İster Türkçe ister Norveççe olsun, beynin dil ağı aynı
45 dili inceleyen sinirbilimciler, benzer beyin aktivasyonu ve dil seçiciliği kalıpları buldular. Bulgular, şaşırtıcı olmasa da dil ağının …
45 dili inceleyen sinirbilimciler, benzer beyin aktivasyonu ve dil seçiciliği kalıpları buldular. Bulgular, şaşırtıcı olmasa da dil ağının konumunun ve temel özelliklerinin evrensel olduğunu ortaya koyması açısından dikkat çekici.
Sinirbilimciler yıllarca süren çalışmaları sonunda beynin dil ağının veya beynin dili işlemek için uzmanlaşmış bölgelerinin iyi tanımlanmış bir haritasını oluşturmuşlardı. Ancak, bu haritalama çalışmalarının büyük çoğunluğu İngilizce konuşanlar tarafından İngilizce metinleri dinlerken veya okurken yapılmıştı.
MIT nörobilimcileri ise şimdi 45 farklı dil için beyin görüntüleme çalışmalarını gerçekleştirdi ve konuşmacıların dil ağlarının anadili İngilizce olanlarla aynı gibi göründüğü sonucuna ulaştılar.
Bulgular, şaşırtıcı olmasa da, dil ağının konumunun ve temel özelliklerinin evrensel olduğunu ortaya koyması açısından dikkat çekici.
DİLLERİ İNCELEMEK İÇİN YENİ VERİLER SAĞLIYOR
MIT’nin McGovern Beyin Enstitüsü üyesi Evelina Fedorenko, “Temel özelliklerin diller arasında genel göründüğünü gördüğümüze göre, diller ve dil aileleri arasındaki potansiyel farklılıkları, beyinde nasıl uygulandıkları konusunda inceleyebiliriz” dedi.
Dil alanlarının kesin konumları ve şekilleri bireyler arasında farklılık gösterir, bu nedenle dil ağını bulmak için araştırmacılar her kişiden beyinlerini fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ile tararken bir dil görevi gerçekleştirmesini ister. Kişinin ana dilinde cümleleri dinlemesi veya okuması dil ağını harekete geçirir. Bu ağı diğer beyin bölgelerinden ayırmak için araştırmacılar, katılımcılardan tanıdık olmayan bir dili dinlemek veya matematik problemlerini çözmek gibi onu etkinleştirmemesi gereken görevleri yerine getirmelerini de ister.
İNGİLİZCE VE DİĞER DİLLER ARASINDAKİ FARKLILIKLARA DİKKAT EDİLDİ
Birkaç yıl önce Fedorenko, İngilizce dışındaki dilleri konuşanlar için bu görevleri tasarlamaya başladı. Dil ağıyla ilgili çalışmaların çoğunda İngilizce konuşanlar konu olarak kullanılsa da İngilizce, diğer dillerde yaygın olarak görülen birçok özelliği içermiyor. Örneğin, İngilizce’de sözcük sırası sabit olma eğilimindeyken, diğer dillerde sözcüklerin sıralanma biçiminde daha fazla esneklik var.
Yeni çalışmada araştırmacılar, 12 farklı dil ailesini temsil eden 45 farklı dil için iki konuşmacının beyin görüntülemesini gerçekleştirdiler. Amaçları, dil ağının konumu gibi temel özelliklerinin bu katılımcılarda ana dili İngilizce olan insanlarla aynı olup olmadığını görmekti.
DİL AĞLARI AYNI BÖLGEDE
Araştırmacılar, dünyanın en çok çevrilen eserlerinden biri olan “Alice Harikalar Diyarında”yı kullanmaya karar verdiler. Katılımcılar için her biri anadili tarafından kaydedilen 24 kısa pasaj ve üç uzun pasaj seçtiler. Her katılımcı ayrıca dil ağını etkinleştirmemesi gereken anlamsız pasajlar da duydu ve çeşitli bilişsel görevleri yerine getirdi.
Ekip, bu çalışmaya katılanların dil ağlarının yaklaşık olarak aynı bölgede bulunduğunu ve anadili İngilizce olanlarla aynı seçiciliğe sahip olduğunu buldu.