Timsahların başındaki pulların sırrı çözüldü
Timsahların başında bulunan düzensiz pulların sırrı, bilim insanları tarafından çözüldü. Yapılan araştırmalara göre, bu pullar genetik değil, tamamen mekanik bir süreç sonucunda oluşuyor. Araştırmayı yürüten İsviçreli bilim insanı Prof. Michel Milinkovitch ve ekibi, timsah embriyolarında deri gelişiminin bu sıra dışı desenlere yol açtığını belirtti.
Genel olarak hayvanlardaki pullar, tüyler veya saçlar, belirli genlerin aktifleşmesiyle oluşur. Bu genler, kimyasallar aracılığıyla DNA üzerinde etki yaparak düzenli desenler ortaya çıkarır. Ancak Milinkovitch, timsahların başındaki pulların bu genetik mekanizmadan bağımsız olduğunu, bunun yerine derinin büyüme hızı ve sertlik oranlarındaki farklılıkların bu düzensiz deseni oluşturduğunu belirtti.
Araştırma ekibi, bu pulların oluşumunun timsah embriyosunda yüz ve çene derisinin, altındaki dokulara göre daha hızlı büyümesinden kaynaklandığını keşfetti. Ayrıca, deri katmanlarındaki farklı sertlik seviyeleri, derinin içe doğru katlanmasına ve çatlak benzeri desenlerin oluşmasına neden oluyor. Milinkovitch, bu süreci “tamamen mekanik” olarak nitelendirdi.
Araştırmacılar, Nil timsahı embriyoları üzerinde deneyler yaparak büyüme hormonları enjekte etti. Bu hormonlar, derinin büyüme hızını ve sertliğini artırdı ve pulların deseninde değişikliklere yol açtı. Bazı koşullarda, oluşan desenlerin timsahlara akraba bir tür olan gözlüklü kaimanın (spectacled caiman) baş pullarına benzediği gözlemlendi.
Bilim insanları, timsah başındaki pulların desenlerini anlamak için bir bilgisayar simülasyonu geliştirdi. Simülasyon, timsah embriyosundaki deri katmanlarının özelliklerini ve yapısını modelledi. Sonuçlar, pulların kurumuş çamurda oluşan çatlaklar gibi birbirine bağlandığını ve kolajen liflerinin düzenlenme şeklinin desenin yönü ve şekli üzerinde etkili olduğunu ortaya koydu.
Milinkovitch, çalışmanın biyolojideki 3D şekil oluşumunu anlamak için yeni bir bakış açısı sunduğunu ifade etti. “Son 50 yıldır biyoloji genetik üzerinde yoğunlaşmış durumda. Ancak bu araştırma, organizmaların şekillenmesinde mekanik süreçlerin önemini ortaya koyuyor” dedi.
