Kelebek Magazin

Karaciğer yağlanması nasıl anlaşılır?

Karaciğer yağlanmasının dünyada ve ülkemizde yaygın görülen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Özer Çakır, “Ancak pek çok kişi bunun farkında değil. Çünkü kolay kolay belirti vermiyor. İlerlediğinde ise hayati tehlike yaratabiliyor” dedi.

Karaciğer yağlanmasının dünyada ve ülkemizde yaygın görülen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Özer Çakır, “Ancak pek çok kişi bunun farkında değil. Çünkü kolay kolay belirti vermiyor. İlerlediğinde ise hayati tehlike yaratabiliyor” dedi.

Doç. Dr. Özlem Özer Çakır

Fazla kiloluysanız yavaş yavaş zayıflayın

Obezite yağlı karaciğer hastalığının en başta gelen nedenlerindedir. Bu sebeple; vücut kitle indeksinin normal sınırlarda tutulması hastalığın ortaya çıkmasını önlemek için önemlidir. Obez hastalarda uygun zamanda uygun kiloya inmek için, hastanın tüm metabolik parametrelerine de bakılarak tedavi ve diyetin düzenlenmesi gerekir. Obez ya da fazla kilolu hastalarda hızlı kilo vermek de karaciğer yağlanmasına neden olabileceğinden haftada 1-2 kilo vermek en idealidir.


Besin destekleri de hastalığı tetikleyebilir

Karaciğer yağlanması; alkol kullanımı dışında obezite, sağlıksız beslenme, şeker hastalığı, stres, Hepatit C hastalığı, uzun süre damar yolu ile olan beslenme, hızlı kilo kaybı, kortizon vb. ilaçların kullanımı nedeniyle de ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda da protein tozları, multi-vitamin, kolajen gibi diğer gıda takviyelerinin de karaciğer yağlanmasına neden olabileceği gösterilmiştir.

Bel ve kalçadaki yağlanmaya dikkat!

Karaciğer yağlanmasında vücut ağırlığından bağımsız olarak bel ve kalça oranı önemli bir belirteçtir. Yağlı karaciğer hastalığının başlıca nedeni; insülin direncidir. Yani şeker hastalığına yatkınlık bu hastalığın ortaya çıkmasında ilk belirtilerden biridir.

Bu işaretleri önemseyin

Yağlı karaciğer hastalarının çoğunda hastalık hiçbir belirti göstermez. Genellikle tesadüfen bir başka hastalığın muayenesinde teşhis edilir. Rutin muayenede; karaciğer büyümesi, laboratuvar olarak AST ve ALT gibi karaciğer enzimlerinde hafif yükseklik görülebilir. Hastalığın en sık görülen belirtileri sağ üst kadranda ağrı, şişkinlik hissi, sol omuza yansıyan ağrı, halsizlik ve yorgunluktur. Sadece halsizlik bile yağlı karaciğer hastalığının tek belirtisi olabilir. Bunun dışında gece sık idrara çıkma da diğer belirtileri arasındadır.

HANGİ HASTALIKLARA YOL AÇABİLİR?

Karaciğer iltihabı, siroz, diyabet, kalp hastalığı, metabolik sendrom, karaciğer-kolon-mide-meme ve pankreas kanseri gibi birçok hastalığın altından karaciğer yağlanması çıkabilir. Son zamanda karaciğer nakli yapılan hastaların etiyolojilerine bakıldığında yağlı karaciğer hastalığına bağlı karaciğer sirozu ilk sırayı almaktadır. Bu sebeple karaciğer yağlanması, siroza kadar ilerlemeden önlem alınması gerekir.

KARACİĞER NAKLİNE KADAR GİDEBİLİR

Yağlı karaciğer hastalığı olanlarda sıklıkla şeker eğilimi, kolesterol yüksekliği ve tiroit fonksiyon bozuklukları da sık görülür. Tüm bunlar kalp damar hastalıkları riskini de artırır. Yağlı karaciğer hastalığı ilerledikçe, karaciğer iltihabına dönüşürse karaciğer enzimlerinde yükselme ve karaciğer yapısında bozulma başlamış olur. Bu durumda gerekli tedaviler yapılmazsa karaciğer yetmezliğine kadar ilerleyebilir. Karaciğer yetmezliğinin nihai tedavisi karaciğer naklidir.

TEDAVİ YOLLARI

Karaciğer yağlanması tanısı alan kişiye, metabolik parametreleri değerlendirildikten sonra hekim tarafından uygun tedavi, diyet ve egzersiz önerilmelidir. Yağlı karaciğer hastalığı olan kişinin tüm kullandığı ilaç ve gıda takviyeleri sorgulanarak gerekli önerilerde bulunulmalıdır. Her gün 30 dakikalık yürüyüş yapılması, karaciğer yağlanmasına neden olabilecek gıdaların en aza indirilmesi ve belli aralıklarla metabolik kontrollerin yapılması gerekir. Yağlı karaciğer hastalığının tedavisinde ilk adım, insülin direncinin tedavisidir. Tedavi uygun diyet ve egzersiz programıyla başlatılabilir. Eğer obezite varsa kademeli olarak kilo vermek için gerekli tedavi ve diyet programı uygulanmalıdır.

BESLENME ÖNERİLERİ

Genellikle yeşil yapraklı sebzeler, turpgiller, soğan, sarımsak, enginar, kabak, taze fasulye gibi zeytinyağlı sebze yemekler tüketilmeli. Aslında Akdeniz tipi diyet içeriğinde olan tam tahıllar, baklagiller, zeytinyağlı sebze yemekleri en ideal beslenme şeklidir. Bu beslenme içeriğine göre gıdalar; taze olmalı, yeni pişirilmiş olmalı, dondurulmuş ya da konserve ürün olmamalıdır. Günde 2 fincan Türk kahvesi içmek de faydalıdır.

HAZIR GIDALARDAN UZAK DURULMALI

Diyette; öncelikle porsiyonlar azaltılmalı; rafine şekerli ürünlerden, fast foodlardan, paketli gıdalardan, hamur işlerinden, fazla kuruyemişten, asitli içeceklerden ve alkolden uzak durulmalıdır. Yumurta haftada 3 adetten fazla tüketilmemelidir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ