Kelebek Magazin

Osmanlı mirası Karantina Adası yenilendi! 3 yıl sürdü 80 milyon TL’ye mal oldu

İzmir Urla’da Osmanlı döneminde bulaşıcı hastalıkların engellenmesi amacıyla kurulan Karantina Adası, 155 yıl sonra ilk kez restore edildi. Restorasyonda dönemin dokusunu bozabilecek beton kullanılmayarak oldukça hassas davranıldı. Yaklaşık 80 milyon TL’ye mal olan restorasyon çalışmaları 3 yıl sürdü.

İzmir’in Urla ilçesinde, 1869 yılında Osman tarafından bulaşıcı hastalıklardan korunmak için kurulan ve adeta bir kampüs olan Karantina Adası’na, 155 yıl sonra ilk kez restorasyon izni verildi. 323 dönümlük alan üzerinde bulunan ve 1. derece arkeolojik sit alanı olarak korunan Karantina Adası’nda,.alışmalar titizlikle yürütüldü.

BETON VEYA BAŞKA MALZEME KULLANILMADI

Asırlık ada için uzmanlar tarafından yerinde proje hazırlanırken, Ata yadigarı binalarda orijinalliği bozulmadan restorasyon işlemi gerçekleştirildi. Binaların restorasyonu sırasında ise o dönemin dokusunu bozabilecek beton veya başka türden malzemeler kullanılmayarak oldukça hassas davranıldı.

YAKLAŞIK 80 NİLYON TL’YE MAL OLDU

En son korona virüsü pandemisinde de bir müddet kullanılan Karantina Adası’nın restorasyonu, yaklaşık 80 milyon TL’ye mal oldu. 2020 yılında başlayan restorasyon süreci 2023 yılı sonunda tamamlanırken, tarihi ada kısmen sadece randevularla grup ziyaretlerine açıldı. Bireysel olarak vatandaşların girişine ise izin verilmiyor.

HİÇ KOMPLE RESTORASYON OLMAMIŞTI

Karantina Adası Müdürü Turgut Yılmaz, adada 20 tarihi karantina binasının bulunduğunu söyledi. Yılmaz, “Binalar tarihi bina, adanın zemini de 1. derece arkeolojik sit; yani hem bina korunması gereken kültür varlığı hem zemin de aynı şekilde sit olduğu için direkt restorasyon yapabileceğiniz bir iş değildi” dedi.

Bütün aşamaların; müze görevlisi, kazı başkanlığının arkeoloğu, anıtlar kurulunun raporları ve her aşamasında uzmanlar, üniversiteden hocaların gözetiminde yapıldığını belirten Yılmaz  “Kesinlikle işte çimento kullanılmadı mesela, neyse o; dönemimizin restorasyon uygulama kurallarına göre işlemler yapıldı. Tarihinde hiç komple bir restorasyon olmamıştı” dedi.

NASIL KULLANILIYORDU

Kolera, tifo gibi dönemin bulaşıcı hastalıklarına karşı kullanılan Karantina Adası, etkileyici atmosferiyle ziyaretçileri o döneme götürüyor. İçerisinde; karantina koğuşları, tebhirhane (dezenfeksiyon odası), duş alanlarının bulunduğu devasa ada, adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Tebhirhane de bulunan makineler, duş alanları, dolaplar, daha pek çok malzeme orijinalliği bozulmadan korunuyor.

YÜKSEK BASINÇ VE KURU HAVAYLA KIYAFETLER TEMİZLENİYORDU

Gemilerle o dönem yolcuların adaya geldiğini ifade eden Turgut Yılmaz, önce tebhirhane de (dezenfeksiyon odası) yolcuların eşyalarının temizlendiğini söyledi.

ANI YERİ VEYA MÜZE PLANI VAR

Karantina Adası Müdürü Turgut Yılmaz, Karantina Adası’nın bir anı yeri veya karantina müzesi olarak kullanılmasına yönelikte projeler olduğunu söyledi. Yılmaz, “Bakanlığımızın ve genel müdürlüğümüzün planı; karantina anı yeri, karantina müzesi olarak halkın ziyaretini açmak; ama böyle açmadan önce de ilgilileri ve meraklıları gruplar halinde biz alıyoruz” ifadelerine yer verdi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ