Kimya sektörü kredi faizlerinin düşürülmesini bekliyor
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, kurdaki oynaklığın kimya sektörü için sermaye sorunu …
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, kurdaki oynaklığın kimya sektörü için sermaye sorunu yaratmaya başladığını söyledi. Pelister ayrıca finansman sorununun çözümü için kredi faizlerinin düşmesi gerektiğini belirtti.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, 2021’de 25.4 milyar dolar olan sektör ihracatının bu yıl 28 milyar dolara yükselmesini hedeflediklerini söyledi.
Pelister, kurdaki volatilite, yüksek kredi faizleri ve sermaye sorunlarının ise ihracatçının önündeki riskler olduğuna işaret etti.
Kimya sektörü 2021 yılında toplam 25.4 milyar dolarlık ihracat ile Türkiye’nin en büyük ikinci ihracatçı sektörü oldu.
İKMİB’in yeni dönemi için adaylığını açıkladığı toplantıda gazetecilere değerlendirmede bulunan Pelister, “İhracatımızda 2020 senesine göre %38’lik bir artış meydana geldi. 2022’deki hedefimiz ise 28 milyar doları bulmak” dedi ve ekledi:
“Özellikle tedarik zincirindeki kırılmalar ve lojistikteki sorunlar, başta Çin olmak üzere Uzak Doğu’daki ülkelerden Avrupa ve ABD’ye olan lojistik sıkıntılardan dolayı batının alternatif tedarikçi araması Türkiye’nin şansı oldu. Bu bizde bir artı değer yarattı.”
Pelister’in verdiği bilgiye göre, sektörün ihracatında AB %51 pay ile ilk sırada gelirken, ülke bazında ise en fazla ihracat Hollanda, Almanya ve Irak’a yapıldı. En fazla ihracat plastik ve plastik mamuller alt kaleminde gerçekleşti. Kozmetik ürünler ve sağlık ürünleri ihracatı da güçlü seyreden kalemler arasında yer aldı.
SEKTÖRDE SERMAYE SORUNU BAŞLADI
Ekonomideki son gelişmeler ve iş yapış ortamı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Pelister, kurdaki volatilite ile beraber sektörde sermaye sorununun ortaya çıktığına işaret etti.
Pelister, “Öngörülebilirliği artırabilirsek, kurdaki bu volatilitenin azalmasını sağlayabilirsek, ihracatçıların sermaye sorunları bir nebze çözülmüş olacak. Kurun artması ile birlikte sektörümüzde sermaye sorunları çıkmaya başladı. Eskiden bir hammadde getirirken mesela 50,000 dolar ödüyorsa şu anda 100,000 dolar ödüyor bir konteyner mala” dedi ve ekledi:
“Bunu bir şekilde finanse etmesi gerekiyor. Ancak finansmana ulaşmakta biraz zorluk çekiliyor. Bunun bir an önce çözülmesi ve kredi faizlerinin düşürülmesi gerekiyor.”
Pelister, ihracat gelirlerinin %25’inin Merkez Bankası’na satılması zorunluluğu ile ilgili sorular üzerine ise şöyle konuştu:
“Bizim gibi yurtdışından hammadde tedariği fazla olan sektörlerde bunda bir istisna yapabilirdi. Yurtdışından hammadde tedariği petro kimya türevlerinde, plastik gibi sektörlerde %90’lara çıkıyor. Bu ne demek? Ben 100 birim ihracat yapıyorsam, bunun 90 birimini yurtdışından tekrar hammadde olarak alıyorum. 100 birim ihracat yaptığımda bana %25’ini Merkez Bankası’nda bozdurma zorunluluğu getirdiğin zaman benim dövize yine talebim olacak… Merkez Bankası’na bozdurup tekrar ihtiyaç duyup döviz aldığında orada bir kur farkı yiyeceksin. Bütün ihracatçılar biraz zarar yazacak… (Uygulama) Döviz ihtiyacını da değiştirmeyecek aslında.”
‘PETRO KİMYA VE TÜREV YATIRIMLARA İHTİYAÇ VAR’
Pelister, sektörün hammaddedeki dışa bağımlılığını azaltmak için petro kimya ve türev yatırımlara ihtiyacı olduğunu söyledi.
Pelister, Türkiye’nin Suudi Arabistan’a ihracatındaki sert düşüşe karşın, bu ülkeden kimyasallar başta olmak üzere ithalat artışı ilgili son günlerde gündeme gelen eleştirilerle ilgili soru üzerine şöyle konuştu:
“İthalat artışı bizim hammaddelerimizin içinde de var. Türkiye büyüyor, hammaddeye ihtiyacı var. Daha önce ihracat 180 milyar dolardı, bugün 225 milyar dolar. Yurtiçinde petro kimya tesisi kurulmadığı için yurtdışından bir şekilde tedarik etmemiz lazım.”
Pelister, “Petrokimya ve türevlerinde yatırımlara olan ihtiyacın önemi görüldü. Kimya sektörünün hammadde ve yarımamul bağımlılığından bir an önce kurtulması ihtiyacı var” dedi. (REUTERS)