Müteahhitler savaş etkisine dikkat çekti: Sektörde darlama derinleşti
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin İnşaat Sektörü Analizi Raporu, bu yıl Rusya-Ukrayna savaşının sektöre etkisini ve yurt içerisinde geçen senenin …
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin İnşaat Sektörü Analizi Raporu, bu yıl Rusya-Ukrayna savaşının sektöre etkisini ve yurt içerisinde geçen senenin üçüncü çeyreğinden bu yana süren küçülmenin devam ettiğini ortaya koydu.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Ekim 2022 sayısını yayınladı. “Küresel Ekonomide Zor Kış Kapıda, Türkiye’de Seçime Doğru” başlığı ile yayınlanan analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektöründe yılın üçüncü çeyrek dönemine ilişkin veriler değerlendirildi.
Raporda, Türk müteahhitlik firmaları için açık ara lider pazar olan Rusya’yla Ukrayna arasındaki savaş halinin, sektörün yurt dışı faaliyetlerinde kaybı kaçınılmaz hale getirdiğine dikkat çekilerek, “Yaşanmakta olan savaş, lider pazarı Rusya olan Türk inşaat sektörü için önemli bir darbe olmuş; yatırım iklimine dair olumsuzluklar, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri açısından çeşitli zorluklar yaratmıştır” denildi.
Raporda, “Savaşın küresel çaptaki etkileri ve diğer ekonomik dalgalanmalar kapsamında hammadde fiyatlarında ortaya çıkan artışların dünyada bir yatırım krizi oluşturarak sektör için bir başka sorun yarattığı da değerlendirilmektedir” ifadeleri yer aldı.
RUSYA’DA ÜSTLENİLEN PROJE TUTARINDA BÜYÜK DARALMA
Savaşın yanı sıra pek çok ülkede başlayan sıkı para politikası sürecinin de proje finansmanı için kaynak ihtiyacını artırdığına dikkat çekildi.
Raporda Türk müteahhitlerce 2021 yılında 11 milyar ABD Doları tutarında yeni proje üstlenildiği görülen Rusya pazarında bu yılın ilk 9 ayında ulaşılan proje büyüklüğünün 396 milyon ABD Doları ile sınırlı kaldığı izlendi.
YATIRIM VE GİRDİ MALİYETLERİ SORUNU KRONİK HALE GELDİ
Raporda, “İnşaat sektöründe geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinden bu yana aralıksız biçimde süren küçülme derinleşmiş, sektör yatırımlarındaki düşüş ve artan girdi maliyetleri sorunu kronik hale gelmiştir” ifadeleri yer aldı.
Sektörde izlenen bu tablonun ekonomik büyümeden ayrışmayı da gösterdiği ifade edilerek, “Geçen çeyrek dönemde yurt içinde olumlu mevsimselliğe rağmen yeni işlerde gerileme dikkat çekmiştir. Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle öne çıkan inşaat sektörü, bu yılın ilk 2 çeyreğinde sırasıyla yüzde 7,7 ve yüzde 10,9 oranında küçülmüştür” denildi.
KONUT PİYASASINDA YAVAŞLAMA BAŞLADI
Ocak-Mayıs 2022 döneminde tarihi yüksek satış rakamlarına ulaşılan konut piyasasında yavaşlamanın başladığını kaydeden rapor, sektörde son dönemde arzda düşüşe, talep tarafının da eşlik ettiğini belirtti.
“Arzda artış konut piyasası için olumlu olacaksa da piyasadaki mevcut sorunlar için tek başına çözüm olarak görülmemektedir” denilen raporda, “Bu kapsamda makro ekonomideki dengeler önem taşımaktadır. Ülkemizde yıllık 800-850 bin konuta ihtiyaç duyulduğu düşünüldüğünde, yaşanan sorunlarla gerilemekte olan inşaat sektöründe üretimde artış sağlanmasına yönelik önlemler alınması ihtiyacı ayrıca sürmektedir” ifadeleri de yer aldı.
GİRDİ MALİYETLERİNDEKİ YÜKSEK ARTIŞ SÜRÜYOR
Sektörde girdi maliyetlerinde yaşanan yüksek artış sorununun da sürdüğü kaydedilirken, inşaat maliyetlerindeki artışların konut fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmaya devam ettiği ifade edildi.
Yaşanan sorunlarla en az yıllık istihdam artışının inşaat seköründe kaydedildiğini belirten raporda ayrıca, “Temmuz 2022 itibarıyla ücretli çalışanların sektörlere dağılımına bakıldığında yüzde 2,4 ile yıllık en az artış inşaat sektöründe yaşanmıştır. TÜİK’in söz konusu verisinde ana sektörler ortalaması yüzde 6,1 olmuştur” denildi.
SEKTÖRÜN UMUT KAYNAĞI KÖRFEZ
Bu ortamda yeniden ısınan siyasi ilişkiler çerçevesinde Körfez ülkelerine yönelik girişimlerin ve yeni pazar arayışının hızlandırılması ihtiyacına işaret edilerek şu değerlendirmeler yapıldı: “Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere Körfez ülkeleri ile son dönemde artan siyasi diyalog kapsamında, sektör için önümüzdeki dönemde bu ülkelerde hayata geçirilmesi planlanan büyük yatırım projelerinden önemli ölçüde pay almak mümkün olabilecektir. Mevcut koşullarda sektörün yeni pazar arayışını hızlandırması ihtiyacı da ön plandadır. Sektörün bir süredir yakından takip ettiği Sahra-altı Afrika bölgesi başta olmak üzere Uzak Doğu ve Latin Amerika ülkeleri potansiyel pazarlar olarak izlenmektedir” (AA)