Kelebek Magazin

Efes’te 1400 yıllık beslenme alışkanlığı çıktı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Avusturya Bilimler Akademisi Avusturya Arkeoloji Enstitüsü tarafından Efes Antik Kenti’nde yürütülen …

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Avusturya Bilimler Akademisi Avusturya Arkeoloji Enstitüsü tarafından Efes Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan 1400 yıllık yapı kompleksi, tarihsel birçok araştırmaya kapı araladı.

Kalın bir yangın tabakasının altında kaldığı için çok iyi korunan mutfak, depo alanı, restoran, atölye ve dükkanların yer aldığı 170 metrekarelik yerleşim alanında istiridye ve midyelerle dolu kaseler, salamura edilmiş balıkların yer aldığı amforalar ile şeftali, badem, zeytin, nohut, fasulye ve bezelye tohumları bulundu.

Kazı heyeti başkan yardımcısı Filiz Öztürk, bölgedehâlâ alanda incelemelerin sürdüğünü söyledi.

Milattan sonra 7. yüzyılda Efes Antik Kenti’nin yaşam standardının düştüğü, şehrin küçülmeye başladığı ve sikke dolaşımının azaldığı yönünde bilgilere sahip olduklarını anlatan Öztürk, kazılar sonrasında bu yıkımın bir depreme ait olabileceğini düşünmediklerini aktardı.

Alandaki tabanlarda bir kayma, yükselme aynı şekilde tabanlı ve duvarlarda kayma ve yükselme görülmediğini anlatan Öztürk, “Daha çok alanda bir çatışma, savaşın olduğuna dair mızrak, ok ucu, gülle ve balta gibi aletler tespit edildi. Bu durum bize Batı Anadolu’da bahsedilen Sasani akınlarını düşündürdü. Buluntuları Sasani akınlarıyla ilişkilendirebiliriz” diye konuştu.

YAŞAM VE BESLENME KÜLTÜRÜ

Filiz Öztürk, yapı kompleksinde pişmiş toprak, mermer, bronz malzemelerden yapılmış geniş bir buluntu çeşitliliğine rastladıklarını, bu buluntuların da dönemin beslenme ve yaşam kültürüne ilişkin bilgiler sunduğunu vurguladı.

Öztürk, “İçlerinde istiridye ve midyelerin bulunduğu kaseler, salamura edilmiş balıkların bulunduğu amforalar tespit edildi. Roma Dönemi’nde ‘garum’ adı verilen balık sosu tüketiliyordu ve bu balık sosunun geç antik dönemde de Efes’te devam ettirilmiş olduğunu ve beslenmede yer aldığını burada görebiliyoruz. Arkeozoologlarımızın yaptığı incelemede şeftali, badem, zeytin, nohut, fasulye, bezelye tohumlarıyla karşılaşıldı. Tavuk, ördek gibi küçükbaş hayvanlar da tüketilmiş. Büyükbaş hayvanlardan daha çok sığırın tüketilmiş olduğuna dair veriler ele geçti” diye konuştu.

Beslenme alışkanlıklarının sosyoekonomik duruma göre değiştiğini dile getiren Öztürk, 1400 yıl önce domuz etinin taze tüketildiğine ilişkin veriler elde ettiklerini, balıklardan da uskumru, palamut, istavrit, çipuranın tercih edildiğini sözlerine ekledi. (AA)

ETİKETLER:
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ