Madende üretim artmazsa fiyatlar artar

Demir, bakır, alüminyum ve çinko gibi madenlerin fiyatları tarihi zirvelerini görürken Türkiye maden yataklarını yeteri kadar kullanamadığı için ithalat faturası kabarıyor.

Metalik maden olarak adlandırılan bakır, çinko, nikel, lityum gibi madenler elektrikli araçlar başta olmak üzere temiz enerjide yoğun bir şekilde kullanılıyor. Yeşil dönüşümde daha fazla ihtiyaç duyulan bu madenlerin uluslararası piyasalardaki fiyatları da her geçen gün artıyor. Bu emtialarda dışarıya bağımlı olan Türkiye’nin ithalat faturası kabarıyor. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, Türkiye’nin dış ticaret açığının arttığını hatırlatarak ülkenin artık kendi maden rezervlerini kullanması gerektiğini söyledi.

KAYIP ÇOK BÜYÜK

8-10 bin dolar civarında olan bakır fiyatının 2023’te 15 bin dolara çıkmasının beklendiğini ifade eden Çetinkaya, maden üretimi için bürokratik izinlerin 4 yılda çıktığını, bu sürede Türkiye’nin kaybının çok büyük olduğunu kaydetti. Çetinkaya, yer altı kaynaklarının gerektiği şekilde kullanılması durumunda ithalat faturasının azalacağını aktardı.

Maden sektörünün tarım gibi net ihracata katkısı olan bir sektör olduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Un var şeker var izin yok. Hem ihracat artacak hem de iç piyasaya mal veremiyoruz. Maden gibi sektörlerin neden önünün açılmadığını  anlamıyoruz bu kadar çok dış ticaret açığı varken. Akaryakıt dışında bir gideri olmayan bir sektörden bahsediyoruz. Sanayinin hammaddesiyiz” dedi.

Rüstem Çetinkaya

Hızlandırılmazsa madende tren kaçıyor

Madenci çevreye zarar veriyor algısının yıkılması gerektiğini söyleyen Rüstem Çetinkaya, maden sahalarının kullanıldıktan sonra eskisinden daha iyi hale getirildiğini belirtti. Türkiye’nin çok daha hızlı bir şekilde maden arama faaliyetlerini hızlandırmasının şart olduğunu anlatan Çetinkaya, “Yoksa tren kaçıyor. Emtiada fiyatlar azalmayacak, aksine artacak. Bazı madenlerde 40 kat artışları önümüzdeki dönemde görebileceğiz. Eğer erkenden harekete geçmezsek çok daha büyük ithalat faturaları ödemek zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.

Doğalgaz gibi reaksiyon alınsın

Türkiye’de madenlerin çıkarılmasının önündeki bürokratik engellerin istenirse aşılabileceğini ifade eden Rüstem Çetinkaya, Karadeniz’deki doğalgaz yataklarının hızla çıkarıldığı sürecin benzerine madende de ihtiyaç olduğunu belirtti. Özellikle bakanlıklar arasındaki izin trafiğinin uzun sürdüğüne işaret eden Çetinkaya, “Enerji için reaksiyon aldınız, doğalgaz çıkarıyorsunuz, nükleer enerji adımı attınız. Hem enerjimizi çeşitlendiriyoruz hem de kendi kendimize yetebilmek için hareket ediyoruz. Güzel. Metalik madenler başta olmak üzere ithal ettiğimiz madenleri de kendimiz üretmeli ve çıkarmalıyız. Doğalgazda birlikte bir reaksiyon alınabiliyorken, şimdi madende de aynı reaksiyonu bekliyoruz” dedi.