Kelebek Magazin

Euro/dolar paritesinde beş yıl sonra ilk: Türkiye için neden olumsuz?

Rusya’nın Polonya ve Bulgaristan’a gaz akışını kesmesinin ardından Euro/dolar paritesi beş yıl sonra ilk kez 1,06’nın altını gördü. Paritedeki …

Rusya’nın Polonya ve Bulgaristan’a gaz akışını kesmesinin ardından Euro/dolar paritesi beş yıl sonra ilk kez 1,06’nın altını gördü. Paritedeki düşüş, Türkiye için de olumsuzluk taşıyor.

Avrupa Birliği’nin (AB) para birimi Euro, ABD doları karşısında beş yılın en düşük seviyesine geriledi.

Euro/dolar paritesi, Nisan 2017 sonrasında ilk defa 1,06’nın altını gördü ve 1,0581’e kadar geriledi. Bu rakam, geçen sene mayıs ayında 1,22, yıl başında 1,13 seviyelerindeydi.

EURO NEDEN DÜŞÜŞTE?

Euro’daki son kayıplar, bugün Rusya’nın ruble cinsi ödeme yapmayı reddetmeleri gerekçesiyle Polonya ve Bulgaristan’a doğalgaz akışını kesmesinin ve Avrupa’da spot gaz fiyatlarının sert artış kaydetmesinin hemen ardından geldi ancak son iki ayda Euro’da dolar karşısında belirgin bir gerileme vardı.

Yükselen enflasyona karşı Avrupa ile ABD merkez bankalarının farklı tepki vermeleri ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ABD Merkez Bankası’na (Fed) kıyasla, daha yavaş bir parasal sıkılaştırma yolu izlemesi, Euro’nun dolar karşısında zayıflamasında etkili oluyor.
Enerji krizinin ve Ukrayna’daki savaşın Avrupa Birliği ülkelerinin ekonomilerini ABD’ye kıyasla daha sert etkilemesi de Euro’yu zayıflatıyor.

FED VE ECB AYRIŞTI

ABD’de martta yüzde 8,5’e yükselen tüketici enflasyonuna karşı ilk faiz artışına geçen ay başlayan Fed’in, 4 Mayıs’ta 50 baz puanlık artışa gitmesi ve gelecek toplantılarda da 50’şer baz puanlık artışların masada olması, haziran ayında da bilanço küçültme operasyonunun başlaması bekleniyor.

Euro bölgesinde martta yüzde 7,4’e yükselen enflasyona karşı ECB ise henüz sıfır seviyesindeki politika faizinde değişikliğe gitmedi. İlk faiz artışı için temmuz ayı konuşulsa da ve son dönemde sıkılaştırmada gaza basma sinyalleri gelse de, ekonomik yavaşlama nedeniyle ECB’nin Fed ile ECB arasındaki ayrışma ve Ukrayna savaşı nedeniyle Euro/dolar paritesi iki aydır düşüş eğiliminde bulunuyor.

DOLAR GÜÇLENİYOR

Çin’deki karantina adımları ve bunun tedarik zincirlerinde yeni sorunlara yol açması da, uluslararası yatırımcılarda riskli varlıklardan güvenli limanlara kaçış eğilimiyle birlikte ABD dolarını güçlendiriyor.

Nitekim, ABD dolarının diğer büyük para birimleri karşısındaki değerini ölçmede kullanılan dolar endeksi, bugün 102,77 ile son iki yılı aşkın dönemin zirvesini yineledi.

Bank of America’nın baş döviz stratejisti Athanasios Vamvakidis, “Piyasa, hemen hemen her senaryoda Fed’in ECB’den daha agresif olacağına inanıyor” dedi.

Vamvakidis, Rusya yaptırımlarına enerjinin de eklenmesi durumunda Euro’nun dolar karşısında daha fazla gerileyeceği öngörüsünde bulundu.

DOLAR ENDEKSİ NEDİR?

ABD Doları Endeksi, ABD dolarının yabancı para sepetine göre değerinin bir ölçüsü olarak kullanılıyor.

ABD doları, diğer para birimlerine göre değer kazandığında endeks yükseliyor. Endekste Euro yüzde 57,6’lık, Japon yeni yüzde 13,6’lık, İngiliz sterlini yüzde 11,9’luk, Kanada doları yüzde 9,1’lik, İsveç kronu yüzde 4,2’lik, İsviçre frangı yüzde 3,6 ağırlığa sahip.
ABD’de faizlerin arttığı ve ekonominin diğer ülkelerden daha iyi performans gösterdiği dönemlerde genellikle ABD doları güçleniyor.

Küresel rezerv para olan dolar ayrıca, küresel kriz ya da Rusya’nın Ukrayna işgali gibi kargaşa dönemlerinde de, yatırımcıların riskli varlıklardan kaçıp güvenli limanlara yönelmesiyle birlikte güçleniyor.

TÜRKİYE İÇİN OLUMSUZ

Euro/dolar paritesindeki gerileme ve doların güçlenmesi, ekonomistler tarafından Türkiye için olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Bunun nedeni, Türkiye’nin ithalatında doların, ihracatında ise Euro’nun ağırlığından kaynaklanıyor.

2021 yılında Türkiye’nin ithalatının yüzde 65’i ABD doları, yüzde 29’u Euro cinsinden olmuştu. Türkiye’nin ihracatının ise yüzde 47’si ABD doları, yüzde 46’sı Euro cinsindendi.

2021 sonu itibarıyla 441 milyar dolar seviyesinde olan Türkiye’nin brüt dış borç stokunun yüzde 58,6’sı ABD doları, yüzde 30’u Euro cinsi yükümlülüklerden oluşuyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ