Atatürk’ün hücum emri Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi’nde sergileniyor
Atatürk’ün 107 yıl önce Çanakkale Savaşları sırasında el yazısıyla kaleme aldığı hücum emri, arşivlerden çıkarılıp Çanakkale Savaşları Araştırma …
Atatürk’ün 107 yıl önce Çanakkale Savaşları sırasında el yazısıyla kaleme aldığı hücum emri, arşivlerden çıkarılıp Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi’nde sergilenmeye başlandı.
Geçen ay Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı törenle hizmete açılan Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi’nde muharebelerden kalma birçok özel belge, arşiv, kitap ve koleksiyon bulunuyor.
Bunlardan biri olan, 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal tarafından el yazısıyla Osmanlıca kaleme alınıp Kemalyeri Karargahı’ndan Kuzey Grubu, 16. Tümen, Sağ, Sol, Merkez ve Kabatepe grupları, Topçu, Süvari 25. Alay ve 13. Alay kumandanlıkları ile Baştabipliğe gönderilen 12 Mayıs 1915 tarihli emir, uzmanlar tarafından okunarak Latin harfleriyle bugünün Türkçesinde yazıldı.
Atatürk’ün “Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8-10 metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekilerin hiçbiri kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini de biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor” ifadesiyle anlattığı Bomba Sırtı Muharebeleri’nden iki gün önce kaleme aldığı emrinde, kararlılığını gösteren sözleri bulunuyor.
Araştırma Merkezi’nde orijinali ve Latin harfleriyle yazılan metni sergilenmeye başlanan emirde geçen bazı ifadeler şöyle:
“Düşmanın yaptığı her türlü teşebbüsün efrad ve zabitanımız tarafımızdan derhal ateş ve süngü ile karşılanarak etkisiz hale getirildiğini görmekle iftihar duyuyorum. Düşmanın yapacağımız hücumları engel için siperlerinin önüne tel örgüsü yapmak istediğini anlıyorum. Buna hiçbir cephede katiyen müsaade edilmeyecektir.”
“Düşmanın ufak tefek takviye aldığına şüphe yoktur. Bu takviye ile bizim cephemizde herhangi bir noktaya yüklenmesi uzak bir ihtimal değildir. Böyle bir halde askerlerimizin, düşmanın yapacağı hücumu defedeceğine eminim. Ancak, yalnız düşman hücumlarını defetmek maksadı, vazifemizin yerine getirilmesi için yeterli olmayıp bilakis düşman hücumu engellendiği anda derhal mıntıka kumandalarının, o noktada ihtiyatlarını birinci hatta sürerek karşılıklı taarruz ve hücum ile düşman mevzilerine girmeleri gerekmektedir. Bundan sonra düşman hücumunun engellendiği haberine değil karşılıklı hücum ile düşman mevzisine girilmiş olduğu haberine itibar ederim.” (AA)