İş dünyasının krediye erişim sorunu büyüyor
İSO ve TOBB’dan sonra Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin de krediye erişim sorununun her geçen gün daha da arttığından …
İSO ve TOBB’dan sonra Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin de krediye erişim sorununun her geçen gün daha da arttığından şikâyet etti. Çetin, “İşletme sermayemiz günden güne eriyor. KOBİ’ler için çarkların dönmesini sağlayacak kredi ihtiyacı aciliyet kazanmıştır” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanlarının Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’na ilettiği ‘bankalardan talep ettiğimiz kredilere erişemiyoruz, erişebildiklerimiz de çok yüksek faizli’ şikâyetlerine ilişkin sorunlar büyüyor.
Bu kez de Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Başkanı Davut Çetin, KOBİ’lerin krediye erişim sorununun her geçen gün daha da arttığını söyledi.
Çetin, ekonomi yönetimince haftalar önce devreye alınacağı ifade edilen yeni kredi paketinin il ve sektör ihtiyaçları dikkate alınarak acilen açıklanmasını beklediklerini söyledi.
‘İŞLETME SERMAYELERİ GÜNDEN GÜNE ERİYOR’
Antalya’nın pandemi döneminin etkilerini geride bıraktığı bir dönemde kredi engeline takılmasının sadece ATSO üyelerini veya kenti değil, turizm geliri kanalıyla Türkiye ekonomisini de olumsuz etkileyeceğini söyleyen Çetin; “Dolayısıyla ekonomi yönetimince haftalar önce devreye alınacağı ifade edilen yeni kredi paketinin il ve sektör ihtiyaçları dikkate alınarak acilen açıklanmasını bekliyoruz” dedi.
“Yaşadığımız yüksek enflasyon süreci, girdilerindeki maliyet artışlarını fiyatlara yansıtamayan üyelerimizi zorlamakta, işletme sermayelerini günden güne eritmektedir” diyen Çetin, “Bu dönemde KOBİ’ler için çarkların dönmesini sağlayacak kredi ihtiyacı aciliyet kazanmıştır” diye konuştu.
‘GİRDİ TEDARİĞİ SORUNU BÜYÜYOR’
Tarımdan ticarete, hizmet sektörlerinden sanayiye kadar her sektörde sorun büyüdüğünü söyleyen Çetin, “Finansman yetersizliği nedeniyle girdi tedariki yapılamamaktadır. Tarımda besicilik işletmeleri yem gibi temel girdileri tedarik edememektedir. Tarım veya gıda ambalajı üreticisi kağıt, karton tedarikini gerçekleştirememektedir” dedi.
“Konaklama işletmesi tadilatını yapamamaktadır” diyen Çetin, “Vadeli alım koşulları zorlaşmış, vadeli alımlarda uygulanan faiz oranları aşırı derecede yükselmiştir” diye konuştu.
‘KREDİ ARTIŞI ENFLASYONA GÖRE YETERSİZ’
“Merkez Bankası yıllık kredi artışının yüksek olduğu açıklamasını yapsa da veriler, kredi artışının enflasyona göre çok yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır” diyen Çetin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Merkez Bankası ve BDDK verilerine göre yıllık TL kredi hacmindeki artış yüzde 60 oranındadır ve girdi maliyetleri artışıyla karşılaştırılamayacak kadar düşük bir düzeyde.
TÜİK verilerine göre yıllık üretici enflasyonu yüzde 144’e çıkarken elektrik ve doğalgaz maliyetleri yüzde 441, akaryakıt maliyeti yüzde 240 civarında artmıştır. Böyle bir maliyet artışı karşısında yüzde 60 oranındaki kredi artışının yeterli olmayacağı açıktır.
Merkez Bankası, kredilerdeki sıkılaşmayı enflasyonu ve dövize yönelmeyi dizginleme amacıyla savunmaktadır.
Oysa bu veriler ve şirketlerin döviz varlıklarının yılbaşına göre yüzde 10 oranında azalmış olması kredilerin enflasyon ve döviz talebini artırıcı etkisinin de olmadığına veya çok sınırlı olduğuna işaret etmektedir.
Diğer taraftan, bu kredi artışının sektörler ve iller itibariyle dengeli olmadığı da görülmektedir.
Kredi artışı, ihracat ve reeskont kredilerinde yüzde 200, otomotiv, demir çelik gibi sektörlerde yüzde 100 civarında gerçekleşirken tarım, perakende ticaret, inşaat, mobilya üretimi, gıda imalatı sektörlerinde yüzde 50-55 civarında, eğitim, sağlık, restoran işletmeleri gibi hizmet sektörlerinde yüzde 30-50 arasındadır.”
‘İHTİYACI OLAN KREDİYE ERİŞEMİYOR’
Ayrıca ekonomide belirsizlik nedeniyle bankalar kredi temininde yoğun çalıştıklarını eklene Çetin, şöyle devam etti:
“Mali durumu güçlü firmalara öncelik verilmekte, ihtiyacı olanın krediye erişimi iyice zorlaşmaktadır. Sektörler arasındaki dengesizlik iller arasında da kendisini göstermektedir.
Yıllık kredi hacmi artışı Ankara’da yüzde 73, İstanbul’da yüzde 62 iken Antalya’da yüzde 53’dür. Yılın ilk altı ayında kredi hacmi artışı Ankara, İstanbul ve İzmir’de yüzde 29 iken Antalya’da yüzde 20 oranında kalmıştır. Antalya’da yıllık yüzde 53, 6 aylık yüzde 20 kredi artışı da ortalama artıştır ve bazı sektörlerimizde bu oranlar çok daha düşük düzeydedir.”