Sera Kadıgil, öğrencilerin beslenmesine dikkat çekti
TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, MEB bütçe görüşmelerinde Bakan Mahmut Özer’e çocukların okula aç gittiğini söyleyerek bir öğün ücretsiz yemek için …
TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, MEB bütçe görüşmelerinde Bakan Mahmut Özer’e çocukların okula aç gittiğini söyleyerek bir öğün ücretsiz yemek için gereğini yapması gerektiğini ifade etti. Kadıgil, “Bütün çocukları beslememize yetecek bir para 150 milyar. Kur korumalı mevduat sistemine veriyoruz biz bunu. Dolar milyarderleri zarar etmesin diye veriyoruz” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2023 yılı bütçe tasarısı görüşüldü.
Bakan Mahmut Özer’in bir sunum yaptığı görüşmelerde, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de söz aldı.
“ATANAMADIĞI İÇİN POLİS OLAN ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMENLERİ JOPLUYOR!”
Süresinin çok kısıtlı olduğunu belirterek sözlerine başlayan Kadıgil, şunları söyledi;
*Türkiye’nin en önemli bakanlıklarından birisinin bütçesini değerlendirmek için sadece 5 dakikam var. Size bugün sadece yüzde 2.8 oranında çocuğun okul öncesi eğitim aldığı çocuklardan bahsedebilirim. Yapılan araştırmaların son 15 yılda MEB’e ait kamusal kreşlerin neredeyse yüzde 80’inin kapatıldığı gösterdiğini ve şu anda MEB’e ait anaokulu sayısının 2894 olduğu bir ortamda Diyanet’e ait kurslar son 5 yılda yüzde 91 artarak 5575’e çıktığını anlatabilirim.
*866 bin kız çocuğunun okullaşmama nedenlerini sıralayabilirim. Ya da size atanamayan öğretmenlerden bahsedebilirim, yıllarca atanamadığı için umutsuzluğa düşen ve canına kıyan öğretmenlerden.
*Ya da sonunda atanma “şansını” yakaladığında ise öğretmenlik meslek kanunu adı altında eşit işe eşit ücret haklarının elinden alındığı öğretmenlerden bahsedebilirim. Bu sisteme itiraz edenlerin sokaklarda coplanarak gözaltına alındığı bir ortamda benim tuhafıma giden şeylerden biri bu öğretmenleri coplayan polislerin neredeyse yarısının atanamamış öğretmen olması!
*Çünkü öğretmen olarak atama yapılmıyor bu ülkede polis olarak atama yapılıyor çünkü saray rejiminin devamı için aydınlanmış değil, sindirilmiş bir topluma ihtiyaç var.
“BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK TEKLİFİNİN MEB’DEN GELMESİ GEREKİYOR”
Öğrencilerin okula aç gitmesine çözüm getiren kanun teklifini hatırlatan Kadıgil, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Ben burada okul açıldığı günden beri aynı şeyden bahsediyorum Sayın Bakan. Bu kanun teklifini bir tek ben değil, HDP, İyi Parti, CHP de verdi. Hepimiz aynı şeyi söylüyoruz. Bizi dinlemeniz gerekiyor.
*Öğrenciler okula aç gidiyor. Veliler söylüyor, öğretmenler söylüyor. Ve biz diyoruz ki bu ülke güçlü bir ülkeyse büyük bir ülkeyse bütçesi varsa örgün öğretimde okuyan öğrencilerimizi ilkokuldan liseye kadar en azından günde bir öğün ücretsiz dengeli bir yemek ve sınırsız içme suyunu sağlayabiliriz.
*Biz neden sağlayamıyoruz. Bu teklif neden TİP milletvekilinden geliyor? Neden MEB’den gelmiyor. Neden gereğini yapmıyorsunuz? Çünkü ben bunları söylediğimde bazı AKP’li milletvekili arkadaşlar, abartıyorsunuz diyorlar. Öyle değil.
“GEREĞİNİ YAPIN ARTIK!”
Kadıgil Bakan Özer’e de bir çağrıda bulunarak “Buyrun bir genelge çıkarın. Bu çocuklar ne yiyor ne içiyor araştırın. Bodurlukla anemiyle mücadele ediyorlar. Bir simit bir suyla doymaya çalışıyorlar. Su dediğiniz şey ise 5 lira. Gidin pilot bölgeler seçin oralarda çocuklara sorun. Ben yalan söylüyorsam hepinizden ben özür dileyeyim. Eğer yalan söylemiyorsam gereğini yapın artık!” şeklinde konuştu.
“DOLAR MİLYARDERLERİNE BÜTÇE VAR, ÇOCUKLARA YOK!”
Çocukların okula aç gitmemesi için gereken paranın 150 milyar lira olduğunu belirten Kadıgil, “Bütün çocukları beslememize yetecek bir para 150 milyar. Kur korumalı mevduat sistemine veriyoruz biz bunu. Dolar milyarderleri zarar etmesin diye veriyoruz. Okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz yemek için veremiyoruz. Sonra biz kendimize büyük devlet güçlü devlet diyoruz” ifadelerini kullandı.
“BEN YALAN SÖYLÜYORSAM ÖZÜR DİLEYECEĞİM”
Kadıgil, YÖK bütçesinin de görüşüldüğü oturumda son olarak Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum Naci İnci’nin yaptığı haksız ve hukuksuz uygulamalara ilişkin konuştu. Kadıgil, şunları söyledi:
*Şimdi size Boğaziçi kayyumu Naci İnci ile ilgili bir şey söyleyeceğim. Naci İnci, Boğaziçi antetli kağıtlara yalan yazıyor. Boğaziçili akademisyenlere iftira atıyor, bu kadar açık ve net söylüyorum size çünkü elimde belgesi var.
*Bu belgeyi size takdim edeceğim. Bu elimdeki belgede Naci İnci ne diyor biliyor musunuz? Ben inceleme yaptım bu hoca okula girerken yalan söyledi, kendisiyle ilgili bilgileri sakladı, hiç okula alınmaması lazımdı diyor. Altında imzası var. Moleküler biyoloji Hocaları ne diyor biliyor musunuz?
*Hayır diyorlar böyle bir şey yok. Hepimizin bilgisi var. Biz bunu biliyoruz, hepimizle paylaştı, değerlendirdik, hiçbir engel husus yok. Şimdi tüm bürokratlarınız ve bağlı bulunduğunuz Bakanın önünde açık açık soruyorum. Naci İnci yalan söylüyor.
*Aksini ispatlayabiliyorsa ispat etsin. Ben kendisinden özür dileyeceğim. Peki ben doğru söylüyorsam hocam? Yani Boğaziçi’ne kayyum diye atadığınız, profesör unvanına sahip bir zat; kayyum rejimine direndiği için bir hocayı okuldan kovmak için lağım medyasını referans alıp resmi belgede yalan söyleyip iftira atabiliyorsa siz Doktor Tolga Sütlü’den ve öğrencilerinden özür dileyecek misiniz?