Eğitim-Sen’den YÖK’ün uzaktan eğitim kararına dava
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Kahramanmaraş depremi nedeniyle Yükseköğretim Kurulu’nun üniversitede uzaktan eğitim kararı almasının, eğitim hakkına orantısız ve öngörülemez bir müdahale olduğunu belirterek iptali için Danıştay’a başvurdu.
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK), 10 ilde yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası üniversitelerde uzaktan eğitim kararı alması, davalık oldu. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası, Yükseköğretim Kurulu’nun üniversitelerde uzaktan eğitim kararı almasının, eğitim hakkına orantısız ve öngörülemez bir müdahale olduğunu belirtti. Bu kapsamda YÖK’ün kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açıldı.
Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık 14 milyon kişinin yaşadığı bir bölgeyi etkileyen ve ağır bir yıkıma neden olan felaket nedeniyle, başta depremden doğrudan etkilenen şehirler olmak üzere, tüm Türkiye’nin tarifi mümkün olmayan acılarla karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Deprem sonrası Yükseköğretim Kurulu’nun “2022-2023 eğitim öğretim yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanmasına” karar verdiğini hatırlatan Eğitim-Sen şu açıklamayı yaptı:
Yükseköğretim Kurulu’nun 11 Şubat tarihinde duyurulan dava konusu kararı akabinde; yükseköğretim öğrencileri 2 gün sonra üniversitelerine dönmeyi beklerken, bu duyurudan sonra bir anda bilinmezliğe düşmüştür. Uzaktan öğretime devam edecek öğrencilerin kaçının internet erişimi veya bilgisayar imkânı olduğu muammadır. Duyuru ile birlikte, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda barınan öğrenciler yurtlardan tahliye edilmiş ve bu yurtların depremzedelere tahsis edileceği açıklanmıştır” denildi.
“EĞİTİM HAKKININ SINIRLANDIRILMASI VEYA SEKTEYE UĞRATILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Yurtlardan tahliye edilen öğrenciler arasında depremzede öğrencilerin de bulunduğuna dikkat çekilen Eğirim-Sen açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Bu öğrencilerin çoğunun yurtlarından çıkıp dönecekleri bir evi dahi bulunmamaktadır. Bu açıdan alınan kararın depremin sonuçlarını ortadan kaldırmaya dahi hizmet etmediği açıktır. Kaldı ki sosyal bir hukuk devletinde, kamu idaresinin, bir doğal afetin sonuçlarını azaltmak için temel hak ve özgürlükler arasında tanımlanmış ve ancak kanunla sınırlanabilecek eğitim hakkını sınırlandırması veya sekteye uğratması kabul edilemez bir durumdur. Sonuç olarak; Sendikamız tarafından, yasal ve uluslararası mevzuat hükümlerine, tüm idari eylem ve işlemlerin genel amacı olan kamu yararı ilkesine, olağanüstü hal ilanını düzenleyen Anayasanın 119. maddesine aykırı bu kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali talepli dava açılmıştır” denildi.