‘Öğretmenlerin yüzde 87.50’sinin ay sonunda parası kalmıyor’
Türk Eğitim Sen Eskişehir 1 Nolu Şube Başkanı Kamuran Arıkan, ekonomik sorunlar, liyakatsiz, ayrımcı ve adaletsiz uygulamaların öğretmenlerin …
Türk Eğitim Sen Eskişehir 1 Nolu Şube Başkanı Kamuran Arıkan, ekonomik sorunlar, liyakatsiz, ayrımcı ve adaletsiz uygulamaların öğretmenlerin mesleklerini şevkle yapmalarına engel olduğunu söyledi.
“ÖĞRETMENLERİMİZ İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR”
24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, Türk Eğitim-Sen’in resmi web sitesi ve 10 ayrı internet sitesi üzerinden 14-18 Kasım 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen anket sonuçları açıklandı. 21 bin 412 eğitim çalışanının katıldığı anket sonuçlarını paylaşan Türk Eğitim Sen Eskişehir 1 Nolu Şube Başkanı Kamuran Arıkan, eğitimin baş unsuru öğretmenlerin ne yazık ki ülkemizde hak ettikleri konuma bir türlü ulaşamadığını söyledi.
Özellikle siyasilerin olumsuz tutum ve davranışlarının öğretmenleri itibarsızlaştırdığını, öğretmenlerin toplum içinde statü kaybı yaşadığını ifade eden Arıkan, “Ekonomik sorunlar, liyakatsiz, ayrımcı ve adaletsiz uygulamalar öğretmenlerin mesleklerini şevkle yapmalarına engel olmaktadır. Hatta öyle ki, mesleklerini icra ederken karşılaştıkları zorlu yaşam durumlarında psikolojik sağlamlıklarını korumak için büyük çaba harcamaktadırlar. Şiddete maruz kalan, şiddet karşısında devlet tarafından korunamayan öğretmenlerimiz, tekrar meslek seçmek durumunda kalsalar, öğretmen olmayacaklarını net şekilde ifade etmektedir” dedi.
ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 87.5’U AY SONUNU ZOR GETİRİYOR
Türk Eğitim-Sen’in düzenlediği anket sonuçları hakkında da açıklamalarda bulunan Arıkan, ankete katılan öğretmenlerin büyük kısmının ay sonunda parasının kalmadığını söyledi. 21 bin 412 öğretmenin katıldığı, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına ilişkin anket sonuçlarını açıklayan Arıkan şunları söyledi:
* Araştırmaya katılan katılımcıların yüzde 87,50’si ay sonunda hesabında/cebinde para kalmadığını ifade ederken, yüzde 12,50’si ise kaldığını belirtmiştir.
* Katılımcıların yüzde 42,70’i kredi kartı borçlarını düzenli olarak ödeyebildiğini ifade ederken, yüzde 19’u düzenli ödeyemediğini, yüzde 23,30’u asgari tutarı ödeyebildiğini, yüzde 9,30’u cebinde kalan miktar kadar ödeme yapabildiğini, yüzde 5,80’i de kredi kartı kullanmadığını belirtmiştir.
* Araştırmaya katılan katılımcılar, yüzde 86,70 ile en fazla gıdaya bütçe ayırdıklarını, daha sonra sırası ile kredi/borç, akaryakıt, faturalar ve kiraya bütçe ayırdıklarını ifade etmiştir.
* Araştırmaya katılan katılımcıların fiyat artışlarının temel nedeni olarak vurguladıkları hususların başında; ilk sırada en çok Türk lirasının değer kaybı olduğunu (yüzde 83,10), daha sonra ikinci sırada en çok yetersiz yerli üretim (yüzde 49,70), üçüncü sırada en çok dövizdeki artış (yüzde 48) ve dördüncü sırada en çok fırsatçılık (yüzde 47) olarak belirtmişlerdir.
* Katılımcıların yarısından fazlası oturduğu evin kendisine ait olduğunu ifade ederken, yüzde 39,50’si ise kira olduğunu ifade etmiştir.
* Evin kendisine ait olduğunu ifade eden katılımcıların yüzde 52,70’i evin borcunu bitirdiğini ifade ederken, yüzde 47,30’u ise borcunun devam ettiğini belirtmiştir.
“ÖĞRETMENLER DURUMLARINI ‘KÖTÜ’ OLARAK TANIMLIYOR”
* Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 59,30’u ekonomik durumunu kötü düzeyde olduğunu, yüzde 38,70’i ise orta düzeyde olduğunu ifade etmiştir. Katılımcıların sadece yüzde 2’si ekonomik durumunun iyi düzeyde olduğunu belirtmiştir.
* Ekonomik durumunun orta ve kötü düzeyde olduğunu belirten katılımcıların yüzde 81,90’ı bu durumun aile içi ilişkilerini etkilediğini, yüzde 18,10’u ise etkilemediğini belirtmiştir.
* Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 42,50’si ekonomik olarak daha iyi şartlara sahip olmak için İYEP, DYK, destek eğitimi, halk eğitim kursları gibi mesleği ile ilgili bir iş yaptığı, yüzde 14’ü mesleği ile alakalı olmayan ek bir iş yaptığı, yüzde 6,40’ı ise özel ders verdiğini ifade etmiştir. Katılımcıların yüzde 37,10’u ise hiçbir iş yapmadığını belirtmiştir.
* Ankete katılanların yüzde 42,10’u tekrar meslek seçme imkânı olsaydı öğretmenliği kesinlikle seçmeyeceğini ederken, kesinlikle seçerim diyenlerin oranı yüzde 27,40’tır.
* Katılımcıların yüzde 71,40’ı çocuğunun öğretmen olması istemiyorken, sadece yüzde 8,70’i öğretmen olmasını istemektedir.