Samsun, doğal ve tarihi güzellikleriyle turizmden hak ettiğini almak istiyor

Dünyada turizm sektörünün büyüklüğü 10 trilyon dolarlık bir hacme ulaşmışken, ülkemizin birçok yerinde keşfedilmemiş ya da az bilinen doğa harikası alanlar bu pastadan hak ettiği payı alamıyor. Hak ettiği payı alamayan o illerden biri de son zamanlar da Atakum Plajı sebebiyle kuzeyin Antalya’sı olarak anılan Samsun. Kurtuluş mücadelemizin başladığı kentte son dönemlerde Atakum’la bir turizm hareketlenmesi yaşanırken, kentin iç kesinlerindeki birçok doğa harikası ve içinde kuş cennetini barındıran Kızılırmak Deltası yeteri kadar tanınmıyor. Samsun Valiliği kentin turizmimde hak ettiği yeri alması için harekete geçerek, eksik kalan tanıtım faaliyetlerini yoğunlaştırdı.

Atakum Plajı sebebiyle “Karadeniz’in Antalyası” olarak anılmaya başlayan Samsun, Milli Mücadele ateşinin de alevlendiği kent olarak ön plana çıkıyor. Atatürk’ün Bandırma Vapuru’yla 19 Mayıs 1919’da ulaştığı Samsun’da yaptığı çalışmalarla ülkemizin bağımsızlığına ulaştığı sürecin başlaması nedeniyle bu kentte yaşayanlar ayrı bir gurur yaşıyor. Şahlanmış at üzerindeki Atatürk heykelinin “Onur anıtı” adıyla kentin simgesi olması, bu haklı gururun bir yansıması olarak görülüyor.

KURTULUŞ REÇETESİ HAVZA

Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı çalışma ve planlar sonrasında 28 Mayıs 1919’da yayınladığı kurtuluş reçetesini oluşturduğu Havza ilçesi de Samsun’da bulunuyor. Atatürk’ün çalışmalarını ve görüşmelerini yaptığı ev günümüzde bir müzeye dönüştürülmüş durumda. Bu müze her yıl binlerce misafire ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Samsun sahiline demirlemiş Bandırma Vapuru’nun bir benzeri de milli mücadelenin simgesi olarak ziyaretçi akınına uğruyor.

60 BİN YILLIK İNSAN İZİ

Milli Mücadele’deki rolü ile tanınan Atakum Plaji ile turizm açısından da anılmaya başlayan Samsun, Bafra ve Çarşamba ovalarıyla, Karadeniz’e bereket sunan bir konumda kurulmuş kadim bir kent. İlk yerleşik toplulukların M.Ö. 7 binli yıllarda yaşadığı bilinen Samsun’da birlikte yaşayan insan izi ise 60 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Kentin tarihi de önemli bir turizm potansiyeli sunuyor.

VALİLİK HAREKETE GEÇTİ

Samsun,  dağlarını kıyıya olan paralelliğinin bozulması sebebiyle iç kesimlerle ulaşımın da geliştiği bir şehir. Ulaşım imkânları Samsun Limanı’nın da canlı olmasına sebep olmuş. Bu durum bazı sanayi tesislerinin de burada kurulmasını sağlamış. Karadeniz kıyısında kurulan kent gelişmiş bir yapıya sahipken, iç kesimlerinde de gizli kalmış birçok doğa harikasını içinde barındırıyor. Kent bu güzellikleriyle turizmde hak ettiği payı almak istiyor. Samsun Valiliğinin, kentin turizmden payını alması için son zamanlarda tanıtım faaliyetlerine hız verdiği belirtiliyor.

DOĞA HARİKASI İLÇELER

Samsun’un merkez ilçesi İlkadım Atakum, Havza birçok kişi tarafından bilinirken kentin, İç Anadolu’ya doğru uzanan  içlerinde gizli kalmış doğa harikaları da bulunuyor. Ladik ve Vezirköprü ilçeleri bu doğa harikalarıyla ön plana çıkıyor.

DOĞA HARİKASI LADİK

Tarihi İpek Yolu’nun üzerinde bulunan Ladik, 900 metre yükseklikte bir yayla görüntüsü sunuyor. İç Anadolu bölgesi ile Karadeniz arasında geçiş özelliği gösteren Ladik, tertemiz havası ve yemyeşil doğasıyla dikkat çekiyor. İlçe torf oluşumu adaların yüzdüğü Ladik Gölü’ne de sahip. Dünyada nadir olarak görülen yüzen adaların bulunduğu göl aynı zamanda birçok kuş türüne ve Turna balığına da yaşam alanı sunuyor. Ladik Gölü çevresinde belediyenin yaptığı bungolov ev projeleriyle bu güzellikleri turistlere tanıtmak için bir çalışma da yapılıyor.

YAZ, KIŞ, SAĞLIK TURİZMİ

Yayla ve gölüyle dikkat çeken Ladik aynı zamanda Akdağ Kayak Merkezi ve kaplıcalarıyla da dikkat çekiyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde kaplıcaların antik çağlardan kaldığı ve tedavi amaçlı kullanıldığı bilgisi yer alıyor. Sıcak sularıyla şifa sunan Ladik, içme suyu bakımından da zengin bir yer. İlçede kurulan 2 su tesisinde şişelenen sular Samsun ve kenar illerde satışa sunuluyor.

YENİDEN KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR

Yaz, kış ve sağlık turizmi yapılacak potansiyeli 10 kilometrekarelik bir alanda barındıran Ladik tarihi geçmişiyle de ön plana çıkıyor. Ladik’in kent geçmişi M.Ö. 3000 yılına kadar dayanıyor. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Ladik’te özellikle Hitit izleri yer alıyor. Ladik’in ve Samsun’un ilk kadın Belediye Başkanı Nuran Yapıcı, geçmişte farklı kültürlere ev sahipliği yapan ve 19 Mayıs Üniversitesi’nin araştırma ve kazı çalışması yaptığı Ladik’in tarihiyle çok zengin olduğunu belirtiyor. Nüfusu yaklaşık 170 bin olan Ladik’te geçmişte önemli nüfuslarla yerleşimler kurulduğunu da belirten Yapıcı “Ladik yeniden keşfedilmeyi bekliyor.” diyor.

.

TARIM MÜZESİ

Anadolu’nun şirin ilçesi Ladik’te bir açık hava müzesi de bulunuyor. Müze, köy yaşamından izler yer alıyor. Ambarköy Açıkhava Müzesi’nde, geçmişte kullanılan değirmenden, tarım araçlarına kadar farklı eserler yer alıyor. Ladik köylerinden bir ahşap köy okulunun da yer aldığı müzede bir ambar kapısı da dikkat çekiyor. Yaklaşık 800 yıllık kapıda, eski Anadolu figürleriyle işlemeler yer alıyor.

Kadınların köy fırınında ekmek pişirdiği müzede kapalı bir bölme de yer alıyor. Tarım müzesi olarak kurulan bölümde, eski tarım aletlerinden tohuma kadar birçok ürün bulunuyor.

MİLLİ MÜCADELEYE İLK DESTEK

İlçenin belediye başkanı Yapıcı, tarihi çok eskilere dayanan ilçeyle ilgili “Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a çıkıp Havza’ya ulaştığında ilk destek veren köy bizim ilçemizden çıktı” diyerek Ladik’in milli mücadelede öncü olmasını gururla ifade ediyor. Yapıcı Ladik’in turizmden yeteri kadar pay alamadığını ifade ederken, hedeflerinin Ladik’i, doğal güzelliklerini ve yapısını koruyarak gelişmek olduğunu ifade ediyor.

VEZİRKÖPRÜ

Samsun’un doğa harikalarıyla dolu diğer bir ilçesi ise Vezirköprü. Ülke topraklarımızdan geçen en uzun akarsuyumuz Kızılırmak’ın bereketiyle büyüyen Vezirköprü 100 bin nüfusa sahip bir ilçe. Bugüne kadar korunmuş ahşap tarihi evleri ve kendisine özgü yapısıyla, doğasıyla hatta, yemek kültürüyle önemli bir turizm potansiyelini bünyesinde barındırıyor. Tüm özellikleri bir yana bırakılsa dahi ilçedeki 2 tabiat harikası burayı doğa tutkunları için cazibe merkezi haline getiriyor.  Şahinkaya Kanyonu ve Vezirsuyu Tabiat Parkı…

ŞAHİNKAYA KANYONU

Şahinkaya Kanyonu eski jeolojik devirlerde oluşmuş tortul kayaların sular tarafından oyularak Kızılırmak’a yol açılmasıyla oluşmuş bir doğa harikası. Kızılırmak Nehri’nin iyice daraldığı noktada yer alan yarma vadi kenarında yükselen kayalar görenleri hayran bırakıyor.

Türkmen Köyü’nden geçilerek ulaşılan kanyonda Tekne turları da yapılabiliyor. Tekneyle ilerlerken kayalıkların görkemi, fantastik filmlerden sahnelerin içerisinde olduğunuz hissi uyandırıyor. Tabakalı yapısı sebebiyle oyulmuş ve çatlaklarla dolu kayalıklar, birçok yabani hayvana da yuva oluşturuyor.

VEZİRSUYU TABİAT PARKI

Amasya sınırında yer alan Vezirköprü’de yer alan Vezirsuyu Tabiat Parkı’yla da ön plana çıkıyor.  Kızılırmak Nehri vadisinin genişlediği, sularının iç kesinlere sokulduğu bir noktada yer alan Vezirsuyu yemyeşil orman örtüsü ve tertemiz havasıyla gezginlerin dikkatini çeken bir lokasyon oluşturuyor. Bölgede çok sayıda kamp alanı ve doğa tutkunlarının kalabilmesi için belediyenin yaptırdığı ve kiraladığı bungalov evleri bulunuyor. Pelet sobalarıyla ısıtılan 2 ve 3 odalı evler kışın da doğa severlerin kalması için imkan sunuyor. İlçe Belediye Başkanı İbrahim Sadık Enes’in belediyenin kendi imkanlarıyla yaptırdığını belirttiği bungalov evleri dışında tabiat parkında çadır kampı için de imkan yer alıyor. Belediyeye ait sosyal tesisler de bulunan tabiat parkı günübirlik gezginler  için de uğrak noktası olmaya aday bir yer olarak ön plana çıkıyor.

HİTİTLERİN KUTSAL ŞEHRİ

Kunduz Ormanları’na da ev sahipliği yapan Vezirköprü’nün tarihi de çok eski dönemlere kadar gidiyor. Vezirköprü, Oymaağaç höyüğünde keşfedilen Nerik şehri, Hatti medeniyeti döneminde kurulduğu düşünülüyor. Hititler’in de kutsal kenti olduğuna inanılan Nerik ile ilgili arkeolojik çalışmalar devam ediyor.

KUŞ CENNETİ

Samsun’da bir diğer doğa harikası ise Kızılırmak Deltası Su Cenneti’dir. Samsun’a 30 kilometre mesafedeki deltada 362 farklı kuş türü bulunuyor. Ramsar Anlaşması ile koruma altına aldığımız sulak alandan biri olan kuş cenneti UNESCO Dünya Kültü Mirası  Geçici Listesi’nde de yer alıyor. Kartal ve şahin gibi yırtıcı kuşlarında yer aldığı su cennetinde kuşlar dışında yılkı atları, develer, mandalara da rastlanıyor. Bafra Kuş Cenneti olarak da bilinen alanda dünyada nesli tehlikede olan 24 kuş türünden 15’i bulunuyor. Kuş cennetini ziyaret edenler göçmen kuşların halkalansalarını da izleyebiliyor.