Kelebek Magazin

Son 36 yılda Göller Bölgesi’ndeki altı gölün alanı yüzde 51 azaldı

Göller Bölgesi’ndeki altı gölün alanı, son 36 yılda yüzde 51 azaldı. Burdur yüzde 40.1, Acıgöl yüzde 80.6, Karataş yüzde 64.8, Yarışlı yüzde 49.7, Salda yüzde 5 küçüldü, Akgöl ise tamamen kurudu.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden Dr. Mehmet Akif Taş ile Prof. Dr. Erdal Akpınar, ‘Burdur Havzası’ndaki Göllerde Yaşanan Seviye Değişikliklerinin Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) ile Tespiti’ başlıklı dikkat çeken bir makale hazırladı.

Göller ve göl ekosistemlerinin doğal, beşeri ve ekonomik hayat açısından büyük önem taşıdığının vurgulandığı makalede, gerek sayı gerek alan bakımından göllerin en fazla yoğunlaştığı Göller Bölgesi’nde en önemli havzalardan birinin Burdur Havzası olduğu belirtildi.

Makalede yer alan araştırmada, Burdur Gölü ana havzası ile alt havzalarında bulunan Acıgöl, Akgöl, Yarışlı Gölü, Karataş Gölü, Salda Gölü olmak üzere altı gölün, 1985-2021 yılları arasındaki alan değişiklikleri ortaya konuldu.

UYDU GÖRÜNTÜLERİ KARŞILAŞTIRILDI

36 yıllık süreç ile ilgili veriler, NASA, ESA, USGS, Sentinelhub, Libra gibi uluslararası kuruluşlardan temin edilen LANDSAT uydu görüntülerinden elde edildi. Söz konusu veriler, UA ve CBS teknolojileri ile görselleştirilip, sayısallaştırıldı ve analiz edildi.

Buna göre, 36 yıllık süreçte Salda dışındaki diğer göllerin sularının büyük ölçüde çekildiği ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu vurgulandı.

BURDUR GÖLÜ’NÜN YÜZDE 40.1’İ KURUDU

Uydu görüntülerine göre, 16 Şubat 1985’te yüzölçümü 20 bin 551 hektar olan Burdur Gölü’nün 28 Şubat 2021 itibarıyla yüzde 40.1 oranında çekildiği, yüzölçümünün 12 bin 308 hektar olduğu belirlendi.

1985’te yüzölçümü 1113,6 hektar olan Uluslararası Sulak Alanlar Listesi’ndeki Karataş Gölü, 2021 yılında yüzde 648’lik küçülme ile 391,5 hektara düştü. 1985’te 12 bin 300 hektar olan Acıgöl ise 2021 yılı itibarıyla yüzölçümü 2 bin 385 hektara düştü ve yüzde 80.6 oranında küçüldü.

YARIŞLI GÖLÜ’NDE YÜZDE 49,7 KAYIP

1985 yılında 1661,2 hektara sahip Yarışlı Gölü, 2000 yılı şubat ayında yüzde 34.2 daralarak 1080,2 hektara geriledi. Göl alanı, mevsimsel çekilmenin de etkisiyle 2000 yılı Temmuz ayında 482 hektar oldu.

Yarışlı Gölü’ndeki en büyük çekilme ise 2020 yılı Temmuz ayında gerçekleşti ve yüzölçümü 363,3 hektara kadar düştü. Mevsimsel yağışlarla 2021’de yüzölçümü 834 hektara yükseldi. 1985-2021 devresinde göl alanında toplamda ise yüzde 49.7 oranında çekilme tespit edildi.

AKGÖL TAMAMEN KURUDU

1985-2021 yılları arasında Akgöl’de radikal değişiklikler tespit edildi. 1985 yılı Şubat ayında 1219,8 hektar olan göl alanı, 15 yıl sonra yüzde 54.2 küçülerek 2000 yılında 537,2 hektara düştü. 2016 ile 2019 yılları dışında sürekli alan kaybeden Akgöl, 2021 yılı Şubat ayı itibarıyla tamamen kurudu.

Salda Gölü ise alansal bakımdan en az değişim gösteren göl oldu. 1985 yılında 4 bin 544,9 hektara sahip göl alanı, 15 yılda yüzde 5.2 küçülerek 2000’de 4 bin 377,7 hektar oldu. Daha sonraki yıllarda göl alanındaki daralmaların yüzde 0.1 ya da yüzde 1.3 gibi küçük rakamlar olduğu kaydedildi. 1985-2021 devresinde göl alanındaki toplam çekilme ise yüzde 5 oldu ve 227,1 hektar olarak hesaplandı.

KURUYAN ALAN 21 BİN HEKTARI AŞTI

Dr. Mehmet Akif Taş ve Prof. Dr. Erdal Akpınar, havzada Salda dışındaki tüm göllerin son 36 yılda suyla kaplı alanlarının yüzde 40 veya daha fazlasını kaybettiğini vurguladı.

1985 yılı Şubat ayında toplam göl alanının 41 bin 366,3 hektar olduğu, son ölçümlerin yapıldığı 2021 yılı Şubat ayında ise bu değerin 20 bin 223,8 hektara gerilediğini belirten Dr. Taş, “Buna göre havzadaki göller, 36 yıllık süre zarfında kış mevsimi itibarıyla suyla kaplı alanlarının yüzde 51.1’ini kaybetmiş. Kuşkusuz bu çok yüksek bir oran. Benzer bir durum, yaz mevsimi için de geçerli. Toplam göl alanı 1985 yılı Temmuz ayı ölçümlerine göre 38 bin 888,2 hektar. Bu değer 2020 yılı Temmuz ayında 19 bin 869,7 hektara gerilemiştir. Yüzde 48.9 oranında bir su kaybı yaşanmıştır” dedi.

“YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA”

Dr. Mehmet Akif Taş, “Bu verilere bakarak, araştırmaya konu altı gölden beşinin son yıllarda tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylemek mümkün. Kuşkusuz bu durum gerek doğal gerek beşeri ve ekonomik bakımdan çok önemli bir sorundur. Bu araştırmada nesnel verilere dayalı olarak, sorunun boyutları ortaya konmaya çalışılmıştır. Sorunun nedenleri ve çözüm yolları ise daha farklı araştırmaların konusudur” diye konuştu. (DHA)

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ