Devrim otomobilinden etkilendi, arazi aracı yaptı
Antalya’da çocukluğunda Devrim otomobilinin hikayesinden etkilenen genç girişimci Mahmut Altunbaş, yerli parçaları kullanarak ürettiği arazi araçlarının hem satışını yapıyor hem de safari turlarıyla turizme katkı sağlıyor.
Antalya’da çocukluğunda Devrim otomobilinin hikayesinden etkilenen genç girişimci Mahmut Altunbaş, yerli parçaları kullanarak ürettiği arazi araçlarının hem satışını yapıyor hem de safari turlarıyla turizme katkı sağlıyor.
Manavgat ilçesinde yaşayan 34 yaşındaki genç girişimci Altunbaş, ilk arazi aracını yapmak için memleketi Niğde’nin Bor ilçesinde kiraladığı sanayi dükkanında işe koyuldu. Sanayi esnafı ve yedek parçacıdan malzemeler toplayan Altunbaş, yöre halkının meraklı bakışları önünde otomobili yapmayı sürdürdü.
Gece gündüz verdiği emeklerin sonucunda çalıştırmayı başardığı araca, Türkiye’de tasarlanan ve üretilen ilk otomobilden esinlenerek “Devrim” adını veren Altunbaş, daha sonra bu aracın üretimini Antalya’da yapmaya karar verdi.
Ürettiği araçları boş arazide önce kendisi deneyen Altunbaş, marka tescil belgesi aldığı ve plaka başvurusunda bulunduğu araçların hem satışını yapıyor hem de turistlere safari hizmeti vererek turizme katkıda bulunuyor.
“İNSANLARA MANTIKLI GELMİYORDU”
Altunbaş, AA muhabirine, çocukluğundan beri motorlu taşıtlara merakının olduğunu ve off-road etkinlikleriyle bu merakının körüklendiğini söyledi.
Bir arazi aracı almaktansa kendi aracını yapmaya karar verdiğini belirten Altunbaş, şunları dile getirdi:
“Sanayi köşesinde bir dükkan tuttum, yaşlı bir amcayla internetten araştırarak, deneme yanılma yoluyla yapıyorduk. İlk yaptığımız aracın arkası yamuktu. Ortaya bir şey çıkarıp bahçeye koyduğumuzda başında sürekli insanlar toplanıyordu. Biz bile araca yanaşamıyorduk ve sürekli sorular soruyorlardı.
Bor gibi bir yerde garip geliyordu insanlara, sonra dükkanın etrafını kapattım ve çalışmaya devam ettim. İnsanlar bu şekilde merakla bizi seyrediyordu ve yaptığımız iş insanlara pek mantıklı gelmiyordu. Bazıları ‘Helal olsun, iyi yapıyorsunuz’ diyordu, bazıları da ‘Neyle uğraşıyorsunuz, bu ne’ falan diyordu, her çeşit tepkiyi aldık. Otomobildeki lastiklerimiz traktör lastiği, jantlarımız araba jantı, aynalar motosiklet aynasıdır ve koltukları başka bir aracın koltuğuna ait.”
Yaptıkları aracı başarıyla çalıştırdıktan sonra başka araçlar yapmak için daha çok heveslendiklerini anlatan Altunbaş, işin büyüdüğünü ve yaptıkları araçları satmaya başladıklarını ifade etti.
“DEVREM ARABASINA İTHAAFEN YARIM KALAN HİKAYE”
Devrim otomobilinden dolayı yaptıkları araca “Devrim” adını verdiğini vurgulayan Altunbaş, “Ben ortaokuldayken Devrim arabalarının hikayesini dinlemiştim ve bu beni etkilemişti. Bu yüzden yaptığımız araçlara ‘Devrim’ adını koydum ve altına da Devrim arabasına ithafen ‘Yarım kalan hikaye’ yazdım. Bizim yaptığımız kendi çapımızda bir iş ama en azında bir adım atmış olduk.” dedi.
Yaptıkları standart araçların hızının saatte 50 kilometreyi bulduğunu, bazılarının ise 200 kilometreye kadar ulaştığını belirten Altunbaş, şimdiye kadar 70 arazi aracı yapmayı başardığını söyledi.
Bu sektörde devam etmeye karar verdiği dile getiren Altunbaş, “Tasarım tescilimizi ve marka tescilini aldık. Plaka alma işlemlerine başvurdum, bunun için araçlar test ediliyor. KOSGEB başvurusu yaptık, devlet bu konuda bizi destekliyor.” diye konuştu.
Arazi aracının tamamında yerli ürün kullandığına dikkati çekin Altunbaş, şimdiki tek hayalinin ise yaptıkları arazi araçlarına plaka alıp trafiğe çıkmak olduğunu ifade etti. AA