Kelebek Magazin

Sadri Alışık vefat edeli 29 yıl oldu

‘Turist Ömer’, ‘Küçük Hanımefendi’, ‘Ayşecik’, ‘Kartallar Yüksekten Uçar’ ve ‘Çalıkuşu’nun da aralarında bulunduğu 200’ün üzerinde film ve dizide rol alan, komedyen, yönetmen, şair ve ressam Sadri Alışık’ın vefatının üzerinden 29 yıl geçti.

Asıl adı Mehmet Sadrettin Alışık olan usta oyuncu, Saffet Hanım ile kaptan Rafet Bey’in ilk çocuğu olarak 5 Mart 1925’te İstanbul’da dünyaya geldi. Ailesinin “Sadri” diye hitap ettiği sanatçı, çocukluğundan itibaren duymaya alıştığı isimle sanat dünyasına adım attı.

“BANA NE OLDUYSA O PERDE KAPANDIKTAN SONRA OLDU”

Paşabahçe 39. İlkokulu’nda öğrenciyken bir sünnet töreninde izlediği Naşit Özcan Tiyatrosu’nun gösterisiyle tiyatro sanatıyla tanışan Alışık, verdiği bir söyleşide, “İşte bana ne olduysa o perde kapandıktan sonra oldu. Benim içimde müthiş bir heyecan ve merak başladı. Perde açıldığında, yalancıktan yaptıklarını biliyordum. Şimdi perde kapandı ve gerçek hayatları başladı. ‘Acaba bu perdenin arkasında ne var?’ İşte bu laf, ileriki yıllarda beni oyuncu yaptı” ifadelerini kullanmıştı.

Sadri Alışık, kendi piyeslerini hazırlayarak mahalle arkadaşlarına gösteriler sunmaya başladı. Ailesinin tiyatrocu olmasına karşı çıkmasına rağmen oyunculuktan vazgeçmeyen sanatçı üçüncü sınıftayken “İstiklal” adlı piyesteki başrol “Adalı Halil”i canlandırdı.


ROLÜ BÜYÜDÜKÇE DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKTİ

Sonraki yıllarda Ziya Ünsel İlköğretim Okulu adını alan Beykoz Ortaokulu’nda okuyan usta oyuncu, İstanbul Erkek Lisesi’nde eğitimine devam etti.

Sanatçı, lise yıllarında Cağaloğlu Halk Evi’nde tiyatro eğitimine başladı, oyunculuk çalışmalarını bugünkü ismiyle Sadri Alışık Tiyatrosu olan Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne’de sürdürdü.

Rolleri büyüdükçe dikkatleri üzerine çeken Alışık, 17 yaşında rol aldığı “Zehirli Kucak” oyunundaki rahip rolünü başarıyla canlandırdığı için ilk kez basında yer aldı.

Usta sanatçı, bir süre Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde öğrenim gördü. Çeşitli dergilerde grafikerlik de yapan sanatçı, hayatı boyunca pek çok yağlı boya ve kara kalem çalışmasına imza attı.

Sadri Alışık 1940’ta Eminönü Halkevi’nde amatör tiyatro çalışmalarına katıldı.

Profesyonel olarak ilk kez 1943’te Raşit Rıza Topluluğu ile sahneye çıkan sanatçı ardından Karaca, Site, Oraloğlu, Çevre, Oda ve Kent tiyatrolarında çalışmalarını sürdürdü.

1959’DA ÇOLPAN İLHAN İLE EVLENDİ

Başarılı oyuncu kısa bir süre gazinolarda da sevenleriyle buluştu. Halkevindeki bir oyunda Alışık’ı izleyen ve beğenen yönetmen Faruk Kenç, 1944’te “Günahsızlar” filminde başrol teklif edince sinema kariyerine başladı. Alışık filmde kimsesiz zavallı bir kıza yardım eden ve ona aşık olan balıkçıyı canlandırdı.

Vatani görevini 1946-1949’da tamamlayan sanatçı, 1951’de ilk evliliğini yaptığı tiyatro sanatçısı Neriman Esen’den 1957’de ayrıldı.

Alışık 1951’de bir film setinde tanıştığı ve çok sayıda filmde rol aldığı Ayhan Işık ile 1979’da sanatçının vefatına kadar yakın dost oldu.

“Turist Ömer”, “Ofsayt Osman” ve “Ali Baba” gibi karakterlerle unutulmazlar arasına giren usta oyuncu, 1959’da “Yalnızlar Rıhtımı” filminde canlandırdığı “Rıdvan Kaptan” rolüyle dikkati çekti. Alışık hikayesi Attila İlhan’a ait filmde başrolü paylaştığı sinema ve tiyatro oyuncusu Çolpan İlhan’la tanıştı.

Çolpan İlhan ile 20 Ağustos 1959’da evlenen Alışık’ın oğlu Kerem Alışık, 1960’ta dünyaya geldi.

Usta oyuncu, dram rolleriyle başladığı oyunculuk kariyerini canlandırdığı komedi karakterleriyle zirveye taşıdı.

Kariyeri boyunca 200’ü aşkın yapımda rol alan sanatçının Ayhan Işık ve Belgin Doruk ile 1961-1962 arasında rol aldığı “Küçük Hanımefendi” serisiyle Türk sinemasının ilk güldürü karakteri olarak gösterilen “Turist Ömer” filmleri ve “Ayşecik” serisi izleyicinin gönlünde yer edindi.

‘TURİST ÖMER’İ HAYRANINDAN ESİNLEREK HAYAT GEÇİRDİ

Sadri Alışık 1964-1973’te çekilen komedi serisinin ana karakteri Turist Ömer’e ilişkin Halit Kıvanç’a yaptığı bir açıklamada, şunları söylemişti:

“Karıma doğum günü hediyesi alacaktım. Ekonomik durumum biraz kısıtlıydı. Yazıhanelerden hakkım olan parayı almaya gidiyordum ama endişeliydim. Bir dolmuşa bindim. Tanınmaktan da rahatsız oluyordum. Şoförün arkasında oturdum. Dolmasını bekliyordum. Şoför sakallı bereli bir adamdı. En son binen, kendi tabiriyle ’40 ayak bir adam’, genç, delikanlı bir çocuk. Girer girmez göz göze geldik, ‘Sadri abi merhaba, naber?’ dedi. Tanınmamak istediğim için ‘Benzettin kardeşim, yanlış’ dedim. ‘Olur mu ya, dün akşam bahçe sinemasında filmini seyrettik icabında. Bize yapma’ falan dedi. ‘Değilim kardeşim’ dedim. Yol boyu bu sürdü… O bana ilham verdi. Sonra Hulki Saner ile rahmetli Ayhan Işık’ın oynadığı bir filmde böyle bir tip gerekiyordu. Ben bunu anlatmıştım ona. ‘Daha detaylandır.’ dedi ve Turist Ömer öyle doğdu.”

Rol aldığı yapımlarda, güzelliğe tutkun, umutlu, yaşama sevinciyle dolu, dürüstlüğü ve doğruluğu özleyen karakterler sergileyen usta oyuncu, 1964’te “Avare-Dalgamıza Bakalım” ile “Tophane Rıhtımında-Turist Ömer” ve 1970’te “Turist Ömer Arabistan’da” adlı 45’lik plaklar da doldurdu.

UNUTULMAZ REPLİKLERE İMZA ATTI

“Şaka ile Karışık”, “Fıstık Gibi Maşallah”, “Helal Olsun Ali Abi” ve “Ah Güzel İstanbul” adlı önemli filmlerde rol alan oyuncu, “Yalvarmaktansa kaybetmeyi tercih ederim. Prensip meselesi…”, “Hayat demek, ölümü beklemek demektir. Az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları, işte falanları, filanları göreceğiz. Birçok şeyin tadına bakacağız. Sonra da ister istemez, ‘Gidiyorum Elveda’ şarkısını söyleyeceğiz. Öyle ise gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun.”, “Şu hayatın falanları filanları malum…” ve “Ama kabahat bende değil, şarkıdaki o kızda.” gibi unutulmaz birçok repliğe de imza attı.

Alışık 44 yıllık sanat hayatında birçok ödüle de değer görüldü. “Afacan Küçük Serseri” filmindeki “Hüsnü” karakteriyle 1971 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü”nü, 1994’te oynadığı son film “Yengeç Sepeti” ile de yine “Antalya Altın Portakal Film Festivali”nde, Mehmet Aslantuğ ile “En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü aldı.

Yaşamı boyunca aile yaşantısından ve karakterinden taviz vermeyen Alışık, yakın dostu Ayhan Işık’ı 16 Haziran 1979’da kaybettikten sonra büyük bir sarsıntı geçirdi. O yıllarda “Seyahatname” adlı dizide rol alan sanatçı 1983’te “Kartallar Yüksekten Uçar”, 1986’da “Çalıkuşu” ve 1987’de “Saat Sabahın Dokuzu” adlı dizide oynadı.
Sanatçı, Yeşilçam’da belirli bir karakter ya da film türüyle sınırlı kalmayan karakter oyuncularından biri oldu. Farklı nitelikteki rolleri canlandıran Alışık, her yıldızın rol sınırlarının belli ve personalarının dışına çıkmasının imkansız olduğu Yeşilçam sinemasında yıldız kurallarını esneten isim olarak öne çıktı.

İSTANBUL’A OLAN SEVDASINI KALEME ALDI

Kendine özgü üslubu ve selamıyla halen Türk izleyicisinin seyretmekten keyif aldığı isimlerden olan sanatçı, “Bir Ömürlük İstanbul” adlı şiir kitabıyla da İstanbul’a sevdasını kaleme aldı.

Karaciğer yetmezliği nedeniyle dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın desteğiyle 1990’da ABD’ye giden sanatçıya Prof. Dr. Münci Kalayoğlu ve ekibi tarafından organ nakledildi. Karaciğer, böbrek ve solunum yetmezliği ile kemik iliği hastalığı için tedavi gören Alışık 18 Mart 1995’te İstanbul’da yaşama veda etti.

Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilen sanatçının anısına, eşi Çolpan İlhan tarafından kurulan Sadri Alışık Kültür Merkezince her yıl “Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri” veriliyor.

Usta oyuncunun rol aldığı bazı filmler şöyle:

“Fato-Ya İstiklal Ya Ölüm”, “İstanbul Geceleri”, “Çakırcalı Mehmet Efe”, “İstanbul Çiçekleri”, “Hürriyet Şarkısı”, “Allah’a Ismarladık”, “Kendini Kurtaran Şehir-Şanlı Maraş”, “Tanrı Şahidimdir” “Vatan ve Namık Kemal”, “Yavuz Sultan Selim Ağlıyor”, “İki Süngü Arasında”, “Suçlu Benim”, “Soygun”, “Halıcı Kız”, “Daima Kalbimdesin”, “Çalınan Aşk”, “Korkusuz Kabadayı”, “İlk Göz Ağrısı”.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ