Rusya ile ticarette dolardan kurtuluş mümkün mü?
Türkiye ile Rusya arasındaki ticarette yerel para birimi kullanımı bir kez daha gündemde ancak hem ticaretteki büyük dengesizlik hem de TL’de …
Türkiye ile Rusya arasındaki ticarette yerel para birimi kullanımı bir kez daha gündemde ancak hem ticaretteki büyük dengesizlik hem de TL’de süreklileşen değer kayıpları planı zorlaştırıyor. Dış ticarette TL payı, artmak bir yana giderek geriliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 19 Temmuz Salı günü Tahran’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldiğinde masadaki konulardan biri de ikili ticarette yerel para kullanımıydı.
Uzun süredir gündemde olan ancak aşama kaydedilemeyen bu konu, hem Türkiye’nin döviz açığı hem de Rusya’ya dönük yaptırımlarla bir kez daha masaya geldi.
Bloomberg, konuya yakın Türk yetkililere dayandırdığı 19 Temmuz tarihli haberde, başta enerji ithalatı olmak üzere ticarette dolar yerine yerel para birimlerinin kullanımının masada olduğunu yazdı.
Haberde, Türkiye’nin enerji ithalatında ödemeyi TL ile yapmasının, bunun karşılığında da söz konusu TL’nin Rusya tarafından Türkiye’den mal ve hizmet alımında kullanılmasının değerlendirildiği aktarıldı.
RUSYA’YA KARŞI AÇIK 5 AYDA 20 MİLYAR DOLARI AŞTI
Türkiye’nin 2021’de petrol ihtiyacının yaklaşık yüzde 25’ini, doğalgaz ihtiyacının yüzde 45’ini Rusya’dan karşıladığını, bu ülkeye söz konusu dönemde 6,5 milyar dolarlık ihracat yapan Türkiye’nin ithalatının ise 29 milyar dolar olduğunu hatırlatan Bloomberg, Türkiye’nin Rusya’ya karşı ticarette büyük açık verdiğine dikkat çekti.
Nitekim, 2022’nin ilk beş ayında da Türkiye, Rusya’ya karşı ticarette 20 milyar doları aşan açık verdi.
‘TURİZM HARCAMALARIYLA SINIRLI OLABİLİR’
Sozcu.com.tr’ye konuşan Prof. Dr. Cem Başlevent, yerel parayla ticaretin son yıllarda sık sık gündeme geldiğini ancak ikili ticaretteki dengesizlikler ve ilgili para birimlerindeki değer kayıplarından dolayı umulan düzeye ulaşmadığını ancak Rusya – Ukrayna savaşının başlamasıyla birlikte, sermaye hareketlerinde ve dış ticarette savaş öncesi dönemde öngörülmeyen birçok uygulamanın başlatıldığını söyledi.
Bu sıra dışı uygulamalardan birinin de yerli para birimlerinin daha yoğun kullanımı olabileceğini ancak Rusya’nın muhtemelen TL biriktirmeye razı olmayacağını ve kabul edeceği TL miktarını, vatandaşlarının turizm harcamalarını karşılayacak şekilde sınırlı tutacağını, bunun da uygulamanın Türkiye’nin döviz rezervleri üzerinde kayda değer bir etkisi olmayacağı anlamına geleceğini dile getirdi.
‘TİCARET DENGESİ GEREKİYOR’
TCMB’nin ve ekonomi yönetiminin son birkaç yıldır yerel paralarla ticaret konusunu gündeme getirdiklerini görüyoruz diyen Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan ise temel amacın, finansal sistemi ve ticaret sistemini doların ağılığından arındırmak ve kur hareketlerinden etkilenmemek olduğunu vurguladı.
Burada temel uygulanabilirlik sorununun ise paraların çevrilebilir olması ve rezerv para olması olgusundan ileri geldiğine işaret eden Erkan, Rusya ile Türkiye arasında büyük dış ticaret açığı olduğunu hatırlatarak “Aynı zamanda da denk ticaret dengesi gerekiyor. Açık veren tarafın döviz ihtiyacı ve dış finansman talebi devam edecektir” dedi.
Erkan, “Rezervlerde tutulan bir para birimi cinsinden değilse de, bir rezerv paraya çevrilme durumu söz konusu oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bloomberg’e konuşan Rus ekonomist Alexander Isakov, mevcut koşullarda yerel parayla ticaretin iki ülke için de mantıklı olduğunu, Rusya’nın yaptırımlar nedeniyle Euro ya da dolar yerine lira almayı tercih edebileceğini, Türkiye’nin de dış ticaret açığının bir kısmını döviz yerine TL ile fonlayıp kur üzerindeki baskıyı azaltabileceğini söyledi.
TL İLE TİCARET DİPTE
Cumhurbaşkanı Erdoğan son yıllarda sık sık TL ile ticareti gündeme getirse de Türkiye’nin dış ticaretinde TL’nin payı son yıllarda artmak bir yana geriliyor.
Son yıllarda dünyanın en çok değer kaybeden para birimlerinden biri olan TL’nin payı, dış ticarette de giderek geriliyor.
Dış ticaret verilerine 12 aylık birikimli olarak bakıldığında, Mayıs 2022 itibarıyla dış ticarette TL payı yüzde 3,6 ile 2013’e kadar giden verinin dibinde bulunuyor. Bu oran, Eylül 2017’de yüzde 7,7 ile tarihi zirveyi görmüştü.
Son yıllarda ekonomi yönetiminin attığı birçok adım da TL’nin çevrilebilirliğini giderek azaltıyor.
TL’de süreklileşen değer kayıpları, bir para biriminden beklenen değer saklama ve değişim aracı olma, hesap birimi işlevi görme fonksiyonlarının da zayıflamasını beraberinde getirdi.
Öte yandan, dünyada uluslararası emtia fiyatları dolar cinsi olarak fiyatlanmaya devam ediyor.
RUSYA’DAN REKOR İTHALAT
Türkiye’nin ithalatı haziranda 31,6 milyar dolarla rekor kırarken, bir rekor da Rusya’dan ithalatta gelmişti.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’nin Rusya’dan ithalatı, haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 118,3 oranında artışla 5 milyar 66 milyon dolara ulaştı ve tüm zamanların zirvesini görmüştü.
2022 yılın ilk altı ayında Rusya’dan ithalat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 119,5 artışla 27,7 milyar dolara yükselmişti.
Türkiye’nin ilk altı aydaki toplam ithalatı yıllık yüzde 40,6 oranında artarak 177,2 milyar dolara yükselirken, toplam ithalat içinde Rusya’nın payı yüzde 15,6 olmuştu.
ABD’nin başını çektiği NATO üyesi ve NATO müttefiki ülkelerin uyguladığı sert yaptırımlara Türkiye katılmamıştı.
RUSYA PETROL İTHALATINDA İLK SIRAYA YÜKSELDİ
EPDK verileri, Rusya’nın hem petrol hem de doğalgaz ithalatında ilk sırada olduğunu gösteriyor.
Nisan 2022’de Rusya’nın payı Türkiye’nin doğalgaz ithalatında yüzde 46,28, petrol ithalatında yüzde 35,38 ile birinci sırada yer aldı.