Gizemli Kadın’ın doğmamış çocuğuyla birlikte mumyalandığı ortaya çıktı: 2 bin yıllık insanlık trajedisi
2 BİN YILDAN FAZLA BİR SÜRE BOYUNCA KORUNDU Mısırlı bir mumyanın karnında bulunan bir fetüsün, kadının vücudunun çürürken asitlenmesi …
2 BİN YILDAN FAZLA BİR SÜRE BOYUNCA KORUNDU
Mısırlı bir mumyanın karnında bulunan bir fetüsün, kadının vücudunun çürürken asitlenmesi nedeniyle 2 bin yıldan uzun bir süre boyunca korunduğu belirtildi.
Polonya’daki Varşova Üniversitesi’nden araştırmacılar, geçen yılın Nisan ayında CT ve X-ray taramaları kullanarak doğmamış çocuğun kalıntılarının varlığını ortaya çıkardı.
Journal of Archaeological Science adlı bilimsel dergide yakın zamanda yayımlanan çalışmada mumya ile ilgili araştırmanın yeni bulguları paylaşıldı.
Bilim insanları, söz konusu kadın mumyasının içerisinde bir fetüs içeren ilk örnek olduğunu söyledi. Ayrıca mumyanın, Aralık 1826’da Varşova Üniversitesi’ne bağışlayan Jan Wężyk–Rudzki tarafından Mısır’dan satın alındığı aktarıldı.
Kadın mumyası ve doğmamış çocuğu hakkındaki çalışma, Polonya’nın Varşova Üniversitesi’nden arkeolog ve paleopatolog Marzena Ożarek-Szilke ve meslektaşları tarafından üstlenildi.
HALA BİRÇOK BELİRSİZLİK VAR
Bununla birlikte, “Gizemli Kadın” olarak adlandırılan yetişkin mumyaya ilişkin hala birçok belirsizlik bulunuyor. Uzmanlar onun kim olduğundan ve MÖ 1. yüzyılda yirmili yaşlarında ölümüne tam olarak neyin sebep olduğundan emin değil.
Araştırmacılar mumyanın mezarının yerinin bile tam olarak bilinmediğini vurgularken, bazı kayıtların onun Teb’deki kraliyet mezarlarında, bazılarının ise Giza’nın Keops Piramidi’nde bulunduğunu gösterdiğini belirtti.
DOĞUMDA ÖLMEDİ
iğer taraftan araştırmacılar, fetüsün pozisyonuna ve doğum kanalının nasıl kapatıldığına dayanarak “Gizemli Kadın”ın doğumda ölmediğini belirleyebildi. Önceki araştırmalar, mumyanın öldüğünde hamileliğinin 26-30. haftaları arasında olduğu sonucuna varmıştı.
FETÜS BİNLERCE YIL BOYUNCA NASIL BOZULMADAN KALDI?
Çalışmanın yazarları, “Rahim i de dahil olmak üzere cesetlerdeki kanda pH değeri önemli ölçüde düşer, daha asidik hale gelir. Ardından amonyak ve formik asit konsantrasyonları zamanla artar. Sonuç olarak fetüsü içeren neredeyse hava geçirmez şekilde kapatılmış bir rahim ortaya çıktı. Bu nedenle doğmamış çocuk binlerce yıl boyunca çok iyi bir şekilde korundu” dedi.
Öte yandan araştırmacılar, mumyalama prosedürü sırasında kadının iç organları alınmasına rağmen, cenaze işlemini gerçekleştiren kişilerin neden fetüsü rahimde bıraktığını belirlemek için çalıştıklarını açıkladı.
Ożarek-Szilke, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Belki de inançlar ve öbür dünyada yeniden doğuşla ilgili bir şeydir. Bunun tek hamile mumya olup olmadığını bilmediğimiz için herhangi bir sonuç çıkarmak hala zor. Şimdilik, bilinen tek hamile Mısır mumyası” dedi.
“GERÇEK BİR İNSANLIK TRAJEDİSİ”
Son olarak bilim insanları, mumya anne ve çocuğunun bilimsel olarak ‘büyüleyici’ olmasına rağmen, aynı zamanda hala çok gerçekçi bir insanlık trajedisini temsil ettiğini vurguladı:
“Gizemli Kadın’, doğmamış çocuğu ile birlikte öldü ve onu inceleyerek hafızalarını geri kazandık. ‘Hayalleri kuran, muhtemelen seven ve sevilen bir insandı. Şimdi de beraberinde mezara kadar götürdüğü sırları açığa çıkarıyoruz.”