Kelebek Magazin

‘Aile Hekimliği amacından uzaklaştı, belge talep merkezlerine dönüştü’

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası’nca (AHESEN) düzenlenen Aile Hekimliği Çalıştayı Sonuç Raporu açıklandı. Raporda  “Aile Hekimliği” uygulamasının, “koruyucu halk sağlığı” amacından ziyade, sağlık taleplerinden uzak bir şekilde “bürokratik belge çıkarma” merkezleri haline dönüştüğünün altı çizildi.

AHESEN’in düzenlediği,  Almanya, İngiltere, Hollanda, Güney Kore, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Portekiz, İspanya, Norveç, Malta ve İsveç sağlık sistemleri ve aile hekimliği uygulamalarının incelendiği çalıştayda, bu ülkelerde çalışmış aile hekimleri yer aldı.

Her ülkedeki aile hekimlerinin görevleri, sorumlukları, yaşam kaliteleri, hastaların ve sağlık çalışanlarının sağlık sistemindeki memnuniyetleri, ülkelerin sağlık göstergeleri değerlendirildi. Ülkemizdeki aile hekimliği uygulamalarında yaşanan sorunlar ve dünya örneklerinden yola çıkarak çözüm önerileri raporlandı.

Türkiye’de ilk kez 2005 yılında başlatılan “Aile Hekimliği” uygulamasının, aradan geçen 18 yılda amacından uzaklaştığı, sağlık talepleri dışında her türlü bürokratik ihtiyacı karşılama merkezleri haline dönüştüğü dile getirildi.

Prof Dr. Ersin Akpınar başkanlığında düzenlenen çalıştayın sonuç raporunda, “Aile hekimlerinin sunduğu sağlık hizmeti ile sağlık sorunlarının yüzde 90’ı çözümlenebilecek ve hastaların hastanelerde gereksiz yığılmaları ve hizmet sunumu talepleri ortadan kalkabilecekken, aile hekimlikleri ‘adres tespiti’ gibi, ‘sağlık hizmeti dışında’ her türlü işin görev olarak verildiği bürokratik belge merkezlerine haline geldi. Aile hekimliği uygulaması ilk başladığı günden bu yana çok fazla değişikliğe uğradığı için amacından saptı” denildi.

TÜRKİYE VE GELİŞMİŞ ÜLKELERDE UYGULAMALAR KARŞILAŞTIRILDI

Raporda ayrıca Türkiye ve gelişmiş ülkelerin sistemleri karşılaştırılarak, şu tespitlerde bulunuldu:

“Aile Hekimliği Uygulaması ile sunulan birinci basamak sağlık hizmetinde gelişmiş ülkelerde aile hekimi, aile sağlığı çalışanı, tıbbi sekreter, psikolog, fizyoterapist, diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, diş hekimi, hizmetli personelden oluşan bir ekiple birlikte sağlık hizmeti sunuluyor. Ülkemizde ise aile hekimine sadece aile sağlığı çalışanı eşlik ediyor. Dünyadaki örnekleri uygulansa ülkemizdeki sağlık sorunlarının yüzde 90’ı çözülebilir, hastanelerde yığılmalar önlenebilir.”

“TÜRKİYE’DE KİŞİBAŞI SAĞLIK HARCAMASI 250, GELİŞMİŞ ÜLKELERDE 5-8 BİN DOLAR”

“Ülkemizde kişi başına sağlık harcaması 250 USD, gelişmiş ülkelerde 5-8 bin dolar olarak gerçekleşiyor. Birinci basamak öncelenerek yapılandırılan güçlü bir sağlık sisteminin vazgeçilmez özellikleri: ulaşılabilirlik, sürecin hastalık değil kişi odaklı olması, kapsamlılık, birinci basamakta geniş bir spektrumda hizmet sunumu ve birinci basamak dışında sağlık hizmeti sunulacağı zaman bu hizmetin koordinasyonudur.

Bu amaçla fonların temel sağlık hizmetlerine yönlendirilebilmesi için sağlığa ayrılan bütçenin en az yüzde 15 olması gerekiyor. Ülkemizde sağlığa ayrılan bütçe ise yüzde 5’in altındadır.

Dünyadaki sağlık hizmet sunumumda aile hekimlerinin hasta muayenesi başına en az 15-20 dakika ayırabiliyor. Ülkemizdeki aile hekimliği uygulamasındaki ‘ceza yönetmeliği’ şeklinde bir uygulama dünyanın hiçbir ülkesinde yok! Dünya örneklerinde aile hekimlerinin sorumlu oldukları nüfus, bin – bin 500 ortalaması iken, ülkemizde bu sayı 3 bin 500’lerde devam ediyor.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ