TTB: Bolu’daki salgın, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir sonucudur

Sağlık Bakanlığı’nın Bolu Çaydurt Yuva Köyü bölgesinde içme suyundan etkilenenlerin sayısının 98’e ulaştığını duyurdu. Şu ana dek olayda can kaybı olmadığı açıklamasını değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB), Bolu’da meydana gelen salgının toplum sağlığı yerine kâr öncelenen bir sağlık sisteminin sonucu olduğunu dile getirdi.

Salgınlar için en önemli konulardan birinin salgına neden olan koşulları ortadan kaldırmak olduğunu belirten Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve Halk Sağlığı Kolu, “Bolu’da meydana gelen salgın, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir sonucudur” tespitini yaptı.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte bölge tabanlı çalışma, koruyucu sağlık hizmetleri ve ekip anlayışı zayıflatılan; toplum sağlığı yerine kâr öncelenen bir sağlık sistemi oluşturulduğuna vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Bu sağlık sisteminin; Covid-19 salgınında net biçimde görüldüğü gibi Bolu’daki su kaynaklı olduğu düşünülen mevcut salgında, salgını önleme; salgın başladıktan sonra ise anında güçlü cevap verme konularında etkili olamayacağı açıktır.

Salgında Erken Uyarı-Cevap Sistemi işlememesi, tıp fakültesi olan bir ilden farklı bir ile sevk gerçekleşmesi gibi konular da sağlık sistemindeki tıkanmanın bulgularından oldu.”

ŞEFFAF VE BİLİMSEL SALGIN YÖNETİMİ İSTENDİ

Bolu örneğinde olduğu gibi su kaynaklı salgınların önüne geçilebilmesi için tüm kurumların görevlerini yerine getirmesi istenen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Su kaynaklı salgınların önüne geçebilmek için Sağlık Bakanlığı’nın, İl Özel İdarelerinin, Belediyelerin belirlenmiş görevlerini, temiz suyun bir hak olduğunu ve toplum sağlığının öncelenmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.

Tıkanan bu sağlık sisteminin devamının, yeni salgınların önünü açacağını ve yıkımı derinleştireceğini belirterek, şeffaf ve bilimsel salgın yönetimi talebimizde ısrar ediyoruz.”

Açıklamada ayrıca Çaydurt Yuva Köyü salgını sonrası yasalar ve mevzuatlar gereği yapılması gereken vaka bildirimi, ilk vakadan kaç gün sonra köye gidildiği, su deposunda klor ölçümü yapılıp yapılmadığı gibi sorulara da yanıt istendi.