Vahap Tanrıverdi: Florya davası namusum! Peşini bırakmam, Fatih Terim de muzdarip!

Galatasaray’daki ürün usulsüzlüğü dosyasını açan eski yönetici Vahap Tanrıverdi, ilk kez Sözcü’ye konuştu. Tanrıverdi, “Dursun Başkan benimle aynı düşüncede. İşin peşini bırakmayacak. Zarar yıllık 1-1,5 milyon Euro düzeyinde. Sistemsizlik ve denetimsizlik sebebiyle 1 yılda Galatasaray’ın 30’da 1’i çalınıyor” dedi.

Galatasaray camiası, Burak Elmas başkanlığındaki yönetim döneminde çarpıcı bir gelişmeyle sarsıldı. Resmi ürünlerin Florya Metin Oktay Tesisleri’nden usulsüz bir şekilde satıldığı iddiasıyla dava açıldı. Dosyayı açan eski yönetici Vahap Tanrıverdi, SÖZCÜ’ye gelişmeleri anlattı:

“Florya’daki operasyon öncesinde teknik direktörümüz Fatih Terim’e gittim. Ona konuyu tüm ayrıntılarıyla anlattım. Hocamız aynen şunu söyledi bana: ‘Vahapcığım bu konudan ben de muzdaribim. Gittiğin yer neresiyse oraya kadar git.’ 27 senedir Florya’ya kimse dokunamamış. Sezon ortasında ürünler bitmiş. Ürünler sezon ortasında bitiyorsa başka bir yerlere gidiyordur. Düzeni ve sistemi olmayan yerde kaçak ve kayıp kaçınılmazdır. Kapını kilitlemezsen ortaya hırsızlar çıkarırsın. Böyle adamlar yetişmiş Florya’da.”

“ÜRÜNLER DIŞARI ÇIKMIŞ”

“Çeşitli şekillerde Florya’dan ürünler çıkmış. Hem birilerine verilecek hediyeler ve hem de internet üzerinden satılacak ürünler. İnternet üzerinden satılan ürünler ile ilgili olarak ibra olmadığımız mali genel kurulda gerçekleri belgeleriyle konuşacaktım. Burak Başkan “Gerginlik olmasın Vahap Bey” dedi. Ama bugünkü aklımla hareket etmiş olsaydım yaşananları anlatırdım. Verilen zarar yıllık 1-1.5 milyon euro düzeyinde. Sistemsizlik ve denetimsizlik sebebiyle 1 yılda Galatasaray’ın 30’da 1’i çalınıyor.”

“HÂLÂ ÇALIŞIYORLAR”

“Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştük. Ekip görevlendirdiler. Daha sonra işin içine asayiş şube girdi. Ardından 5 kişi gözaltına alındı. Denetimli şekilde serbest bırakıldılar. Sorunun tespiti sonrası Florya’dan ayrılanlar var. Devam edenler var. Ali Sami Yen Stadı yıkıldığında çıkan ürünleri unutmadık. O zamanın parasıyla yıllık 13 milyon liraya Çatalca’da kiralanıp sadece mağazacılık ürünlerinin ne için konulduğu bilinmeyen depoları da. Florya’da Hagi döneminin şortu, tozluğu bulundu.”

Fotoğraf: Hüseyin Çağlar

“FUTBOLCULAR DA MAĞDUR”

“Ayrılırken Dursun Başkan dedi ki: “Vahapçığım başladığın işlere devam edeceksin. Mağazacılık yönetiminde bizimle berabersin.” İşin peşini bırakmayacak. Florya şu an sistemsel olarak temizlendi. Ancak Florya’da hâlâ daha temizlenmesi gereken bazı şahsiyetler var. Bunların acil olarak Florya’dan yollanması gerekiyor. Ayrıca bazıları sadece Florya’dan değil camiadan da temizlenmeli. Hem Galatasaray’ın malı yok olmuş, hem birilerine rant olmuş. Suistimalden dolayı futbolcular da mağdur olmuş.”

“BAŞKAN ADAYI OLACAĞIM”

“Tam tarih veremem ama yakın bir zamanda Galatasaray’a başkan adayı olacağım. Sebebi şov değil. Futbol veya basketbol için değil. Galatasaray’ın altını temizlemek için geleceğim. Bazı şeylerin tamamen değişmesi gerek. Başka yolu yok. Örneğin Florya’daki aşçının dışarıda kasap dükkanı var. Florya’nın mağazacılık kısmını temizledim. Birilerinin de gıda kısmını temizlemesi gerekiyor. Florya temizliği durmadan devam etmeli.”

“BURAK ELMAS KENDİNİ ANLATAMADI”

“Burak Elmas yönetiminde hepimizin ana hedefi Galatasaray’a karşılık beklemeden bilgimiz, birikimimiz dahilinde bir şeyler vermekti. Burak Elmas yönetimine tepki çok kibar olmasından kaynaklandı. Tepki Burak Elmas’ın kendisini anlatamamasından ortaya çıktı. Pırlanta gibi bir adam. Hiçbir zaman hiçbir yerde hiç kimsenin arkasından konuşmasına izin vermeyeceğim kadar sevdiğim bir adam.”

“HAYATIM GALATASARAY”

“1982’de 13 yaşındayken Malatya’nın köyünden çıkıp maça gelen adamım. Oğlum 145. dönem GS Lisesi mezunu. GS Eğitim Vakfı ile yıllardır iç içeyim. Kültürüne aşığım. Rahmetli Mustafa Cengiz döneminde GS Store’lara iş yaptım. 1 lira kâr etmeden sadece maliyetine ürün ürettim. ‘Yellow Friday’ yaptılar, depolar boşaldı. Maliyetine yaptığımız iş karşılığında ödüllendirildik, 18 ay sonra bile paramızı alamadık. 1 gün bile ağzımızı açmadık.”