Kelebek Magazin

AB yaptırımlara rağmen Rusya ile ticarete devam ediyor

Avrupa Parlamentosu, tarihi sertlikte yaptırımlara rağmen AB ülkeleri ile Rusya arasındaki ticaretin devam ettiğine dikkat çekti ve Rusya’dan ithal edilen ürünleri sıraladı.

Rusya’nın geçen yılın şubat ayında Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından, Avrupa Birliği (AB) Rusya’ya karşı peş peşe on yaptırım paketini kabul ederek, yabancı bir ülkeye yönelik tarihteki en katı yaptırımlarını uygulamaya başlamıştı.

AB, yaptırımlarla Rusya’nın gelirini ve savaş gereçlerinde kullanılan teknolojilere erişimini kısıtlamayı hedeflemekteydi. Ancak Avrupa Parlamentosu’nun yayımladığı araştırma notuna göre, “yaptırımların etkisi Rusya’nın 2023 yılında Ukrayna’ya yönelik savaş faaliyetlerini kısıtlayacak kadar büyük olmayacak.”

Başarılı lobi çalışmaları, AB’nin yaptırımlar sonucu maruz kalacağı ekonomik etkileri azaltma çabası ve yaptırımların küresel tedarik zincirine etkilerine dair endişeler nedeniyle 27 AB ülkesi ile Rusya arasındaki ticari ilişkilerin büyük kısmı hâlâ sürüyor.

AB, artık yeni yaptırımlar getirmek yerine var olan yaptırımları ihlal eden kişi ve kurumlara yönelik sert müdahalede bulunmayı hedefliyor. Yetkililer Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın yaptırımları delmek için rota olarak kullanıldığını tespit ettiler.

AB ile Rusya arasında devam eden ticari ilişkiler şu şekilde listelenebilir:

TİCARET

AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu, Rusya’nın 2021 yılında AB ile 258 milyar euro büyüklüğünde ticaret yaparak, birliğin en büyük beşinci ticari ortağı olduğunu açıklamıştı. Yakıt, ahşap, demir çelik ve gübre AB’nin Rusya’dan ithal ettiği başlıca ürünler olmuştu.

Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından AB’nin Rusya’dan ithalatı yarı yarıya düşerek geçen yılın Aralık ayında yaklaşık 10 milyar euroya geriledi.

AB istatistik ofisi Eurostat’ın verilerine göre, Mart 2022 ile Ocak 2023’ün sonu arasında AB Rusya’dan 171 milyar euroluk ürün ithal etti.

AB’nin Rusya ile devam eden ticaret hacmi, AB’nin işgalin başından beri Ukrayna’ya gönderdiği, geçen ay açıkladığı 60 milyar euroyu aşıyor ancak yardım miktarına Ukrayna’ya en son gönderilen modern tanklar ve cephane tedarik anlaşmasının maliyeti dahil değil.

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞALGAZ (LNG)

AB, geçen yıl Rus kömürü ile Rusya’dan deniz yoluyla ihraç edilen petrole yönelik yaptırımları uygulamaya başlamıştı. AB yaptırımları doğalgazı kapsamıyor ancak Rusya işgalin başından beri boru hatlarından Avrupa’ya doğalgaz sevkiyatını büyük oranda azalttı. AB 2022 yılında önceki yıllara göre yaklaşık yüzde 40 daha az Rus doğalgazı ithal etti.

Sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ise yaptırımlardan hiç etkilenmedi. Savaşın başlangıcından beri Avrupa’ya Rus LNG sevkiyatları daha da arttı. AB’nin analizlerine göre AB’nin Rus LNG ithalatı 2021 yılında 16 milyar metreküpten bu yıl 22 milyar metreküpe çıktı.

AB, Rusya’nın savaştan önce boru hatlarından AB’ye sevk ettiği yıllık yaklaşık 155 milyar metreküp doğalgazdan daha fazla Rus LNG ithal ediyor. Ancak LNG ithalatındaki artış, bazı ülkelerin AB yasaları ile LNG ithalatını yasaklama talebinde bulunmasına yol açtı.

NÜKLEER

AB, Rusya’nın nükleer sektörüne de yaptırım uygulamıyor. Rus kamu nükleer enerji şirketi Rosatom’un genişleteceği Paks santralinin bulunduğu Macaristan ile Bulgaristan, Rusya’nın nükleer sektörüne yaptırıma uygulanmasına karşı çıkıyor.

Eurostat verilerine göre, AB 2022’de yaklaşık 750 milyon euroluk Rus nükleer sanayi ürünü ithal etti. AB nükleer ajansı Euratom, AB’nin tesislerinde 2021 yılında kullanılan uranyumun beşte birini, dönüştürme faaliyetlerinden dörtte birini ve zenginleştirme hizmetlerinin üçte birini Rusya’nın sağladığını açıkladı.

Çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace geçen ay yayımladığı bir raporda, Fransa’nın savaşın başından beri Rusya’dan ithal ettiği zenginleştirilmiş uranyum miktarını keskin biçimde arttırdığını belirtirken, Fransa rapordaki bazı kısımları reddederken, Rusya ile arasındaki kontratları feshetmenin, kontratları sürdürmenin maliyetinden daha yüksek olacağını açıkladı.

ELMAS

Eurostat’ın verilerine göre, Rusya’dan değerli taşların ithalatını yasaklamayan ve Rus devlet maden şirketi Alrosa’yı kara listeye almayan AB, geçen yıl 1,4 milyar euro değerinde Rus elması satın aldı.

Dünyanın en büyük elmas ticaret merkezi Antwerp’in bulunduğu Belçika, AB’nin Rus elmaslarına yaptırım uygulamasını istemediği ve bu konuda lobi faaliyetleri yaptığı için AB’nin katı tutumlu üyelerinin canını sıkmıştı.

AB, ABD ve diğer G7 ülkeleri Rus elmaslarını pazardan çıkarmak için bir takip mekanizması üzerinde çalışıyor. Antwerp Dünya Elmas Merkezi, bu mekanizmanın işe yaraması için G7 üyesi olmayan Hindistan’ın da dahil edilmesi gerektiğini belirtti.

KİMYASALLAR VE HAM MADDELER

AB geçen yıl 2,6 milyar euro Rus gübresi ithal etti. Bu rakam, 2021’dekinden yüzde 40 daha fazla oldu.

Rusya ve müttefiki Belarus’tan ithal edilen potas, AB tarafından ya büyük ölçüde kısıtlanıyor, ya da tamamen yasaklanmış durumda. Ancak ürenin de aralarında bulunduğu başka gübre türlerinin bölgede serbestçe alınıp satılabildiğini belirten sektör lobisi mensubu Sean Mackle, bütünlüğü olmayan kısıtlamaların, yaptırımların uygulanmasını da aksattığını belirtti.

AB’nin 27 üye ülkesinin arasında Afrika’ya gübre sevkiyatlarının sürmesine olanak sağlayacak istisnalara dair anlaşmazlık yaşanması, savaşa verdiği destek sebebiyle Belarus’a daha fazla yaptırım uygulanmasını engelliyor.

Yaptırımlara tabi tutulmayan ham maddelerin arasında, çoğunlukla paslanmaz çelik üretiminde kullanılan nikel de var. Eurostat verilerine göre AB 2021 yılında 2,1 milyar euro değerinde nikel ithal ederken, 2022’de bu rakam 3,2 milyar euroya yükseldi.

BÜYÜK İSİMLER VE İKİNCİL YAPTIRIMLAR

Maden şirketi Alrosa ile enerji devi Rosatom, yaklaşık 1700 kişi ve kuruluşun bulunduğu AB kara listesine hâlâ eklenmedi. Rusya’nın doğalgaz tekeli Gazprom’un mali birimi Gazprombank ile Rusya’nın en büyük ikinci petrol üreticisi Lukoil de kara listeye eklenmedi.

Şeffaflık savunucusu kuruluş Transparency International, Rusya’nın AB lobisine erişiminin kısıtlanması ve hâlihazırda yaptırımlara maruz olan kişi ve kuruluşlara yardımcı olanlara karşı ABD’deki gibi ikincil yaptırım uygulanması çağrısını uzun süredir dile getiriyor. (REUTERS)

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ