Fitch: Pandemiden bu yana 9 farklı ülke 14 kez temerrüde düştü
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, borç riskleri ile ilgili yayımladığı bir raporda 2020’den bu yana 9 farklı ülkenin 14 ayrı temerrüde düştüğünü açıkladı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, yayınladığı bir raporda, 2020’den bu yana 9 farklı ülkede 14 ayrı temerrüt olayı meydana geldiğini, bunun rekor bir seviye olduğunu açıkladı.
Raporda 2000 ile 2019 arasında 13 farklı ülkede toplam 19 temerrüt olduğu belirtildi. 2020’den sonraki temerrüt sayısının aşırı yüksek olması dikkat çekti.
Kredi notu verdiği ülkelerden 5’inin temerrüde düştüğünü belirten Fitch bu ülkeleri; Belarus, Lübnan, Gana, Sri Lanka ve Zambiya olarak sıraladı.
PEK ÇOK ÜLKENİN KREDİ NOTU DÜŞÜK SEVİYEDE
Ayrıca Fitch, 8 devleti ‘CCC+’ veya altında olarak derecelendirirken 9 devleti “B-” olarak derecelendirdiğini açıkladı. Fitch tarafından ‘C’ ile ‘CCC+’ arasında derecelendirilen ülkelerin için 1995 ile 2021 arasındaki temerrüde düşme oranı 40,6 idi.
Fitc için ‘C’ seviyesi “Yatırım yapılabilir kategorisinin oldukça altında. Tehlikede ve finansal yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için ekonomik, sektörel ve finansal koşulların olumlu gelişmesi gerek” anlamına geliyor. B seviyesi de aynı şekilde yüksek riskler içeriyor.
Fitch ayrıca derecelendirdiği devlet tahvilleri göz önüne alındığında, kamu borcunun GSYH’ye oranının 2008’deki yüzde 31’den Covid-19 salgını öncesi yüzde 48’e istikrarlı bir şekilde yükseldiğini açıkladı. Bunda Çin’den borçlanmanın kolaylaştırması etkili oldu.
SAVAŞ, SALGIN, ENFLASYON VE FAİZ ETKİSİ
Fitch raporuna göre, salgın, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle gıda ve enerji fiyatlarının yükselmesi, küresel enflasyon ve para politikasındaki ani sıkılaşma gibi etkenler risk altındaki piyasaları negatif etkiledi.
Raporda ağır borçlu ülkelerin borçlarını yeniden yapılandırmanın bir yolunu bulmalarına yardımcı olmak için pandemi sırasında G20 tarafından başlatılan Borçlara İlişkin Ortak Çerçeve’ye değinildi.
Bu programın alacaklı koordinasyonunu kolaylaştırmayı amaçladığı ancak şu ana kadar krizleri hızlı bir şekilde çözmede etkili olmadığı aktarıldı. Raporlar, gecikmelerin ana nedeninin Çinli paydaşlar arasındaki zayıf koordinasyon olduğunu gösterdi.