Sonbaharda durgunluk bekleniyor
Ekonomik ve finansal alandaki gelişmeler durgunluğu tetikledi. Başta yüksek enflasyon ve CDS primlerine yansıyan Türkiye’nin yüksek risk …
Ekonomik ve finansal alandaki gelişmeler durgunluğu tetikledi. Başta yüksek enflasyon ve CDS primlerine yansıyan Türkiye’nin yüksek risk algısındaki bozulma, makro göstergelerle birlikte kısa vadede durgunluğa girme riskini katladı.
Yüksek enflasyon, hız kesen üretim, düşen rezervler ve kredi hacmindeki daralma, büyük risklere işaret edilen sonbaharda ekonominin durgunluğa girme ihtimalini yüzde 84’e yükseltti. Koç Üniversitesi -Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Ekonomik Araştırma Forumu tarafından gerçekleştirilen araştırmada, finansal koşullarda uzun bir zamandır daralmanın yaşandığına, ekonominin genel trendlerinde de değişkenliklere bir değişiklik beklenmediğine dikkat çekildi.
Önceki araştırmalarda kısa vadeli dönemler için yüzde 31, yüzde 10 ve yüzde 59 olarak hesaplanan durgunluk ihtimalleri, ekonomideki gelişmelere paralel olarak temmuz ayı itibarıyla yüzde 84’e ulaştı. Araştırmada, finansal koşullarda uzunca bir süredir yaşanan daralmanın sürdüğüne işaret edilerek, “Temmuz ayında brüt rezervlerde bir düşüş söz konusu. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’lerin (kredi iflas risk primi) 800 puanın da üzerinde olduğunu görüyoruz. Bu durum bize Türkiye’nin risk algısında bozulmanın çok yüksek seviyelere çıktığını gösteriyor.
RİSK ALGISI BOZULDU
Son olarak da yüksek enflasyondan dolayı toplam kredi hacminde reel olarak bir gerileme görüyoruz. Ekonomik Durum Endeksi (EDE) ve Finansal Durum Endeksi’nin (FDE) ortak hareketlerinden yola çıkarak kısa vadede ekonominin durgunluğa girme olasılığını hesaplıyoruz. Temmuz ayında bu olasılığı yüzde 84 olarak hesapladık” tespitlerine yer verildi.
Öncü göstergeler kritik değerin altında
Ekonomideki diğer göstergelere bakıldığında sanayi üretim endeksi verisinde mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0.5’lik bir artış gözlendiği belirtilen raporda, PMI verisinin haziran ayında 48.1 ile dördüncü ay arka arkaya 50 olan kritik değerin altında seyrettiği vurgulandı. Bu göstergelerle genel trendde bir değişiklik olmadığı için önümüzdeki aylarda da durağanlığın öne çıktığı belirtildi.
Haziranda başladı
– Araştırmayı temellendiren öncü göstergelere ilişkin yapılan açıklamada 2022’nin ikinci çeyreğinde reel olarak GSYH’de bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.67, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6.1 büyüme beklendiği belirtilerek, “Son olarak temmuz ayı itibarıyla elimizde olan veriye dayanarak ekonomide haziran ayından itibaren durgunluğa girdiğimizi hesaplıyoruz” ifadelerine yer verildi.