Masalsı Bir Yeni Yıl Treninde Duyulara Yolculuk
L’Occitane’ın büyüleyici yılbaşı treninde markanın Pazarlama Direktörü Neslihan Demirkaya ile bir yolculuğa çıkıyoruz.
L’Occitane her yeni yılı bayram şenliğine dönüştürmesiyle ünlü. Büyüleyici bir tren yolculuğu ve ikonik ürünlerle dolu yılbaşı konseptini markanın Pazarlama Direktörü Neslihan Demirkaya ile konuştuk.
L’Occitane’in Fransız taşra kökenlerinden ilham alan şenlikli takvimi, Fransız kırsalında manzaralı tren yolculuklarını konu alan zarif “Toile de Jouy” tasarımlarıyla kaplı. Eğer bu takvimin elinize geçecek kadar şanslıysanız, yeni yıl çok şenlikli geçebilir.
L’Occitane’ın yılbaşı konsepti yine ilham verici. Uzun bir tren yolculuğu. Ve koleksiyon da çok şık. Bu neyle ilgili?
Yılbaşı, bayramlar, tüm kutlama dönemleri aslında seyahatlerden geçiyor. Ve seyahatler bizi heyecanı olan bu dönemlerde sevdiklerimizle buluşturuyor. Bu kez L’Occitane’ın yılbaşı hikayesi, mis kokulu narenciye bahçeli yollardan geçen bir tren seyahatinde geçiyor. Koleksiyonumuzu ünlü tasarım markası Calicot Paris tasarladı, kutularımızın üzerine “Toile de Jouy” desenleri bulunuyor. Toile de Jouy, çok ünlü bir Fransız tasarım stilidir ve ayrıntılar açısından zengindir ve masalsı, büyüleyici bir anlatım gücüne sahiptir. Sadece güzel desenlerden ibaret değildir, duyular için şaşırtıcı hazinelere giden bir haritadır. “Duyulara hitap”: L’Occitane için sihirli bir kelime.
“
“Bu kez L’Occitane’ın yılbaşı hikayesi, mis kokulu narenciye bahçeli yollardan geçen bir tren seyahatinde geçiyor.”
Ve bu yıl, yılbaşı içeriklerinizde de gördüğümüz marka elçiniz Aria Mia Loberti? Neden Aria Mia?
Aria Mia, hayat boyu insan hakları savunucusu, oyuncu, yazar, akademisyen. Şu anki savunuculuk çalışmaları, iklim krizi ile eğitime erişim arasındaki bağlantıya yanıt vermeye odaklanıyor. 20 yılı aşkın süredir l’Occitane Vakfı, Loberti’nin gençliğinden beri yaşadığı bir gerçeklik olan görme engellileri destekliyor. Tam da bu noktada Aria’nın duyulara hitap eden markamızla olağanüstü uyumlu olduğunu düşünüyorum.
Neler oluyor o yolculukta? Neler ön plana çıkıyor?
Duyulara hitap eden bir yolculuk hayal edin ve canlandırıcı citrus kokulara odaklanın. İşte koleksiyonumuz tam burada devreye giriyor, L’Occitane’ın ikonikleşmiş içerikleri gül, shea ve badem ile mükemmel şekilde uyum sağlayacak uluslararası alanda tanınmış dört narenciye meyvesi seçtik. Kumkuat, Kombava, Meyer ve Luminciana limonu koleksiyonun ana karakterleri. Biyolojik çeşitliliği koruma misyonumuzla yönlendirilen bu özel koleksiyon için INRAE de Corse ile ortaklık kurduk. Korsika’da dünyanın dört bir yanından narenciye türlerini toplayan INRAEde Corse Fransız Tarım, Gıda ve Çevre Ulusal Araştırma Enstitüsü’dür.
Seyahat konsepti sanki markanın önemli bir alanı. Bu doğru mu?
Evet bu doğru. Hayatımızda önemli bir yeri var; seyahatlerin, hep bir heyecan, coşku ve sevinç olduğunu düşünüyoruz. Sevdiklerimizle özlem giderme, görmeyi arzu ettiğimiz yerlerle buluşma… Başından beri hep Provence’a yolculuk temasından bahsettik, mağazalarımızda kullanıcılarımızı adeta Provence’a seyahat ettiklerinde karşılaşacakları güzelliklerle buluşturduk. Seyahat bu yüzden bizim için önemli ve hep var.
L’Occitane Reusable Advent Calendar
2025’te cilt ve kokular dünyasında bizi neler bekliyor?
2025 L’Occitane kullanıcıları için sürprizlerle dolu olacak. Bu yıl markamızı biraz daha yeni lüks tanımıyla tanıştıracağız. Bizim için lüks, kullanıcısının cildine değer veren, içeriklerini kullanıcılarını önceliklendirerek üretmek, doğaya, insana saygılı bir marka demek. Bu yıl da yine ürünlerimizle değerlerimizi bağdaştırıp, bu yeni lüks tanımını vurgulayacağız.
Bunun yanı sıra tüm serilerde yeni ambalajlar, daha nude tonlar göreceksiniz. Bu yıl göz bakımına odaklanacağız. Sonunda merakla beklenen yaşlanma karşıtı bakım sunan Harmony koleksiyonumuza yeni göz kremimiz ekleniyor, bunun yanı sıra Precious koleksiyonumuzda çok sorulan göz pedlerimiz olacak. Ve Almond için ışıltılı bir vücut yağı geliyor, ürünümüz one shot olacak ancak badem severlerin bu ürüne de bayılacağına eminim. Sonrası sürpriz olsun…
“
“Yüksek kaliteli doğal içeriklerin kullanımı ve sürdürülebilir tedariği garanti etmek için ürünlerin bileşenlerine ayrı bir önem veriyoruz.”
Ünlü bir dergi editörü uzun yıllar önce, “Aslında işe yarayan ve sürdürülebilir olanlar kıymetli olacak ve değeri anlaşılacak” demişti. Sizce markanın değeri anlaşıldı mı?
Ben anlaşıldığını düşünüyorum. Geçmiş dönemlerde, adı henüz sürdürülebilirlik olarak koyulmamış olsa da iyi olan uzun vadeli fayda ile bir araya getirildiğinde sürdürülebilir hikayeler kendiliğinden yazılmış oluyor. Biz bunu L’Occitane’ın kurulduğu ilk günden beri önemsiyoruz, anlatıyoruz ve günden güne daha da iyileştiriyoruz. Yüksek kaliteli doğal içeriklerin kullanımı ve sürdürülebilir tedariği garanti etmek için ürünlerin bileşenlerine ayrı bir önem veriyoruz. Ürünlerinde dörtte biri organik sertifikalı olan 200’den fazla bitkisel içerik kullanılıyor. Her biri etkinlikleri ve sağlıklı cildi koruma yetenekleri açısından özenle seçiliyor.
Marka olarak bitkilerden elde edilen esansiyel yağlar gibi doğal içerikleri tercih ediyoruz. L’Occitane ürünlerini bu kadar benzersiz yapan bu doğal içerikler. Burada kullanıcılarımızın da farkındalığının çok yüksek olduğunu düşünüyorum, bunları onlardan bize gelen sorulardan anlayabiliyorum; artık bize içerik soruyorlar, artık her cilde her ürünün uygun olmayacağını biliyorlar. Sadece ürünler ve içeriklerle de ilgili değil bu konu elbette; L’Occitane Vakfı, Engellenebilir Körlük ile mücadelemiz, zanaatkarları destekleme konusunda yaptığımız iş birlikleri, biyoçeşitlilik için koruma altına aldığımız endemik bitkiler, kadınların güçlenmesine destek hikayelerimiz ve daha sayabileceğim onlarcası… Aslında biz değil onlar bizim yerimize marka değerlerini ve değerini kullanıcılarımıza anlatıyor.