Nurettin Topçu’nun kitabın okullarda dağıtılmasına tepki

Antalya’da valilik tarafından yürütülen AHENK projesi kapsamında, karma eğitime karşı olan yazar Nurettin Topçu’nun “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı kitabı imza karşılığı öğretmenlere dağıtılıyor. Aleviliği de ‘bozuk ve çürümüş bir zihniyet’ olarak tanımlayan kitabın dağıtılmasına tepki gösteren Antalya Eğitim Sen Şube Başkanı Nurettin Sönmez; “Bu yaklaşım laik eğitim açısından problemlidir ve bir dayatmadır” dedi.

Antalya’da AHENK (Antalya’da Hedeflenen Eğitime Nitelik Kazandırma) Projesi kapsamında öğretmenlere imza karşılığı Nurettin Topçu’nun “Türkiye’nin maarif davası” kitabı dağıtılmasına Eğitim-Sen’den tepki geldi.

Konu hakkında yazılı bir açıklama yapan Antalya Eğitim Sen Şube Başkanı Nurettin Sönmez; “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı kitabı imza karşılığı öğretmenlere dağıtılıyor. Bu kitap okullarda mezhepçi, ırkçı nefret söylemini ve toplumsal bölünme ve kutuplaştırmayı hedefleyen bir içeriktedir” diye konuştu.

“TOPÇU, LAİKLİK DÜŞMANIDIR”

Sönmez açıklamasının devamında şunları söyledi;

“Nurettin Topçu eleştirel düşünceye, karma eğitime savaş açmış bir kişidir. Onun düşüncelerine göre laik, demokratik, katılımcı, çoğulcu eğitim zararlıdır.

MEB önceki yıllarda da bu kitabı öğretmenlerin okuması için baskı yapmış ama eğitim emekçilerinin tepkisi ile karşılaşmıştı.

Valilik eliyle dağıtılan Topçu’nun kitabı geçtiğimiz yıllarda çokça tartışılmış, laiklik, cumhuriyet ve hukuk devleti düşüncesine tamamen karşı, bilimsel içerikten yoksun ve laik eğitimi hedef alan bir içeriktedir.”

“NURETTİN TOPÇU ALEVİ DÜŞMANIDIR”

‘Türkiye’nin Maarif Davası’ kitabının Alevileri ‘terbiye etmek’ için mezhepçi eğitim politikalarını ifade eden içeriğe sahip olduğunu aktaran Sönmez;

“Nurettin Topçu’ya ait ‘Türkiye’nin maarif davası” kitabı Aleviliği ‘bozuk ve çürümüş bir zihniyet’ olarak tanımlayarak Alevi nefreti yayıyor.

Peki soruyoruz, okullarda bu zihniyetin kitapları ile beslenenler kadının sosyal yaşamda daha fazla yer almasını, özgürleşmesini ve eşit haklara sahip olmasını savunabilir mi? Kadını ev işleri, çocuk bakımı ve erkeğin denetimi altında olmasını dayatan bir zihniyet kadın düşmanı değil de nedir?” dedi.