Nebati: Türkiye, helal turizm için en elverişli destinasyonlardan biri
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, Dünya Helal Zirvesi ve Helal Expo Fuarı’nın açılışında konuştu. Nebati, helal belgeli ürün hassasiyetinin dünya …
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, Dünya Helal Zirvesi ve Helal Expo Fuarı’nın açılışında konuştu.
Nebati, helal belgeli ürün hassasiyetinin dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan Müslümanların tüketim alışkanlıkları arasında gün geçtikçe önem kazandığını söyledi.
Nebati, bu kapsamda İİT üyesi ülkelerin katkılarıyla hazırlanan standartların etkinleşmesi ve harmonize bir akreditasyon sisteminin hayata geçirilmesiyle helal belgeli ticaret hacminin artacağını öngördüklerini belirtti.
‘TÜRKİYE HELAL TURİZM İÇİN ELVERİŞLİ’
Nureddin Nebati, başta üreticiler olmak üzere helal değer zincirinin paydaş kurum ve kuruluşlarının belirli coğrafi alanlarda kümelenmesiyle “helal parklar” oluşturulduğuna işaret ederek, kendilerinin de Türkiye’de bir Helal Park AŞ kurmayı hedeflediğini söyledi.
Girişim sermayesi yatırım fonlarının (GSYF) veya girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının (GSYO) helal parklara yatırım yapabilmesine yönelik çalışmalar yürüttüklerini ve gerekli düzenlemeleri yaptıklarını anlatan Nebati, Türkiye’yi ziyaret eden Müslüman turistlerin tüm ihtiyaç ve beklentilerini en iyi şekilde karşılayabilecekleri helal turizm hizmetlerini yaygın bir şekilde sağladıklarını kaydetti.
Nebati, Türkiye’nin, 2030 yılında 2,2 milyar kişiye ulaşması beklen Müslüman nüfusun helal turizm talebini karşılaması bakımından en elverişli destinasyonlardan olduğunu belirtti.
‘KATILIM FİNANS KURUMLARININ AKTİFLERİ 1,1 TRİLYONA ULAŞTI’
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, dünyada İslami finansın spekülasyona kapalı olması nedeniyle konvansiyonel finansa göre daha sağlam temeller üzerinde yükseldiğini, İslami finansın küresel düzeyde aktif büyüklüğünün 2021 itibarıyla 3,1 trilyon dolar seviyelerine ulaştığını belirtti.
Nebai, “Özellikle İslam ülkelerinin katılım finans ekosistemine entegrasyon düzeylerinin artmasıyla birlikte içinde bulunduğumuz yılın sonunda bu büyüklüğün 3,4 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor.” dedi.
Türkiye’de yaklaşık 40 yıllık geçmişi olan katılım finans ekosisteminin artık finansal hizmetler sektörünün en değerli unsurlarından biri haline geldiğini belirten Nebati, katılım finans kuruluşlarının geleneksel finans kuruluşları ile eşit şartlarda rekabet edebilecekleri yasal düzenlemelere büyük önem verdiklerini söyledi.
Bu alanda hayata geçirilen düzenlemelere değinen Nebati, “Son bir yıllık süreçte katılım finans kurumlarımızın toplam aktifleri iki katına çıkarak Eylül 2022 itibarıyla 1,1 trilyon liraya ulaştı. Katılım finans kurumlarımızın Türk bankacılık sistemindeki payı son 5 yılda yüzde 5’ten yüzde 8,5 seviyesine kadar yükseldi. Böylece katılım finans kurumları için hedeflenen yüzde 15’lik payı yakalama noktasında önemli ilerlemeler kaydedildi.” diye konuştu. (AA)