Kelebek Magazin

Hükümetten bütçedeki sıkışıklık için vergi artışı adımı

Kur korumalı mevduatın getireceği yük ve bu yıl 300 milyar TL’ye ulaşacak enerji sübvansiyonları nedeniyle bütçe sıkışıklığı oluşacak. Hükümet …

Kur korumalı mevduatın getireceği yük ve bu yıl 300 milyar TL’ye ulaşacak enerji sübvansiyonları nedeniyle bütçe sıkışıklığı oluşacak. Hükümet bunun önüne geçmek için finans sektörüne vergi artışı gibi gelir artırıcı adımlarını hızlandırıyor.

Kur korumalı mevduatın (KKM) getireceği yük ve bu yıl 300 milyar TL’ye ulaşacak enerji sübvansiyonları nedeniyle oluşacak bütçe sıkışıklığının önüne geçilmesi adına hükümet finans sektörüne vergi artışı gibi gelir artırıcı adımlarını hızlandırıyor.

KKM’de döviz bozdurup TL’ye geçen ve sistemin yarısından fazlasını oluşturan kurumsal tarafta vergi avantanjının azalması ve ödemeler için rutin döviz ihtiyaçları nedeniyle KKM’den ileriki dönemde bir miktar çıkış beklenirken, yetkililere göre şimdiden bunun için gerekli önlemler de alınıyor.

Merkez Bankası ise TL’yi hükümetin tabiriyle “istikrarlı” tutmak için aktif bir kur politikası izlereyerek KKM maliyetini de sınırlıyor. Ukrayna savaşında kurun 15 seviyesinin üzerinde işlem görmesine izin verilmezken, KKM’nin yine de bir maliyet oluşturması nedeniyle bütçe gelirleri de destekleniyor.

‘BÜTÇEYE CİDDİ BİR YÜK GELECEK’

“Kurdaki yukarı yönlü bir hareket olması bütçeye olan yükü iyice artırıyor” diyen bir ekonomi yetkilisi, “Şu anda dönüşlerde mudilerin paralarını yeniden KKM’de değerlendirilmesi yönünde talepler oluyor. Çünkü TL olarak tutulan bu paraların dövize dönmesi orada harekete neden olabilir. Bazı şirketlerin özel talepleri var, ithalat ihracat gibi işlem yapanların ihtiyaçları da oluyor. Orada bir denge lazım” dedi.

Aynı kaynak, bütçede bu yıl KKM dahil, emtia fiyatları vs gibi nedenlerle sıkıntı olduğunu belirterek, bu konuda yapılan adımları şöyle açıkladı:

“KKM ödemelerinin ilk üç aylıkları yapıldı ama izleyen dönemde de buradan bütçeye ciddi bir yük gelecek. Gelir artırıcı bazı adımların atılması gerekiyor ama orada da sınırlı hareket alanı var şu anda. Son olarak TBMM’ye sunulan teklifle bankalarda kurumlar vergisinin yüzde 25 olması yönünde bir karar alındı. Bankalar geçen yıl ciddi miktarda kar etmişti, bu düzenleme üzerinden bütçeye bir miktar kaynak girişi sağlanacak.”

Finans sektöründe kurumlar vergisinin kalıcı olarak yüzde 25’e çıkarılmasını öngören ve torba düzenlemede yer alan yasa maddesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün kabul edildi.

Kurumlar vergisi oranı yasa öncesi 2022 için yüzde 23 olarak geçici belirlenmişti ve önümüzdeki yıl yüzde 20’ye düşecekti. Bu yıl 3 milyar TL, takip eden yıllarda 10 milyar TL bütçeye pozitif etki yaratacak düzenlemenin önümüzdeki hafta TBMM Genel Kurulu’nda yasalaşması bekleniyor.

‘GELECEK DÖNEM İÇİN BELİRSİZLİK’

Bir bankacılık kaynağı da, “Şu anda işler yolundaymış gibi görülse de, ilk ödemeler yapılmış olsa da” gelecek dönemler için bir belirsizlik olduğunu belirterek, “Hükümete yakın kaynaklar da altı aylık dönemlerin de ödenebileceğini belirtiyor ancak bir yıl sonra ödemelerin ne olacağı konusunda endişeler var” dedi.

Bankacıların derlediği verilere göre, KKM’nin neredeyse tamamı bireysel kullanımdan, bir haftada yaklaşık 80 milyar TL tutarında mevduatın dönüşü oldu.

İlk haftanın Hazine’ye maliyeti 10 milyar TL’nin biraz üzerinde 13 milyar TL civarında hesaplanıyor. Katılımcılardan 12.5 dolar/TL seviyesinden ilk açılanlar için 3 aylık getiri yüzde 27 seviyesinde. Bu yaklaşık yüzde 110 yıllık getiriye denk geliyor. Muhalefet partileri faiz vermemek için çıkılan yolda “adı faiz olmayan şekilde” yüzde 110 faiz ödemek zorunda kaldığı gerekçesiyle AKP’yi eleştiriyor.

KKM sisteminin geçen hafta itibarıyla 600 milyar liraya yaklaşan büyüklüğü üzerinden Hazine ve TCMB’ye toplam maliyet mevcut kur ile 35 milyar TL düzeyinde.

Bu maliyet kur seviyesine göre değişiklik gösteriyor. Dolar/TL 14.5’e inerse sistemin mevcut kur ile 35 milyar TL olan maliyeti 25 milyar TL’ye gerilerken kur 15 seviyesine çıkarsa kamuya maliyet 46 milyar TL’ye yükseliyor. Kurda 18 seviyesine yükseliş yaşanması halinde ise toplam maliyet 165 milyar TL’ye çıkıyor.

‘ŞİRKETLERE TEŞVİK OLMAZSA DÖNMEK İSTEYECEKLER’

İhracat ağırlıklı çalışan ve gelirleri ağırlıkla döviz cinsi olan bir tekstil sektör temsilcisi, şirketlerin KKM yenileme zamanı geldiğinde ihtiyaçlarına göre tekrar döviz talep etme ihtimallerinin bireysellerden daha fazla olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Şirketler KKM’ye özellikle vergi avantajı olduğu için çok ciddi ilgi gösterdiler. Çünkü sadece kurdan korunmamış aynı zamanda 2021 son çeyrekteki kur farkı kazancı da gelire tabi kılınmamıştı. Orada firmalara çok ciddi bir artı kazanç oldu. Ona benzer başka teşvikler gelmezse, KKM dönüşlerinde tekrar dövize dönmek isteyeceklerdir. Orada şirketlerin TL’ye dönüşünün biraz da vergi avantajı sayesinde olduğunu gözlemledik. Ayrı bir teşvik olmazsa tekrar dövize dönüşler olabilir.”

BDDK’nın KKM verilerini döviz dağılımı ile birlikte sadece 5 işgünü yayımlaması nedeniyle KKM hesaplamaları gittikçe zorlaşıyor. Ancak bankacıların öncü veriler ve siyasilerin açıklamalarından yaptığı hesaplamalara göre en az 25 milyar dolarlık tutar KKM’ye dövizden çevrilerek girdi. Bunun büyük bölümü de vadesi 6 ay olmak üzere kurumlardan geldi.

Kurumların ilk dönüşleri Temmuz sonunda başlıyor ve Ağustos ayında yoğunlaşıyor. Bireylerin KKM’de büyük oranda yenileme yönündeki tercihi sonrası kurumların dönüşlerinin yeni döviz talebi oluşturup oluşturmayacağı da piyasalarda yakından takip edilecek.

MUHALEFETİN TEPKİSİNE AKP’Lİ MV’DEN YANIT

Ana muhalefet partisi CHP milletvekili Cavit Arı, KKM’nin ilk üç aylık maliyetinin 13 milyar TL olduğuna dikkat çekerek, “Böyle devam ederse takip eden aylarda 30-40-50 milyar TL gibi maliyetler oluşacak” derken, Bir diğer muhalefet partisi İyi Parti Milletvekili Naci Cinisli de, “…Hazine’nin acilen paraya ihtiyacı olduğu o kadar belli oluyor ki… KKM 600 milyar TL’ye geldi. Hazine’ye çok büyük yükler geliyor. Bunların etkilerini azaltmak adına torba yöntemle kaynak yaratmaya çalışılıyor” diye konuştu.

Öte yandan AKP Milletvekli Uğur Aydemir ise muhalefetin bu konudaki eleştirilerine tepki göstererek şöyle konuştu:

“‘Kurda 1 TL artışın 400 milyar TL Hazine’ye maliyeti var’ diyen muhalefet vekillerine sesleniyorum. Kur KKM ile 18’den aşağı getirildi. KKM’nin maliyetini hesaplayıp duruyorsunuz ama bunun bize getirdiği avantajı da kendi önceki hesabınızla söylemeye çağırıyorum sizi. KKM kurdaki sağlıksız hareketleri durdurmuştur bu kadar net.”

KKM’nin bir diğer etkisi ise sektörün 10 yıldır 1 ila 1.1 ay civarında seyreden ortalama mevduat vadesini 1.6 aya çıkarması oldu. Türkiye’de mevduat tercihi kalıcı yüksek enflasyon nedeniyle benzer ülkelere çok oldukça kısa. (REUTERS)

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ