TTB, TUS kontenjan tablosunun iptali için Danıştay’a başvurdu
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK), Sağlık Bakanlığı tarafından ilan edilen 2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı …
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK), Sağlık Bakanlığı tarafından ilan edilen 2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı birinci dönem kontenjan tablosunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle 25 Danıştay’a başvuruda bulundu.
Tıp eğitiminin niteliğine ilişkin ulusal ve uluslararası metinler ile Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun (TUK) görevlerinin işaret edildiği başvuruda, kontenjan tablosunun Anayasa’nın 130. maddesine, 2547 sayılı yasaya, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’ne ve TUK tarafından belirlenen standartlara aykırı olduğu belirtildi. Kamu yararına ve eğitim faaliyeti ile hizmetin gereğine aykırı olduğu dile getirilerek, “Alanın bileşenlerinin görüşleri istenmeden ve/veya hiçbir biçimde dikkate alınmadan tesis edilmiş olup açıkça hukuka aykırıdır. Bu nedenle, mevzuata aykırı şekilde, hiçbir bilimsel çalışma ve ölçüte dayanmayıp keyfi biçimde belirlenen kontenjan tablosunun bir bütün olarak iptali gerekmektedir” denildi.
“TOPLUM SAĞLIĞINA ZARAR VEREBİLİR”.
Dava dilekçesinde, kuralsız ve çarpıcı biçimde kontenjanların artırılmasının, nitelikli bir uzmanlık eğitimi verilmesine engel olarak toplum sağlığına zarar verebileceğine, kişilerin yaşam hakkını ihlal edeceğine dikkat çekildi. Ayrıca şu ifadeler kullanıldı:
“Söz konusu hizmetin sağlık hizmeti olduğu ve bu hizmetin özelliği dolayısıyla vazgeçilmezliği ve ertelenemezliği gözetildiğinde davaya konu işlem, telafisi imkansız zararları beraberinde getirecektir. Ayrıca üniversitelerin kurumsal ve bilimsel özerkliğini ortadan kaldıran bu işlem, araştırma faaliyetlerine ayrılan az zamanı da yok ederek bu faaliyetlerin tümüyle durmasına yol açacak, bağımsız üniversiteleri ve akademik ortamı geri dönüşsüz bir biçimde tahrip edecektir.”
“ZAMAN KISITLI, İVEDİ KARAR VERİLMELİ”
TUS’a giren adayların yerleştirme işlemleri yapıldıktan sonra verilecek olası bir yargı kararının, pek çok kişinin durumunu olumsuz etkileyebileceği, mağduriyetlere yol açacağı belirtilerek, “Bu bakımdan davalı idarenin savunması alınmaksızın, bu talebimizin kabul edilmemesi durumunda ise savunma süresi kısaltılarak dava konusu işlemin ivedilikle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz” denildi.