Bölüşüm şoku büyüyor
TÜİK’in bugün açıkladığı büyüme verilerinde çalışan ücretlerinin gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki ağırlığının azaldığı, işverenlerin …
TÜİK’in bugün açıkladığı büyüme verilerinde çalışan ücretlerinin gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki ağırlığının azaldığı, işverenlerin payının ise arttığı görüldü. Uzmanlar enflasyon ve kur şoklarının gelir adaletsizliğini artırdığı görüşünde.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2022 yılı ikinci çeyrek büyüme verileri Türkiye’de çalışanların büyümeden aldığı payın azaldığını gösterirken işverenlerin büyümeden aldığı payın her geçen çeyrekte giderek arttığı görüldü.
Uzmanlar pandeminin, enflasyonun ve kur şoklarının gelir dağılımını bozduğunu düşünürken önümüzdeki olası kur şoklarının mevcut bölüşüm krizini daha da derinleştireceği görüşünde.
MAAŞ ARTIŞLARI RESMİ ENFLASYONUN ALTINDA KALDI
TÜİK’in bugün açıkladığı verilere göre 2022’in ikinci çeyreğinde toplam işgücü ödemelerinin geçen yıla göre yüzde 66,4 arttığı görüldü. Buna göre işçilere ödenen ücretteki artış ikinci çeyreği kapsayan nisan-mayıs ve haziran aylarındaki resmi tüketici enflasyonun dahi altında kaldı. Tüketici enflasyonu nisanda yüzde 69,97, mayısta yüzde 73,50, haziranda ise yüzde 78,62 artmıştı.
Buna karşılık sermayenin gelirinin izlendiği veriler olan net işletme artığı/karma gelirdeki artış yüzde 134,7 ile işgücü ödemelerindeki artışı neredeyse ikiye katladı.
Aynı şekilde işgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 32,6 iken bu oran 2022 yılının aynı döneminde yüzde 25,4 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 49,2 iken yüzde 54,0 oldu. Yüzde 25,4’lük emek payı son 20 yılın en düşük düzeyi olarak gerçekleşti.
İŞÇİNİN PAYI AZALIYOR
Mevsimsellikten arındırılmış veriler cari fiyatlarla gelir yöntemiyle incelendiğinde ise işgücü ödemelerinin GSYH’ye oranının bu çeyrekte 2021 ikinci çeyrekteki yüzde 27,6’dan yüzde 21,4’e indiği görüldü. 2022 birinci çeyreğinde ise bu oran yüzde 24,7 olarak belirlenmişti.
Mevsimsellikten arındırılmış veriye göre net işletme artığının GSYH’ye oranı ise bir önceki yılın aynı dönemindeki yüzde 46,3’ten yüzde 50,4’e çıktığı görüldü.
KUR ŞOKLARI REEL ÜCRETLERİ BASKILIYOR
Konu ile ilgili Sozcu.com.tr’ye değerlendirmelerde bulunan iktisatçı ve Greenwich Üniversitesi Öğretim Üyesi Cem Oyvat, açıklanan yüzde 7,6’lık büyümeye rağmen emek kesimine giden gelirin reel olarak düştüğü belirtildi.
Oyvat, “Kur şokları maalesef uzun süredir, enflasyonu arttırarak reel ücretleri baskı altında tutuyor. Sendikaların son dönemde daha da zayıflatılmış olması, enflasyonun ücretler üzerindeki olumsuz etkilerini arttırıyor. Nitekim 2022’nin ikinci çeyreğinde toplam işgücü ödemelerindeki yıllık artış, yüzde 66,4 ile TÜİK’in tüketici enflasyonunun bile altında kaldı” dedi.
TÜİK’in resmi enflasyonu üzerinde de ciddi şüpheler olduğunu belirten Oyvat, “Ücret artışlarında TÜİK sayılarının dikkate aldığını düşünürsek, TÜİK’in enflasyonu olduğundan düşük göstermesi de gelir dağılımını ücretliler aleyhine bozuyor olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
‘BÖLÜŞÜM KRİZİ DAHA DA DERİNLEŞEBİLİR’
Oyvat ayrıca kurdaki artıştan elinde döviz varlıkları tutan veya KKM’de parası olan görece varlıklı kesimin faydalanabildiğini bunun da gelir eşitsizliğini bozan bir faktör olduğunu belirtti. Oyvat, “Son olarak dış ticaret açığının Ocak-Temmuz döneminde 62 milyar doların üzerinde olması bize TL’nin bunca kur şokuna rağmen hala aşırı değerli olduğunu gösteriyor. Yani doların turizm sezonu bittiğinde 18,1 seviyelerinde kalması kolay olmayacak” dedi.
Değerlendirmesinde “Maalesef sonbaharda gelebilecek yeni bir kur şoku da bölüşüm krizini daha da derinleştirecektir” ifadelerine yer veren Oyvat, “Seçimlerin yaklaştığını da düşünürsek, AKP iktidarının beklenenin üzerinde bir asgari ücret zammı ile bu durumu tersine çevirmeye çalışması da beklenebilir. Ama yüksek enflasyon ortamında AKP’nin çabalarına rağmen bölüşüm krizinin kötüye gideceğini düşünüyorum” diye konuştu.
‘PANDEMİ VE ENFLASYON GELİR DAĞILIMINI KÖTÜLEŞTİRDİ’
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) de konu ile ilgili bir rapor kaleme aldı.
Raporda “2020 yılını 100 kabul ettiğimizde GSYH cari fiyatlarla 100’den 329,5’e çıkarken, emeğin geliri 100’den 227,1’e çıktı. Böylece iki yılda toplam emek gelirleri parasal olarak yüzde 127,1 oranında artmış oldu. Aynı dönemde sermaye gelirleri ise 100’den 414,8’e yükselerek yüzde 314,8 oranında arttı. Sermaye gelirleri parasal olarak emeğin iki katı kadar artmış oldu” ifadelerine yer verildi.
DİSK-AR uzmanları, 2021 ve 2022 yıllarında üst üste emek gelirindeki büyümenin ortalama GSYH artışının oldukça altında kaldığını ve sermaye gelirinin ortalama GSYH büyümesinin çok üzerinde arttığını belirtti. Raporda bu durumun sınıfsal dağılımı kötüleştirdiğini belirtildi.
Raporda son olarak “Covid-19 salgınının bölüşüm ilişkilerini kötüleştirdiğini söylemek mümkündür. GSYH’den emeğin ve sermayenin aldığı pay 2020’den bu yana açılma eğilimi gösteriyor” ifadelerine yer verilirken pandemi ve yüksek enflasyon nedeniyle emeğin payının keskin biçimde düştüğü ve bölüşüm ilişkilerinin daha da kötüleştiği aktarıldı.