Bilimsel araştırma: Covid-19 her 8 kişiden birinde kalp iltihabı oluşturabilir
Araştırmacılar, Covid-19’un kalp, akciğer ve böbreklerde devam eden hasara neden olabileceğini açıkladı. İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nde …
Araştırmacılar, Covid-19’un kalp, akciğer ve böbreklerde devam eden hasara neden olabileceğini açıkladı.
İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, Covid-19 rahatsızlığıyla hastaneye kabul edilen kişilerde akciğerler ve böbrekler de dahil olmak üzere vücudun organlarına verilen hasarın yaygın olduğunu ve sekiz kişiden birinde kalp iltihabı tespit edildiğini ortaya çıkardı.
Pandemi ilerledikçe, Covid-19’a yakalanıp iyileşen bazı kişilerin devam eden semptomlarla baş başa kaldığı ortaya çıktı. Bu durum uzun süreli Covid-19 olarak adlandırıldı.
Şimdi, Guardian’ın haberine göre, hastanede corona virüsü için tedavi edilen hastaların ilerlemesini izleyen araştırmacılar, hastalığın çeşitli organlara zarar verebileceğine dair kanıt bulduklarını söylüyorlar.
Dahası, devam eden semptomların ciddiyetinin Covid-19 enfeksiyonunun şiddetiyle bağlantılı olduğunu belirtiyorlar.
“AŞI VE TEDAVİ PROGRAMLARI ŞART”
Nature Medicine dergisinde yer alan araştırmada, Mayıs 2020 ile Mart 2021 arasında Covid-19 rahatsızlığıyla hastaneye kaldırılan 159 kişinin sonuçlarının nasıl takip edildiği anlatılıyor.
Ekip, hastalar taburcu edildikten 28-60 gün sonra bir dizi tarama ve kan testi yaptı ve hastalara doldurmaları için anketler verdi. Sonuçlar, benzer yaş, cinsiyet, etnik köken ve kardiyovasküler risk faktörlerine sahip, Covid-19 geçirmeyen 29 kişilik kontrol grubuyla karşılaştırıldı.
Araştırmacılar, verileri karşılaştırdıklarında, Covid-19 ile hastaneye kaldırılanların, kalp, akciğer ve böbrek görüntüleme sonuçları da dahil olmak üzere çeşitli anormallikler gösterdiğini belirtti. Buna göre katılımcıların sekizde birinin kalp iltihabı olma olasılığı çok yüksek kabul edildi.
Glasgow Üniversitesi’nden Dr. Andrew Morrow, bu durumun “sağlıkla ilişkili yaşam kalitesinin düşmesine, daha fazla hastalık algısına, daha yüksek kaygı ile depresyon seviyelerine ve daha düşük fiziksel aktivite seviyelerine” yol açtığını söyleyerek “Bu bulgular, hem aşı programının hem de ciddi Covid-19 vakalarının sayısını büyük ölçüde azaltan yeni tedavilerin önemini pekiştiriyor” diye ekledi.