Bal arılarının ömrünü kısalıyor
Dr. Devrim Oskay, kışın hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin bal arılarının ömrünü kısalttığını ve arı hastalıklarına yol açtığını söyledi.
Küresel iklim değişikliğinin bal arıları üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmalar yapan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Devrim Oskay, AA muhabirine, son dönemde dünya genelinde iklim değişiklikleri yaşandığını, bunun da özellikle bitkilerle ilişkisi olan canlı türlerini olumsuz etkilediğini belirtti.
İklim değişikliğinden etkilenen canlıların başında bal arılarının geldiğini anlatan Oskay, bu nedenle koloni kayıpları yaşandığını ifade etti.
Oskay, bal arılarının hava sıcaklığı 14 derecenin altına düştüğünde sıcaklığı stabil tutmak için termoregülasyon (Vücut sıcaklığını belirli sınırlar içinde tutma) sistemleriyle kovanın içerisinde “kış salkımı” (Arıların kışın kovan içerisinde bir küme halinde çerçevelerin orta yerinde toplanması) oluşturduğunu anlattı.
Kış salkımının ortasında sıcaklığı 35 derecede tutabilmek için soba görevi gören arıların bulunduğunu aktaran Oskay, bu arıların kanat kaslarını titreştirerek ısı ürettiklerini belirtti.
– “Ergin arıların yaşaması ve yavru arıların gelişimi için sıcaklık hayati önem taşıyor”
Salkımın merkezinde ısınan arıların dışarıya doğru, dış kısımda üşüyen arıların ise merkeze doğru hareket ettiğini ifade eden Oskay, şöyle devam etti:
“Salkımın dışına doğru sıcaklık 20 dereceye kadar düşebiliyor. Ama daha aşağı düşmüyor. Çünkü 14 derecenin altında bal arılarının uçuş kasları paralize oluyor. Bunu engellemek için dışarıda hava sıcaklığı kaç derece olursa olsun, salkımın ortasındaki sıcaklığın 35 derece olması gerekiyor. Ergin arıların yaşaması ve yavru arıların gelişimi için sıcaklık hayati önem taşıyor. Kışın ortasında hava sıcaklıklarının aniden yükselmesiyle bal arıları kış salkımını bozarak yiyecek arama ve yavru yapma faaliyetine başlıyor. Vaktinden önce uçuş yapmaları yaşam sürelerinin kısalmasına neden oluyor. Yavrulama faaliyetine geçmeleri de arkasından gelen soğuk havada yavrulu alanları ısıtamamaları nedeniyle hastalıklara ve koloni kayıplarına yol açıyor. Yaşadığımız bahar havasının arkasından yine bir soğuk dalgası gelirse sıcaklık yönetimi daha zor hale gelebilir. Çünkü arılar artık hem yaşlanmış, hem de içeride bulunan yiyecek stokları azalmış olacak. Son yıllarda özellikle bu gerçekleşiyor. Kışın ortasında sıcaklıkların birden yükselmesi, arıların bu sıcaklık dengesini sağlamasını da zorlaştırıyor.”
“ANİ SICAKLIK DEĞİŞİKLİKLERİ HASTA EDİYOR”
Oskay, sıcaklık değişimleriyle arıların hastalıklara daha kolay yakalandığını ifade etti.
İklim değişikliğinde arıların kış salkımını bozup yavru sayılarını daha erken dönemde artırabildiğini vurgulayan Oskay, “Arkasından gelen soğuk hava nedeniyle yavrular hastalanıyor. Ani sıcaklık değişimleri nedeniyle kolonide kuluçkalık alanlarda yaşayan yavru arılarda Amerikan yavru çürüklüğü ve Avrupa yavru çürüklüğü gibi hastalıklar ortaya çıkıyor. Bunlar da kolonilerdeki arıların ölmesine neden oluyor.” diye konuştu.
Oskay, arı sandıklarında bulunan fazla ya da boş çerçevelerin bulunduğu yerden alınarak, arıların birbirlerine daha fazla yaklaşmalarının sağlanması, koloni bakımının aksatılmadan yapılması ve yiyecek depolarının kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti.
Kayı Mahallesi’nde arıcılık yapan 74 yaşındaki Şükrü Otman da hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olması nedeniyle arıların sandıktan çıktığını ifade etti.
Arının 40 günlük ömrü olduğunu aktaran Otman, “Sandıktan çıkan arının yavru zinciri bozuluyor. Vitamin takviyeleri yaparak arının ömrünü uzatmaya çalışıyoruz.” dedi. AA