Tekrar izlemeye cesaret edemeyeceğiniz kalp ritminizi değiştirecek en iyi korku filmleri
Birkaç saatliğine bambaşka dünyaların kapılarını aralayan sinema dünyasında dramdan animasyona, komediden gerilime kadar pek çok yapımla heyecan dolu dakikalar yaşayabilirsiniz. Eğer kalp ritminizi yükseltece filmler favorinizse sizin için harika tavsiyelerimiz var! İşte, gözünüz kapalı izleyeceğiniz son dönemlerin en iyi korku filmlerini sizler için listeledik.
Birkaç saatliğine bambaşka dünyaların kapılarını aralayan sinema dünyasında dramdan animasyona, komediden gerilime kadar pek çok yapımla heyecan dolu dakikalar yaşayabilirsiniz. Eğer kalp ritminizi yükseltece filmler favorinizse sizin için harika tavsiyelerimiz var! İşte, gözünüz kapalı izleyeceğiniz son dönemlerin en iyi korku filmlerini sizler için listeledik.
Kimileri için film izlemek yalnızca boş vakitleri değerlendirmek değil adeta bir tutku haline dönüşebiliyor. Dünya sinemasına adını altın harflerle yazdıran pek çok yapımı bir solukta izleyen sinemaseverler ise yepyeni filmlerle listelerini doldurmaya devam ediyor. Komediden drama, aksiyondan animasyona kadar geniş bir izleyici kitlesine ulaşmayı başaran sinema dünyasında en çok tercih edilen tür ise çoğu zaman korku filmleri oluyor. Eğer siz de yayınlandıkları yıldan itibaren izlenme rekorları kıran korku filmleriyle gününüze heyecan katmak isterseniz doğru yerdesiniz demektir! Gelin, son dönemlerin en çok izlenen korku filmlerine birlikte göz atalım.
- COBWEB (ÖRÜMCEK AĞI)
Senaryosunu Chris Thomas Devlin’in kaleme aldığı ve Samuel Bodin’in yönetmenliğini üstlendiği “Cobweb”, gizem dolu bir öykü içerisinde sürüklenmek isteyenler için harika bir seçenek olacaktır. Lizzy Caplan, Antony Starr ve Cleopatra Coleman’ın başrolünde yer aldığı yapım, evde yaşadığı tuhaf olayların nedeninin ailesinin sakladığı sırlar olabileceğini düşünen küçük bir çocuğun yaşadıklarını konu ediyor.
Peter, ailesiyle birlikte küçük bir kasabada yaşayan sekiz yaşında ufak bir çocuktur. Bir gece yatak odasının duvarlarında gizemli sesler duymaya başlayan Peter, bu durumu ailesiyle paylaşır. Ancak ailesi bu seslerin Peter’in hayal gücünün ürünü olduğunu söylese de öğretmeni bu konudan şüphelenmeye başlar. Her geçen gün korkusu artan Peter, ailesinin ondan korkunç bir sır sakladığına inanmaya başlar.
- LANETLİ ÇOCUK
2016 yılında vizyona giren ve sinemaseverler tarafından büyük beğeni toplayan “Lanetli Çocuk”, gerilim, gizem ve korku üçlüsünü aynı anda izleyenlerle buluşturmayı vadediyor. William Brent Bell’in yönetmen koltuğunda oturduğu yapım, Amerikalı genç bir kadın olan Greta’nın İngiltere’nin kalabalık yerleşimlerinden uzak bir köyünde 8 yaşındaki bir erkek çocuğuna dadılık yapmayı kabul etmesiyle başlıyor.
Ancak Greta karşısında bir çocuk görmek yerine porselen bir bebekle karşılaşır. Aile, 20 yıl önce kaybettikleri çocuklarının acısını hala üzerinden atamamıştır ve bu porselen bebeği çocuklarının yerine koymayı tercih etmektedir. Bakıcılığa başlayan Greta’nın uyması gereken çok keskin kurallar olsa da ne var ki Greta bu kuralları çiğner ve oyuncak bebek, hayatında karşılaştığı en büyük kabus olur.
- US (BİZ)
Jordan Peele’nin senaryosunu kaleme aldığı ve yönetmenliğini üstlendiği 2019 yapımı “Us”, her sahnesinde gerilimi derinden hissedebileceğiniz dikkat çeken bir film. Başrollerini Lupita Nyong’o, Winston Duke, Elisabeth Moss ve Tim Heidecker’ın paylaştığı Oscar ödüllü yapım, “doppelgänger” yani kişinin kendisiyle karşılaşması terimi üzerinden işlenmiştir.
Adelaide ve Gabe Wilson birbirlerini ve ailelerini çok seven bir çifttir. Hayatları yorucu olduğu için çocuklarını da alıp Kaliforniya’da sakin bir tatil yapmak isterler. Ancak geçmişte travma atlatmış olan Adelaide, sahilde birkaç saat geçirdikten hemen sonra ailesinin başına bir şey gelmesinden paranoyak bir şekilde korkmaya başlar. Adelaide’in bu korkusu bir anda ailenin karşılarında kopyalarını bulmasıyla haklı bir yön bulacaktır. Her adımında tahmin sınırlarını zorlayan bu yapım, sizi sonuyla da oldukça şaşırtacak!
- YOU SHOULD HAVE LEFT (AYRILMAMALIYDIN)
Kevin Bacon ve Amanda Seyfried gibi yıldız oyuncuları kadrosunda barındıran “You Should Have Left”, klasik bir korku filminden öte aklın sınırlarını zorlayacak gerçeklik algısını izleyenlere düşündürüyor. Psikolojik gerilim türündeki filmde orta yaşlı bir adam olan Theo Conroy ve genç aktris eşi Susanna evliliğinde sorunlar yaşamaktadır. İlişkilerini onarmak isteyen Theo ve Susanna, altı yaşındaki kızları Ella ile birlikte Galler kırsalında sakin bir tatil yapmak ister. Tatilin ilk günleri çift için oldukça verimli geçse de çok geçmeden kendilerini büyük bir kabusun içinde bulurlar.
Avusturyalı ve Alman yazar Daniel Kehlman’nın 2016 yılında yayımlanan aynı adlı romanından uyarlanan ve Jurassic Park, Stir of Echoes, Mission: Impossible, Spider-Man gibi yapımların usta senaristi David Koepp’un yönetmenliğini üstlendiği yapım, mutlaka listenizde yer almalı.
- DRAG ME TO HELL (KARA BÜYÜ)
Sam Raimi’nin yazıp yönettiği 2009 yapımı doğaüstü korku filmi olan Drag Me To Hell, klişe bir senaryo üzerinden ilerliyor gibi görünse de son dönemlerin en çok övgü toplayan yapımları arasında yer alıyor. Bir bankada kredi memuru olarak çalışan Christine Brown, müdür yardımcılığı pozisyonu için patronun gözüne girme çabası içerisindedir. Bir gün Christine’e Sylvia Ganush isimli bir çingene bankaya müşteri olarak gelir ve Christine’den, borçlarını ödeyebilmesi için, borçlarının bir süreliğine ertelenmesini talep eder.
Ancak Christine, müdür yardımcılığı görevini kaybedeceğini düşündüğü için ne kadar yalvarsa da çingeneye üçüncü bir erteleme vermez. Bunun ardından çingene, bir gün Christine’e otoparkta saldırır ve Christine’in giysisinden bir düğme koparır, düğmeye büyü yaparak Christine’e geri verir. Büyüye göre Lamia, 3 gün boyunca Christine’e işkence edecek ve 3. günün sonunda Lamia, Christine’i içinde sonsuza kadar kalacağı cehenneme sürükleyecektir.
- MORGAN
Yönetmen koltuğunda Luke Scott’ın oturduğu “Morgan”, bilimkurgu ve korku temasını aynı anda yaşamak isteyenler için eşsiz bir yapım. Kate Mara, Anya Taylor-Joy, Toby Jones, Rose Leslie, Boyd Holbrook, Michelle Yeoh, Jennifer Jason Leigh ve Paul Giamatti gibi yıldız isimleri kadrosunda barındıran yapım, çok büyük bir şirketin gizli laboratuvarlarda yaptığı çalışmalar sonucunda “yetiştirilen”, yapay DNA’lara ve doğa üstü güçlere sahip Morgan’ın etrafında gelişen sorunları işliyor.
1 ayda konuşmayı öğrenmiş, 6 ayda kendi kendine yetebilmeyi öğrenen Morgan, öfke nöbetine tutulduğu bir anda bilim adamlarından birinin ciddi şekilde yaralamasına neden olur. Durumun potansiyel risklerini gözlemlemek adına laboratuvara giden danışman Lee Weathers, bu tehlikeli projeyi durdurup durdurmama konusunda karar vermeye çalışırken aslında her şekilde çok geç kalmış olabileceklerini fark edecektir.
İYİ SEYİRLER!