyor. Katılımcılar nefes almaya odaklandıklarında, beyinlerindeki amigdala aktivitesi azaldı ve bu da daha az kaygıya neden oluyor. Bu arada beynin rasyonel kısmındaki aktivite artıyor, bu da plumsuzluğu azaltıyor.
Nefes çalışması, yoga ve Tai Chi gibi aktivitelerin ayrılmaz bir parçasıdır, ancak Londra’daki Roehampton Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, nefese dikkat etmenin yürüyüş veya koşma dahil herhangi bir aktiviteye benzer faydalarla birleştirilebileceğini gösterdiğini ortaya çıkarıyor.
5. BİYOLOJİK SAATİNİZİ BENİMSEYİN
Eğer gece kuşuysanız ve egzersizlerinizin zamanlaması biyolojik saatinize uymuyorsa, işten önce spor salonuna gitmeye çalışmanız ters tepebilir. Birmingham Üniversitesi’nin Biyolojik Bilimler bölümündeki sporcular üzerinde yapılan araştırma, her kişinin vücut saatinin farklı bir zirve performans süresi gösterdiğini ortaya çıkardı. Buna göre gece oturmayı seven kişilerden sabah antrenmanı yapmaları istendiğinde %26 daha kötü performans gösterdiler.
Vücut saatinizi öğrenip spor programınızı buna göre senkronize etmeye çalışmak egzersizi daha keyifli hale getirebilir. Bunun için sabahları mı akşamları mı daha enerjik hissettiğinizi ölçerek ilk adımı atabilirsiniz.
6. BAŞKALARIYLA DA EGZERSİZ YAPIN
Dr. Heisz, başkalarıyla egzersiz yapmanın iyi bir motivasyon unsuru olduğunu savunuyor. Sosyal bir unsur varsa ve çevrenizde bir “egzersiz arkadaşınız” varsa, spora bağlı kalmanızın daha muhtemel olduğunu kanıtlayan çok sayıda araştırma var. Bournemouth Üniversitesi’nde yapılan araştırma, yaşlı yetişkinlerin gruplar halinde çalıştıklarında egzersizi bırakma olasılıklarının daha düşük olduğunu ortaya çıkardı.
Birileriyle birlikte spor yapmanın başka bir getirisi daha var: Sosyal egzersizler beyninizi de genç tutmanıza yardımcı olabilir. Beyniniz sosyal uyarılardan yoksun olduğunda yavaş yavaş kurur ve yetileriniz kaybolur. Fiziksel aktivite ve sosyal etkileşim, bilişsel sağlık için iyidir. Başkalarıyla egzersiz yapmak her ikisini de sağlar.