TFF Eski Başkan Vekili Affan Keçeci: Amaçları sporu ele geçirmek
TFF Eski Başkan Vekili Affan Keçeci’den yeni spor yasasına sert eleştiriler: “Federasyonlara ve kulüplere siyasi müdahalenin önünü açan bu yasaya …
TFF Eski Başkan Vekili Affan Keçeci’den yeni spor yasasına sert eleştiriler: “Federasyonlara ve kulüplere siyasi müdahalenin önünü açan bu yasaya bir hayli ciddi revizyonlar gerekiyor. Amaç, sporu ele geçirmek değil sporun ve sporcunun gelişmesini teşvik olmalıydı.”
Türk sporunun yeni gündemi, bugün meclise gelecek yeni spor yasası… SÖZCÜ, kritik oturumdan önce Türk sporunda pek çok farklı yönde katkı veren İYİ Partili Affan Keçeci ile yeni yasayı konuştu. Türkiye Futbol Federasyonu’nun eski başkan vekili, Beşiktaş eski yöneticisi Keçeci, şunları kaydetti: TÜRK sporuna 40 yıl gönüllü hizmet etmiş biri olarak, TBMM’de oylanacak yeni spor yasası teklifinde ciddi revizyon gerektiren noktaları kamuoyuna aktarmak isterim.
Teklifteki temel sorunlar şöyle özetlenebilir:
1- Siyasi erkin federasyonlara müdahalesine hukuki zemin hazırlaması,
2 – Uluslararası normlara bağlı federasyonların özerkliğini zayıflatması,
3- Türkiye’deki federasyonları, uluslararası platformda hukuki ve mali olarak zor durumda bırakacak olması,
4- Yurtdışından ve yurtiçinden spora yatırım yapmayı düşünen yatırımcıları kaçıracak koşullar getirmesi,
5- Barolar örneğinde olduğu gibi, alternatif bölgesel (hatta birbiriyle çatışan) spor federasyonlarının ortaya çıkması…
Yasadaki bazı maddeleri ele alalım…
FEDERASYONLARA SİYASİ DARBE
Madde 33(2): Denetim kurullarındaki beş üyenin üçünün bakanlık tarafından atanmasını sağlamaktadır. Bu madde bakanlığı doğrudan federasyonların denetçisi konumuna getirerek, siyasi müdahalelerinin önünü açıyor.
Madde 35(2): Bakanlığa, federasyonlara genel sekreter atama imkânı veriyor ki bu şekilde atanan bir kişi fiilen siyasal iktidarın federasyon içerisindeki ‘Truva Atı’ olarak işlev görecektir.
ÖZERKLİK ELDEN GİDER
Madde 37(1): Bu madde, federasyonların il temsilcilerinin bakanlık tarafından atanmasını getiriyor. Kendi temsilcisini atayamayan bir federasyon özerk olamaz, ancak siyasal iktidarın güdümünde olur.
Madde 12(1): Bir ilde 15 Spor A.Ş. veya spor kulübü federasyon oluşturabiliyor. Bu durumda çoklu federasyonların önü açılmış oluyor.
GENEL KURULLARA MÜDAHALE
Maddeler 13 ve 28: Siyasi erke, federasyonları kendi güdümünde tutabilmesi için birçok hukuki (kayyum atamalarına benzer) araçları sağlıyor. Genel kurullara müdahale olanağı veriyor.
Madde 29: Federasyon genel kurullarında, bakanlığa yüzde 10 delege kontenjanı veriyor. Bu maddenin amacı net olarak genel kurullarda seçimin belirleyicisi olmaktır. Bu maddeyle federasyonların özerkliği kanunen kalkıyor.
Madde 42: Federasyon mali denetimini bakanlığa bağlıyor.
Madde 44: Spor eğitmenlerinin lisanslanmasını bakanlığa bağlıyor.
‘SOVYET Rusya dönemi hariç dünyada hangi ülkede böyle maddeler varmış’ diye sormak lazım.
SPORU, SPOR İNSANLARINA BIRAKIN
Çözüm önerimiz, yasanın geri çekilip, sporun paydaşlarının katılımıyla geniş bir fikir teatisi platformunda yeniden şekillenmesidir. Aksi halde, yasanın yürürlüğe girmesiyle çözümü zor problemler ortaya çıkacak. Amatör ve profesyonel sporun gelişmesi için, sporun spor insanlarına bırakılması ve siyasi erkin oyun alanı olmaması gerektiğine inanıyorum.
ULUSLARARASI YAPTIRIM RİSKİ VAR
SPOR yasa teklifinin federasyonları Spor Bakanlığı’na bağımlı hale getiren maddeleri düzeltilmez ise uluslararası kurumlardan ciddi yaptırım riski vardır. Ayrıca teklifin, kulüplerin mali yapılarını disiplinli ve sürdürülebilir yapıya kavuşması için getirilen maddeler, ülkemizin ekonomik gerçekleriyle örtüşmüyor. Yasanın bir diğer kusuru da gençlerin kazanımı ve özendirilmesi konusuna önem vermemesidir. Yasayı yazanların sporun varlık sebebini gözden kaçırmış olması çok yazık. Amaç sporu ele geçirmek değil sporun ve sporcunun gelişmesini teşvik olmalıydı.
SPOR YASASI MECLİSTE
AKP ve MHP’li milletvekillerinin hazırladığı ‘Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi’ bugünkü genel kurul oturumunda görüşülecek. Yeni yasa; spor kulüplerinin dernek statüsünden çıkarılmasını, kulüp yöneticilerinin kendi dönemlerindeki borçlardan sorumlu tutulmasını, federasyonların Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmasını ve federasyon üyelerinin belirlenme kriterlerinin değiştirilmesini kapsıyor.