Deprem bölgesinde görevli doktor: Gölcük depreminde de ailem enkaz altındaydı
İlk andan itibaren çalıştığı Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi tarafından deprem bölgesine görevlendirilen Plastik Rekonstrüktif Uzmanı Perçin Caşkan yaşadıklarını anlattı. Caşkan, Gölcük depreminde aynı süreçlerden kendisinin de geçtiğini belirtti.
Kahramanmaraş merkezli depremin ilk saatlerinde görevlendirilerek Adıyaman ve Malatya’da çalışan Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi Plastik Rekonstrüktif Uzmanı Perçin Caşkan, depremzedelerin yaşadığı durumu Gölcük depreminde kendisinin de yaşadığını belirtti. Caşkan, geçmişe dönük yaşadıklarını ve deprem bölgesinde yaşananları anlattı.
“ENKAZ BAŞINDA BEKLEMEK NE DEMEK BİLİYORUM”
Depremin yaşanmasının ardından 12’nci saatte bölgede olduğunu söyleyen Caşkan, “İlk gittiğimde gözlemlediğim maruziyet, benim ve ekibim için de geçerliydi. Kısa sürede sistem kurmak adına bence güzel bir yol kaydetmişiz. Daha önce 99 Gölcük depreminde benim de ailem göçük altındaydı. Hasta yakını ne demek, enkaz başında beklemek ne demek aynı anda eğitim araştırma hastanesinde çalışıyordum. O hastaları yönetmenin ne kadar zor olduğunu gayet iyi biliyorum. Gittiğimde hekim arkadaşlarıma, bütün sağlık personellerine yapabileceğim her türlü şey için destek vereceğimizi söyledik. Ben plastik cerrahiyim normalde, bunun dışında bir sürü şey için destek olacağımızı söyledik. Hakikaten buna çok ihtiyaçları vardı. Depremde ilk çıkanlar genelde çocuklar, zarar görenlerde onlar, en çok üzüldüklerim de onlar” dedi.
“EZİLMELERDE KASLARI RAHATLATMAK İÇİN KESİ ATIYORUZ”
Plastik cerrahlarının ilk olarak alana gönderilmesinin amacının ezilme yaralarının olduğunu belirten Caşkan, “Craush dediğimiz ezilme yaralanmaları var. Ezilme yaralanmalarında sıkıntı şu enkaz altında kalan veya bir yere sıkışan dokularda kaslarda şişme ve zarar görme oluyor. O kasların bir şekilde kişinin kendi bedenine zarar vermemesi için uygun müdahalelerle kasların açılması gerekiyor. Belli kesiler yaparak kasları rahatlattık. Kasları rahatlatamazsak eğer özellikle enkazdan geç çıkan hastalarda bu oluyor, o kaslardan çevreye yayılan vücuda zarar verebilecek bir sürü faktör var. O faktörlerin yayılmasını önlemek için ilk müdahaleleri yaptık. Depremin 6 gününde ben sahadan ayrıldım kendi hastaneme geri döndüm. Aynı zamanda bunlardan vücuda yayılan başka faktörler olduğu için diyaliz gereksinimleri oluyor. Birçoğunu yoğun bakımda izliyoruz” dedi.
“DEPREMDE AMELİYAT MASASI SALLANIRKEN BİLE OPERASYONU GERÇEKLEŞTİRDİK”
Her hastanın ayrı ayrı hikayelerinin olduğunu ifade eden Caşkan, “Burada ailesi olmayanlar var. Çocuklarının nerede olduğunu bilmeyenler var. Orada bulunduğum sırada 6 şiddetinde artçı depremler olurken bile, ameliyat masası o şekilde sallanırken bile, ameliyat ettiğim çocuklara ve kendi çocuklarıma Allah acısın diye dua ettim. Gölcük depremi olduğunda ben Okmeydanı’nda hekimdim. Yeni mezun olmuştum. O gün nöbetçiydim. Sahaya ulaşmam 5 saat sürmüştü. İzmit merkezden de kendi evime Gölcük’e yaklaşık 17 kilometre yürümüştüm. Sonrasında aileme ulaşmam da 12 saat sürmüştü. Ailem evin çöken kısmında depremden 3 saat sonra dışarıdaydı. Allah’tan deprem sırasında birinci derece yakınımı kaybetmedim. Ama şuan eskiye dair hiçbir anım kalmadı hepsi depremde yok oldu” diye konuştu. (DHA)