Menteşe “Muğla bacalı” evleri ve tarihi yapılarıyla turist çekiyor
Dünyaca ünlü turizm merkezleriyle bilinen Muğla, tarihi hanları, çoğu birinci derece tescilli evleriyle kültür turizminde de adından söz ettiriyor.
Karia ve Likya uygarlıklarının hüküm sürdüğü, Asar Dağı eteklerine kurulmuş Menteşe’deki evlerin en güzel örnekleri ve isminden söz ettiren “Muğla bacaları”, Saburhane Meydanı’nda görülüyor. Muğla’nın merkez ilçesi Menteşe’de geleneksel mimariyle yapılan bahçeli müstakil Muğla evleri, tasarımları, ahşap işçilikleri, tavan işlemeleri ve bacalarıyla geleneksel Türk mimarisinde özgü bir model oluşturuyor.
Son yıllarda tarihi doku içinde kalan yaklaşık 20 yapı, hazırlanan projelerle valilik ve belediye tarafından restore edilerek kültür turizmine kazandırıldı. Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, AA muhabirine, önceki yıllarda Muğla’nın kent kimliğinde önemli yeri bulunan Muğla Arastası, Zahire Pazarı ve birçok tarihi yapıyı restore ederek kültür turizmine kazandırdıklarını söyledi.
Valilik ve Belediye tarafından restore edilen Konaklatı Kültür Merkezi, Belen Kahvesi, Belediye Kültür Evi, Özbekler Evi, Kerimoğlu Türküsü Evi ve birçok tarihi yapının her yıl yüzbinlerce ziyaretçiyi ağırladığını anlatan Köksal, bu evleri gezen ziyaretçilerin hem kent kimliğini gördüğünü hem de dinlenerek bir şeyler yiyip içtiğini kaydetti. Köksal, Karşıyaka ve Saburhane Mahallesi’nde bulunan tarihi yapıların birçoğunda günlük yaşamın devam ettiğini, vatandaşların yapılara sahip çıktığını anlattı.
Dönemin en önemli ticaret ve alışveriş bölgesi olan geleneksel zanaatların yaşadığı arastanın da kültür turizmi ve günübirlik turların cazibe merkezi haline geldiğini belirten Köksal, Menteşe’nin kültür turizminde önemli bir yere sahip olduğunu dile getirdi.
“TÜRKİYE’DE İLK KORUMA AMAÇLI İMAR PLANININ YAPILDIĞI ŞEHİR MUĞLA”
Köksal, Menteşe’nin kültür varlıkları açısından çok zengin bir ilçe olduğunu, kent merkezinin mimarinin en güzel örneklerini bünyesinde barındırdığını ifade etti.
Çok büyük mirasa sahip olduklarını belirten Köksal, “Menteşe bundan sonra ülkemizde ve dünyada çok daha öne çıkan bir kent olacak. Bununla ilgili çalışmalara başladık. Hem doğal sit hem kentsel hem de arkeolojik sit olan bir alanda yaşıyoruz. Hanlarımız, sivil mimarlık örneklerimiz, eski konutlarımız çok iyi korunmuş durumda. Türkiye’de ilk koruma amaçlı imar planının yapıldığı şehir Muğla. Biz bunun da avantajını yaşıyoruz. Biz de aldığımız bu mirası koruyarak gelecek nesillere aktaracağız.” dedi.
Gelen misafirlerin öncelikle mübadele döneminde Rumların terk ettiği Saburhane Mahallesi’ni görmeleri gerektiğini ifade eden Köksal, burada eski yapıların hala ayakta olduğunu dile getirdi.
Şehre çok yakın mesafede bulunan doğa harikası Karabağlar Yaylası’nın da ziyaretçilerin uğrak yeri olduğunu anlatan Köksal, “Kültürel değerlerimizi korumak ve geleceğe aktarmak çok önemli. Artık bu kentin sokaklarında tarihle birlikte müzik ve sanatsal faaliyetler daha çok olacak ve Menteşe tarihi değerleriyle kültür ve sanat kenti olacak.” diye konuştu.
Menteşe’nin kuzulu kapıları (avlu kapısı), ahşap mimari özellikleri, bacaları ve dar sokakları ile film platosu olduğunu belirten Köksal, bu kapsamda birçok tarihi yapının da restore edildiğini kaydetti. Bayramda çok sayıda kişinin Muğla’yı ziyaret ettiğini anlatan Köksal, Akbük’te denize giren ziyaretçilerin ilçe merkezine gelerek kentin tarihi yapılarını da yakından gördüklerini dile getirdi.