Altı kaval, üstü şeşhane (Engin Öztürk)

Hatta ayağa doğru inene kadar her şey çok güzeldi ama o lastikli paça ve çorapsız bilek için düşman olmaya gerek yok.
Giydiği jean’i klasik paça olarak düşünün, sonuç ne kadar güzel değil mi?
Yazık olmuş, ne diyeyim?

Cool mu, aykırı mı? (Haluk Akakçe)

Haluk Akakçe bence gereksiz abartısı ve sanatından çok kıyafetleriyle ön planda.

Akakçe bu sefer, kendi giyimine göre ilk defa normal diye kategorize edebileceğimiz bir stille karşımızda.
Pijama üzerine giydiği hırkası ve kullandığı aksesuvarlarını beğendim.
Bu kadar aykırılık tabii ki güzel çünkü içinde bir stil barındırıyor ama dozunu aştığında ise…
İşte orası tartışma konusu.

Doğuştan gelen güzellik (Deren Talu)

Daha önce Deren Talu’yu yaşına göre ağır makyaj yaptığı ve frapanlığı nedeniyle eleştirmiştim.

O günden beri dikkat ediyorum, elinden geldiğince doğallığa döndü.
Şu an karşımda genç, dinamik ve tam olması gerektiği gibi çok hoş bir genç kadın görüyorum ve bakmalara doyamıyorum.
Stili de sadeleşmeye başladı.
Siyah ve beyazı tam kıvamında kullanmış. Bayıldım.