Kelebek Magazin

CHP Covid-19 Danışma Kurulu’ndan çağrı

Salgın yönetiminde atılması gereken adımları açıklayan ve insanlığa çağrıda bulunan CHP Covid-19 Danışma Kurulu, “Gün salgına müdahil olma …

Salgın yönetiminde atılması gereken adımları açıklayan ve insanlığa çağrıda bulunan CHP Covid-19 Danışma Kurulu, “Gün salgına müdahil olma günüdür. Gün pandemiyi ciddiye alma zamanıdır. Göz ardı edilecek her detay daha çok hastalık ve ölüm anlamına gelecektir. Alınmayacak her tedbir, önlemleri almayanları sorumlu kılacaktır” açıklamasında bulundu.

CHP Covid-19 Danışma Kurulu yazılı bir basın açıklaması yaptı.

“AŞILARI EKSİK OLAN HERKES YENİDEN HASTALIĞA AÇIK HALE GELDİ”

İnsanlığa ‘acil çağrıda’ bulunan Kurul, “Gün salgına müdahil olma günüdür. Gün pandemiyi ciddiye alma zamanıdır. Göz ardı edilecek her detay daha çok hastalık ve ölüm anlamına gelecektir. Alınmayacak her tedbir, önlemleri almayanları sorumlu kılacaktır. Aşıları eksik olan herkes yeniden hastalığa açık hale gelmiştir. Hal böyleyken varyantı önemsememek, varyantın yayılımını azaltacak tedbirleri hayata geçirmemek ihmalden öte bir sorumsuzluktur. Yaklaşık iki yıllık salgın sürecinde, ülkemizde, Covid-19 hastalığının tanı, tedavi ve önlenmesine ilişkin olarak eksik, hatalı ve bilimsel olmayan uygulamalarla karşılaşılmıştır. Hastalığın giderek yaygınlaştığı bu dönemde salgının ve her bir olgunun bilimsel bilgiler ışığında yönetilmesi çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER SIRALANDI

Kurul, salgın yönetiminde yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

*Ülkemizde görülen olguların ve kaybedilen kişilerin dağılımı bilimsel epidemiyolojik ölçütlere uygun olarak yaş, cinsiyet, coğrafi yerleşim, meslek ve eşlik eden hastalıklar gibi özellikler dikkate alınarak kamuoyu ve bilimsel camiaya açıklanmalıdır.

*Aşılama oranları, kullanılan aşı dozu ve çeşitlilikleri, yaş grupları ve cinsiyete göre toplumla paylaşılmalıdır.

*‘Tam aşılı’ tanımı bilimsel ölçütlere uygun olarak yapılmalı ve gerçek tam aşılı oranı kamuoyuyla paylaşılmalıdır.

*Temaslı takibini de içeren filyasyon çalışmaları bilimsel ölçütlere uygun şekilde yürütülmeli ve salgın hızlı testlerin de kullanıma alınmasıyla yurttaşın yaşadığı evde, çalıştığı işyerinde, birinci basamak desteğiyle karşılanmalıdır.

*Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu aldığı her kararın gerekçesini topluma açıklamalıdır.

*Merkezi yönetim hiçbir ayrım gözetmeden yerel yönetimleri pandemi mücadelesine dahil etmeli, karar ve uygulamaların ortaklaşması sağlanmalıdır.

*Omikron varyantının bulaşma yolları ve bulaşma hızı dikkate alınarak, kapalı ortamlarda etkin havalandırmanın sağlanması ve bu durumun izlenmesi ve denetlenmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

*Maske ve respiratörler, belirli durumlarda değiştirilmesi gereken koruyucu malzemeler olup artan fiyatlar nedeniyle temin edilmeleri ve uygun kullanımları giderek güçleşmektedir. Maskelerin ve respiratörlerin, toplumdaki her bir birey ve sağlık çalışanları için uygun koşullarda temin edilmesi sağlanmalıdır.

*Okullar, bakım kurumları, cezaevleri, kışlalar gibi kalabalık ortamlardaki kişilere yönelik test kapasitesinin -hızlı antijen testlerinin de sürece dahil edilmesiyle- artırılarak olguların zamanında tanımlanması ve önlemlerin zaman geçirmeden alınması sağlanmalıdır.

*COVID-19 tanısı alanlar için izolasyon, temaslılar için karantina süreleri ülkemizin verilerine göre ve bilimsel ölçütler göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.

*Alışveriş merkezleri gibi kapalı ve kalabalık ortamlara girecek kişilerden son 48 saat içinde yapılmış negatif test sonucu istenmelidir. Hızlı testler mekan girişlerinde uygulanabilmelidir.

*Toplu ulaşım yoğunluğunun azaltılması için esnek mesai uygulamasına geçilmeli, pik dönemlerinde evden çalışma koşulları sağlanmalı, toplu ulaşım seferleri azami düzeyde arttırılmalıdır.

*Ülkemizde henüz hiç aşı olmamış milyonlarca yurttaşımızın olduğu göz önünde bulundurularak, öncelikle aşı tereddüdü yaşayan kişileri hedefleyen etkili aşı kampanyaları düzenlenmelidir. Kimi ülkelerde gerçekleştiği gibi düzenlenecek aşı kampanyalarında hedef gruba özgü sosyal, ekonomik ve kültürel motive edici uygulamalar hayata geçirilmeli, yerel inisiyatiflerden destek alınmalıdır. Söz konusu kampanyalar hedef gruplara özgü olarak kişi merkezli, çok dilli ve çok kültürlü bir yapıda olmalıdır.

*Çok geç kalınmış bir uygulama olarak 5-11 yaş grubunun aşılanması sağlanmalı ve bu çerçevede mRNA aşısının uygun doz versiyonu ülkemize kazandırılmalıdır.

*Omikron varyantına karşı inaktif aşıların etkinliğinin düşük olduğunu gösteren bilimsel yayınların sayısı giderek artmaktadır. Ülkemizde de kullanılmakta olan inaktif virüs aşısı Sinovac-Coronavac aşısına ilişkin olarak da omikron varyantına karşı düşük etkinlik gösterdiğine ilişkin farklı ülkelerden yayımlanmış veriler mevcuttur. Bu durumda özellikle risk  grubu içersinde yer alan kişilere inaktif aşılar yerine omikrona karşı çok daha etkili olduğu kanıtlanmış olan mRNA aşıları (ülkemizde Pfize-Biontech şirketinin ürettiği Comirnaty) uygulanmalıdır.

*Ülkemizde geliştirilmiş olması memnuniyet verici olan Turkovac aşısına ilişkin faz 1, 2, 3 çalışmalarının verileri en kısa sürede bilim insanları ve toplumla paylaşılmalıdır. Turkovac aşısının kitlesel uygulamasına aşının güvenli ve etkili olduğuna ilişkin bilimsel kanıtlar yayınlandıktan sonra geçilmeli, en kısa sürede aşının omicron varyantına olan etkisi ortaya konulmalıdır. Bir ihtiyati tedbir olarak bu sonuçlar alınana kadar mRNA aşılanmasına ağırlık verilmelidir.

*Hastanelerin hizmet ve alan kapasitesini aşan test ortamları değiştirilmeli, yurttaşların güvenle ve çok sıra beklemeden başvurabilecekleri test mekanları hastane dışı ortamlarda yaratılmalıdır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ