Hera Aslan sevgilisi Ozan Doğulu’yla ilişkisi hakkında konuştu: Sonrası mahalle baskısı
◊ Ailenizin bir kısmı Malatyalı, bir diğer kısmı İranlı. Tescilli güzelliğinizde anne tarafı mı, baba tarafı mı daha baskın? – Babama benzetiler …
◊ Ailenizin bir kısmı Malatyalı, bir diğer kısmı İranlı. Tescilli güzelliğinizde anne tarafı mı, baba tarafı mı daha baskın?
– Babama benzetiler daha çok. Baba genleri baskın bende sanırım. Fakat annemin güzelliği de özellikle gençlik fotoğraflarına baktığımda kendisini konuşturur cinstenmiş.
◊ 20 yaşınızdayken teklif gelince önce Miss Beauty Of Turkey’de, sonra Miss Beauty Of World’de ikinci oluyorsunuz. Ya Allah aşkına doğru söyleyin: Bu “Tesadüfen teklif geldi, arkadaşlar yazdırdı” hikâyeleri gerçek mi, yoksa her güzellik kraliçesinin tekrarladığı bir şehir efsanesi mi?
– Kendi adıma gerçekti, diğerlerini bilemem. (Gülüyor) Ben yaşanılacak şeylerin insanların karşısına tesadüf adı altında çıktığına inanıyorum.
◊ Çocukluğunuzdan beri bale ve müzikle ilgilisiniz, şan dersleri alıp piyano çalıyorsunuz, aslında İngilizce öğretmeni olmak istiyorsunuz ama İstanbul Üniversitesi’nde işletme okuyorsunuz. Kaderin cilvesi mi, yanlış tercih mi?
– Ailem ilk zamanlarda müziği meslek olarak tercih etmemi istemedi. İngilizce öğretmenliğine de puanım yetmemişti. Biraz İstanbul içi olsun, biraz da sene kaybetmiş olmayayım diye son çare işletme okumuştum.
◊ 4 yıldır Ozan Doğulu ile beraberliğiniz var. Aranızdaki ilginç farklardan hangisi sizi daha çok eğlendiriyor: Yaş mı, boy mu?
– Aramızdaki yaş farkı farksız gibi, çünkü aynı frekanslardayız. Bizi en çok eğlendiren şey bakışlarımızdan bile anlayarak aynı şeye gülüyor olmamız.
◊ Birbirinizin isimlerinizi dövme yaptırmışsınız. “Adını unutursam kopya çekerim” diye mi, “Kaybolursak kolay bulunalım” diye mi?
– (Gülüyor) Kendi adıma, ömür boyu bedenimde taşıyacağım ona ait bir iz olsun istedim.
◊ Bazen “Nikâha gerek yok” diyorsunuz, bazen “Evlenebiliriz” diye demeç veriyorsunuz. Teklif mi gelmiyor, teşvik mi etmiyorsunuz?
– İkimiz de evlenmeyi düşünmüyoruz, gerçek fikrimiz, gerek olmadığı. Fakat böyle deyince de insanlar tırnaklarını çıkarıyor. Sonrası mahalle baskısı.
“Bodrum benim ikinci evim. Hatta asıl evim. Yılın sekiz ayı Bodrum’dayız. Nisan ve mayıs ayları özellikle âşık olduğum zamanlar. Nüfusun daha az, huzurlu ve mavinin en güzel olduğu zamanlar. Çeşme’nin kalabalığı ve arayışları hiç benlik değil.”
◊ 24 Aralık, Oğlak kadını… En çok nesinden çektiniz: Dışarıdan mesafeli görünmekten mi, aşırı iş odaklı olmaktan mı?
– Ne güzel tespit. Dışarıdan mesafeli görünmekten az çekmedim. Önyargılı çok insan var, hemen burnu havada damgası yapıştırıyorlar. Halbuki tanısalar, yumuşacık bir kalbim var.
◊ Vejetaryensiniz, veganlığa yürüyorsunuz. En çok deniz ürünlerini mi, kırmızı eti mi özlüyorsunuz?
– Hiçbirini özlemiyorum. Aksine “Neden daha önce olmadım” diye kendime kızıyorum. Hiçbir hayvan benim için tutsak edilmemeli ya da öldürülmemeli.
◊ Ozan Bey’in alerjisi nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığınız iki köpeğiniz var. Normalde size mi daha düşkünler, Ozan Bey’e mi?
– Evet, biri anneme, diğeri ablam ve yeğenlerime yol arkadaşı şu an. Aslında benden daha çok Ozan’a düşkünler. Hayvanları çeken müthiş bir sevgi enerjisi var. Ben bakıyorum, gidip kendilerini Ozan’a sevdiriyorlar. (Gülüyor)
◊ Son olarak Kenan Doğulu’nun söylediği “Ara Beni Lütfen”i cover’ladınız. Peki kritik zamanlarda arar mısınız, mesaj mı atarsınız?
– Her zaman ararım. Mesaj çok yanlış anlaşılabiliyor kritik zamanlarda. Cevap gelene kadar öyle mi anladı, böyle mi düşündü deyip içim içimi yiyeceğime direkt arayıp konuşurum.
◊ Sahnede hangi dekoltenize daha çok güvenirsiniz: Göğüs mü, bacak mı?
– Bel dekoltesi sanırım. Giyim tarzıma daha çok uyuyor.
◊ Hayatınız müzikal mi, romantik komedi mi olurdu?
– Ailemi de kapsadığı için müzikal olurdu. Romantik-komedi biraz sığ benim için.
ÖZEL MESELELER
Aşkın son hali kayıtsızlık
◊ Yılın hangi dönemi daha romantik? İlkbahar-yaz mı, sonbahar-kış mı?
– İlkbahar ve yaz aşkın mevsimi. Günbatımı ve yaz yağmurundan daha romantik ne olabilir ki?
◊ Gece hayatında hangisi çok iç gıcıklar: Gülümseyerek bakmak mı, göz kaçırmak mı?
– İkisini birden yapmak bence. İşim gereği sahnede olduğum için çok şahit olduğum bir durum.
◊ Aşkta alıcı kuş musunuz, çantada keklik mi?
– Alıcı kuşum. Ben istersem olur. Aksi zor.
◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkınızın kötü bitmesi mi?
– Aşkın kötü bitmesi bence. Çünkü yola çıktığım hayalleri düşününce sonucun kötü bitmesi acıtır.
◊ Affetmek mi, unutmak mı?
– Genelde zor unutuyorum. Affedip şans vermek benim için en kolayı.
◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?
– Ah. Tabii ki Sezen… Dinledikçe sadece kendi hayatından pay çıkarmıyorsun, onun hayatına da dahil olup ne yaşadığını hissediyorsun.
◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi kayıtsızlık mı?
– Son hali kayıtsızlıktır. Önce nefrete bürünürsün, zaman geçtikçe de kayıtsızlaşırsın. Karşındaki kişiye, yaşadığın durumlara göre de değişiyor tabii. Herkese aynı duyguları besleyemezsin ki…
GÜNDELİK HALLER
Çok konuşan insana hiç tahammülüm yok
◊ Evdeki halinizi hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?
– Platformlar-mutfak-telefon.
◊ Ayaklarınıza kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
– Film izlemeyi her şartta çok seviyorum. Yorgunluğumda ve mutluluğumda önce film sonra kitap.
◊ Spor ayakkabı mı, topuklu mu?
– Rahatlık her zaman önemli olsa da kadına en çok yakışan şeylerden biri topuklu ayakkabı. Özgüvenli yürüyüş bana hep daha çekici gelmiştir.
◊ Evinize yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısınız, uykusuz mu kalırsınız?
– Misafirse uykusuz kalırım. Ama eşim, kardeşim ya da çok yakınımsa birkaç kez uyandırmaya çalışırım.
◊ Uçakta/otobüste ha bire omzunuzda uyuyan bir teyze var. İnce ince ittirir misiniz, hostese mi şikâyet edersiniz?
– Yanımda uyuyan bir teyzeyse hiç rahatsız etmezdim inene kadar.
◊ Hatırlamadığınız biri size samimi davranıyor. Yekten hatırlamadığınızı mı söylersiniz, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsınız?
– Çok yaşıyorum bunu ve mahcup da oluyorum. Aşırı unutkanım.
◊ Pozitif ama sıkıcı insanlar mı, negatif ama ilginç insanlar mı?
– Mümkünse pozitif ama ilginç insanlar.
*Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?
– Gevezeye. Çok konuşan insana hiç tahammülüm yoktur.
HAYAT BİLGİSİ
Sevgilimin aklını okumak isterdim
◊ Hangisinin aklını okuyabilmek isterdiniz: Sevgilinizin mi, en büyük düşmanınızın mı?
– Düşmanımsa umurumda değildir zaten. Kötü düşüncelerini okuyup negatifi üzerime çekmek istemem. Ama daha iyi bir sevgili olabilmek, mutlu olmak adına sevdiğimin düşüncelerini okuyabilmek isterdim.
◊ Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?
– Kadın olmak her şartta avantaj. Güzel, çirkin fark etmiyor. Paran olduktan sonra güzelleşebilme imkânı var.
◊ Para saadet getirir mi, getirmez mi?
– Her şey para artık. Hastaysanız ve paranız varsa en güzel hastanede tedavi olursunuz. Bu yüzden getirir.
◊ Hangisini tercih edersiniz: Tek başınıza ağlamak mı, birinin omzunda ağlamak mı?
– Ağlamak özeldir. O yüzden tek başına olmasını tercih ederim.
◊ Tüm müzik aletlerini çalabilmek mi, bütün sporları yapabilmek mi?
– Müzik aleti çalabilmek dünyanın en güzel yeteneği.
KÜÇÜK KEYİFLER
Hayalim, ileride bir ağaç ev tasarlayıp yaptırmak
◊ Bir daha asla sosyal medya kullanmamak mı; film izlememek mi?
– Sosyal medyada çok aktif değilim. Olmasa da olur. Ama film izlemeliyim.
◊ Sütlü tatlı mı, şerbetli mi?
– Şerbetli. Babaannemin şerbetli pişisi, anneannemin çocukken bizim için yaptığı kemalpaşa… Tadı hâlâ damağımda.
◊ Tren yolculuğu mu, gemi yolculuğu mu?
– Daha önce hiç yapmağım için uzun bir gemi yolculuğu yapılacaklar listemde. Bu yüzden gemi yolculuğu.
◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?
– Ağaç-orman-güneş. Hayalim bir ağaç ev yaptırıp, bazen orada yaşamak.
◊ Tavla mı, satranç mı?
– İkisi de aynı seviyede uzak bana.
POPÜLER ŞEYLER
Üç kadının şerrinden Allah korusun
◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?
– Yeşilçam’ın en beğendiğim iki ismi. Birinin bakışları, diğerinin zarif yüzü.
◊ Tarık Akan mı, Ediz Hun mu?
– Ediz Hun diyorum. Her zaman daha masum ve samimi gelirdi bana.
◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
– Nâzım Hikmet Ran. Her zaman beni derinden etkiledi.
◊ Türkiye’de rock’ın kralı kim: Cem Karaca mı, Barış Manço mu?
– Rock’ın kralı demesem de Barış Manço’yu daha çok dinlerdim.
◊ Hangisi daha çok çekti? Külkedisi mi, Pamuk Prenses mi?
– Külkedisi. Üç kadının şerrinden Allah korusun! (Gülüyor)
HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI…
◊ Twitter mı, Instagram mı?
– Instragram.
◊ Gündoğumu mu, günbatımı mı?
– Günbatımı.
◊ Çaycı mısınız, kahveci mi?
– Çay.
◊ Zaman makinesi icat ettiniz, nereye giderdiniz: Geçmişe mi, geleceğe mi?
– Geleceğe.
◊ Mantık mı, içgüdü mü?
– İçgüdü.