Sözleşmeli sanatçılar: Artık yeter, sözünü tutmaya çağırıyoruz
Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamayla hayal kırıklığı yaşayan sözleşmeli sanatçılar isyan etti. KÜLTÜR EMEK-SEN Başkanı Yavuz Demirkaya, “20 yıldır güvencesiz, sendikasız sözleşmeli çalıştırılan balerin, keman sanatçısı var. Artık yeter. Verilen sözler tutulsun yoksa bundan sonrası kaosa dönüşecek” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazartesi günkü kabine toplantısı sonrası, devletin sanat kurumlarında uzun yıllardır sözleşmeli olarak çalıştırılanve bir türlü kadroya alınmayan sanatçıların merakla beklediği kadro konusunda açıklamalarda bulundu. Ancak kadro bekleyen sanatçılar hayal kırıklığı yaşadı.
Kültür Emekçileri Sendikası, KÜLTÜR EMEK-SEN Genel Başkanı Yavuz Demirkaya sözleşmeli sanatçılarla ilgili durumun detaylarını SÖZCÜ’ye anlattı:
Erdoğan’ın sözleşmeli personelin 4-A kapsamındaki memur kadrolarına alımı ile ilgili açıklama yaptığını ancak toplam 520 bin personelden 424 binin kadroya alınacağını, diğer sözleşmeli personelin ise kapsam dışı kalacağı bildirdiğini hatırlatan Demirkaya, bu kapsamda 4-B’li, çeşitli bakanlıklarda çalışan sözleşmeli personelin neden kapsam dışı bırakıldığının açıklanmadığını kaydetti.
‘3 BİNİN ÜZERİNDE SANATÇI SORUN YAŞIYOR’
Demirkaya şöyle devam etti:
Devlet Opera ve Balesi’nde, Devlet Tiyatroları ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü koro ve dans topluluklarında olmak üzere toplam 3 binin üzerinde sanatçı yıllardır kadro sorunu yaşıyor.
Halen sayıları 3 binin üzerindeki sanatçılar, gerek balerin, gerek keman sanatçısı arkadaşlar 20 yıldır önce misafir sanatçı olarak çalıştırıldı, arkasından süreli sözleşmeli yaptılar ve sonra 4-B’ye geçilebildi.
‘SENDİKASIZ, GÜVENCESİZ, ESNEK YILLAR”
4b’ye geçilene kadar arkadaşlarımız sendikasız çalıştı. Sendikaya üye olamadılar. Davalara rağmen olmadı. Yani esnek, güvencesiz ve sendikasız uzun yıllar geçti. Şimdi kadrosuz, neredeyse 20 yıllık balerin, keman sanatçısı var.
Arkadaşlarımız uzun yıllar büyük kayıplar yaşadı. Aldıkları ücret açısından, emeklilik primleri açısından. O dönem kadrolu olmuş olsalardı, hayat şartları, kültürel ortamları, alacakları malzemeler, enstrümanlar farklı olacaktı. Evlenip evlenememek bile bir sorun oldu. Çünkü bir sonraki yıl işe alınıp alınmayacakları dahi belli olmayan bir istihdam biçimiyle bugüne geldiler.
4b pozisyonuna alınalı daha 2-3 yıl olmadı. 4-B’ye kadro demiyoruz, posizyon diyoruz. Dolayısıyla bu 2-3 yıl içinde maaşları birazcık yükseldi.
“SENFONİDEN ALIP, AÇILIŞ TÖRENLERİNDE ÇALIŞTIRIYORLAR”
Bu arkadaşları kadrolulara göre esnek çalıştırmak daha kolay görünüyor. Çünkü siz bu arkadaşlarımızı senfonilerden alıp, bir yerin açılışında müzik çaldırmaya gönderebiliyorsunuz, bir gar açılışında veya bir törende etkinlik yaptırmaya gönderebiliyorsunuz. Ya da zorunlu olarak gelsinler o salonu doldursunlar diyebiliyorsunuz.
Yani burada idareciler, ne iş olsa yaptırırım mantığıyla, o sözleşmeye, şu anki sözleşme biçiminden kaynaklı bir şekilde arkadaşlarımızı mağdur etmeye devam ediliyor.
Bu 4-B pozisyonunun kadroya geçirilmemesini maddi olarak değerlendirdiklerini düşünüyorum öncelikle. Sanat kurumlarındaki çok ciddi norm kadro eksikliği, yoğun emeklilikleri de dikkate alıp, uzun yıllardır da kadro sınavlarına girilmemesiyle birlikte çok azalan kadroların, bu kadrolarla bir nebze, bakın tam anlamıyla rahatlayacağız demiyorum, bir nebze rahatlayacağını düşünüyorum.
“BUNDAN SONRASI KAOSA DÖNÜŞECEK”
Aksi halde iş barışı bozulacak ve bundan sonraki süreç kaosa dönüşecek sanat kurumlarında. O açıdan eşit işe, eşit ücret ile aynı eğitimi almış, aynı okullardan mezun olmuş ve aynı işi yapan yıllardır bu kurumlarda emek vermiş, başrollerde görev almış, senfonilerde muhteşem eserler, operalarda emek vermiş arkadaşlarımızın “artık yeter” baabında kadroya alınmalarını istiyoruz.
Bu sanatçıların ne devlete, ne hükümete ne maliyeye yük oluşturmayacağını düşünüyoruz. Tam tersine uzun seneler sonra bu arkadaşlarımızın da 3-5 sene sonra emekliliği hakedeceği bir durum oluşmuş vaziyette. Dolayısıyla burda bizim istediğimiz şey, bu norm kadrolarda sanat kurumlarının bekası için, geleceği için çok önemli bir aşama olacaktır.
Bunlar aslında memur olmayacaklar. Yıllardır iddia ediyoruz. Sanatçıların 657’deki karşılığı memur değil. Karşılığı 12,13, 14, 15… Özel yasaları çıkıncaya kadar bu ünvandakiler, bu şekilde istihdam edilir diyor. Teşvik alıyorlar, ikramiye alıyorlar. Memurda böyle bir şey yok. Dolayısıyla sanıyorum ki iktidar, burada ekstra yük olacak maliyeti engellemek bir de sanatçıları istediği gibi kullanabilmek, çalıştırabilmek imkanlarından vazgeçmek istemiyor.
Çünkü çok cüzzi bir sayı söz konusu. Toplam 500 binin içinde 3 bin nedir ki… Bu durumun düzeltileceğini düşünüyoruz biz.
.
KÜLTÜR EMEK-SEN Genel Başkanı Yavuz Demirkaya konuyu şöyle toparladı:
Sanat kurumlarının norm kadroları her geçen gün azalırken iş yükü artan sanatkârlarımızın mağduriyetleri katlanarak artmıştır. Birçok esnek, güvencesiz istihdam biçimlerinde çalışan bu sanatkârlarımız kadro taleplerinde haklılardır.
1-) 4-B sözleşmeli pozisyonundaki Ek 8. Madde ile istihdam edilen sanatkârlar eşit işe eşit ücret kapsamında idari sözleşmeli kadrolu diğer meslektaşları ile aynı özlük, mali ve sosyal hakları almalıdırlar.
2-) 4-B sözleşmeli pozisyondaki Ek 8. Madde ile istihdam edilen sanatkarlar 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek geçici 12., 13., 14., 15. maddelerindeki kadro karşılığı ünvanlara alınmalıdır.
3-) Açıklanan düzenleme ile 4-B’li personel; 4-A’lı idari sözleşmeli sanatkârların yararlandığı ek gösterge, ikramiye ve teşvik haklarından mahrum kalmaya devam edecektir.
4-Sanat kurumlarındaki kısmen demokratik işleyişte 4-B’li sanat emekçileri; 1309 -1310 -6940 sayılı Kanunların 4-A’lı sanatkârlara verdiği sanat kurulları ve teknik kurullarındaki seçme- seçilme haklarından mahrum kalmaya devam edeceklerdir.
5- Memur kadrolarına alımda kapsam dışı bırakılarak amansız bir performansa maruz bırakılan ve gelecek kaygısı yaşatılan 4-B’li sanat emekçileri; her geçen gün daha az ücret alacak ve emeklilik güvencesinden yoksun bırakılacaklardır.
Kadro çalışmaları sırasında 4-B’li sanatkârlara basın ve kamuoyu önünde kadro sözü vermiş olan Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy ve konu ile ilgili tüm yetkilileri sözlerini tutmaya çağırıyoruz.