Kaderine terk edilen köy okulu umut oldu
Antalya’nın Aksu ilçesinde terk edilip, atıl kalan 70 yıllık köy okulu, iyileştirme çalışmaları ile otizmli çocukların eğitim yuvası oldu.
Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği, Aksu ilçesi Topallı Mahallesi’nde 1950 yılında yapılan ve uzun yıllar önce terk edilen köy okulu ile ilgili proje hazırladı. Harabe haldeki okulun otizmli çocuklara eğitim yuvası olabilmesi için başlatılan proje, Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca onaylanınca gönüllü iş insanı, yenileme çalışmalarına öncülük etti.
Çalışmaların tamamlanması ile hazır hale getirilen ve ‘Aksu Özel Yürekler Halk Eğitim Merkezi’ adı verilen okulda otizmli 12 çocuk, eğitim almaya başladı. Çocuklar, hafta içi 5 gün 8’er saat eğitim alırken, birlikte gelen anneleri de okulun yemek ve temizlik işlerini yapıyor. Otizmli çocuklar, okulda takı tasarımından spora kadar birçok alanda eğitim görüyor. Bahçedeki ‘Fıstık’ ve ‘Kadife’ isimli 2 eşek, koyun, kaz, tavuk ve köpeklerle de vakit geçiren çocuklar, evleri gibi hissettikleri okullarında yeni hayata hazırlanıyor.
‘ÇOK KÖTÜ DURUMDAYDI’
Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği yöneticisi ve okulun sorumlusu Demet Çileli, okulda kendilerini bir hayalde gibi hissettiklerini söyledi. Çileli, “Burası otizmli evlatlarımız için hayal ettiğimiz bir merkez. 1950 yılından kalan atıl durumdaki bir köy okuluydu. Burayı restore ederek, çocuklarımıza eğitim vermeye başladık. Çok kötü durumdaydı. Kamunun bu atıl durumdaki binasını otizmli çocuklarımıza kazandırdık. Günde 8 saat, haftanın 5 günü burada eğitim görüyorlar. Hem çocuklarımız hem de anneleri rehabilite oluyor” dedi.
81 İLDE BAŞLAMASI İÇİN GİRİŞİM
Çocukların okulda birçok alanda eğitim aldığını söyleyen Çileli, “Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı desteği ile tamamen ücretsiz. Pilot bir uygulama ve Antalya’da bunu hayata geçirdik. 81 ilde başlaması için girişimlerde bulunduk. Anneler çocukları ile birlikte gelip, derse girdikten sonra okulun temizliğini yapıyoruz. Çocuklar, hayvanları ilk okula getirdiğimizde çok korkmuşlardı. Artık çok yakın temasta bulunuyorlar” diye konuştu.
‘ÇOCUKLAR TÜM EĞİTİMLERİ BURADA ALIYOR’
Derneğin diğer yöneticisi Halit Mert de kamu ve STK iş birliği ile okulu tamamladıklarını anlattı. Mert, “Bir hayırseverimizin desteği ile baştan aşağı yenilenen okulumuzu daha sonra kamu ve STK iş birliği ile hedeflediğimiz noktaya getirdik. Burası atıl, terk edilmiş durumda bir köy okuluydu. Şu anda her noktası yaşayan bir eğitim merkezine dönüştü. Çocuklar, tüm eğitimleri burada alıyor. Türkiye’de aynı şekilde dönüştürülebilecek birçok okul ve terk edilmiş kamu binası var. Her şeyi devletten beklemek gerekmiyor. Çocukların ve ailelerin severek geldiği bir okul ortaya çıktı” dedi.
‘OTİZMLİ ÇOCUKLARIN KASLARI GELİŞİYOR’
Okulda çocukların çok keyifli vakit geçirdiğini belirten öğretmenlerden Yunus Emre Uza, “Çocuklarımızla temel spor eğitimleri yapıp, davranış üzerine çalışıyoruz. Günün 8 saatini burada eğitimle geçiriyoruz. Çocuklarımız genelde yoğun davranış problemleriyle bizlere ulaşıyor. Yaptığımız spor ve davranış çalışmaları ile çocuklarımızın genel olarak, sosyal hayattaki davranışlarını kontrol altına almaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Okulda takı tasarım dersi veren öğretmen Yasemin Hoyraz da “Burada çocuklar boncuklarla takı, bileklik, kolye yapıyor. Genelde farklı ürünler çıkarıyoruz. Parmak kasları ile ince motor kaslarını geliştirmelerine çok yardımcı oluyor. El ve göz koordinasyonu için de çok faydası var. Boncuk takarken hem kasları gelişiyor hem de koordinasyon kurabiliyorlar” dedi.
‘OKUL BİZİM İÇİN UMUT OLDU’
Eğitim gören oğlu İsmail ile birlikte merkeze gelen Melahat Aydoğan, “İsmail, buraya 2 aydır eğitim almaya geliyor. Bir süre önce babası vefat etti, sonra çok zor bir döneme girdi. Burayı öğrendik ve geldik. Bizim için burası bir umut oldu. İsmail, babasının ölümünden sonra yaşadığı üzüntüyü bura ile atmaya başladı. Hem sosyalleşti hem hırçınlığı geçmeye başladı” dedi.
Okulunu çok sevdiğini söyleyen öğrencilerden Yiğit Tekeli ise “Okulda ders çalışıyorum, spor yapıyorum, takı yapıyorum. Arkadaşlarımla da aram çok iyi. Okuldaki koyunlardan değil de köpeklerden korkuyorum” diye konuştu. (DHA)