Trakya’nın en büyük tiyatrosu gün yüzüne çıkıyor
Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesindeki Perinthos Antik Kenti’nde bulunan, Trakya’nın en büyük tiyatrosunun gün yüzüne çıkarılması için kazı …
Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesindeki Perinthos Antik Kenti’nde bulunan, Trakya’nın en büyük tiyatrosunun gün yüzüne çıkarılması için kazı çalışmaları sürdürülüyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Koçel Erdem, “Trakya’nın antik kentleri arasında ortada olan, bilinen en büyük tiyatro” dedi.
Marmaraereğlisi’nin Bayraktepe mevkiinde bulunan Perinthos Antik Kenti’nin ortaya çıkarılması için geçen yıl başlatılan kazı çalışmalarına devam ediliyor.
Kazı başkanı da olan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Koçel Erdem, Akropolis’in batısındaki tiyatro bölümünde kazıların sürdüğünü belirterek şunları söyledi:
“Kentin tepe kısmı 1,5 kilometre uzunluğunda 500 metre genişliğinde muazzam büyük bir alan ve burada çok büyük anıtsal yapılar, kentin kamu yapıları bulunuyor tiyatro da bunlardan biri. Buradaki tiyatronun önemi Türkiye Trakya’sının en önemli ve en büyük tiyatrosu. Orada görmüş olduğunuz sondajlarda orijinal basamaklara ulaşmayı planlıyoruz. Burası en erken malzemeler karışık tabakadan gelmekle birlikte dolgu içinden M.Ö. 600’lü yüzyıla kadar yani arkaik döneme kadar buluntu veriyor. Özellikle seramikler 400 yüzyıl ağırlıklı ve daha sonra Roma dönemi ağırlıklı yani şöyle söyleyebiliriz, klasik dönemde başlamış. Zaten tipik bir Yunan tiyatrosu görünümünde sırtına yamaca dayanmış daha sonra Roma dönemine kadar kullanılmış olduğunu hatta Roma sonlarına kadar kullanılmış olduğunu söyleyebiliriz.”
“TİYATRO, 90 METREYE 130 METRE”
Kazılarda ortaya çıkarılan tiyatronun, Trakya’nın en büyüğü olduğunu belirten Prof. Dr. Erdem, “Onu şu anda tam olarak kestirebilmek mümkün değil ancak ölçülerini söyleyeyim; 90 metreye 130 metre çok büyük bir tiyatro ve Türkiye Trakya’sının, dediğim gibi antik kentleri arasında ortada olan, bilinen en büyük tiyatro. Şimdi kentin kuruluşu hem antik kaynaklarda hem de modern batı literatüründe M.Ö. 600’lerde yani arkaik dönemde Zamos’tan gelen Yunan kolonistler tarafından kurulduğu bilinmekle beraber, geçen yıl akropol batısında yaptığımız kazıda elde ettiğimiz prehistorik seramik ve taş alet parçaları tunç çağına tarihleniyor ve kentin iskanını çok daha önceye çekiyor. Zaten Herodotos buradan bir Trak kalesi olarak söz ediyor, Trakların da öncesi dönemi yerleşmeleri ve prehistorik katmanlarının varlığını umuyoruz bu küçük seramik parçası ve taş aletler de bunu kanıtlıyor. Kentin çok geniş bir teritoryumu var, yani hakimiyet alanı burada da zaten daha önceki yıllarda yapılan çeşitli araştırmalarda prehistorik yani tarih öncesi dönem tabakalarına ulaşılmıştı. Burada da olmaması mümkün değil. Bu küçük seramik parçası bize bunu kanıtladı yani 5 bin yıl önceye gidiyor rahatlıkla diyebiliriz” dedi.
“İMPARATORLUĞUN GÖZDE KENTİ”
Prof. Dr. Erdem, kazının uzun süreceğini de dile getirerek, şunları kaydetti:
“Çalışan sayısına bağlı olarak yapılar tek tek açığa 5-6 senede çıkartabilir kentin tamamı, Akropol 1,5 kilometre uzunluğunda, 500 metre genişliğinde çok uzun yıllar süreceğini tahmin ediyorum. Efes 100 yıldır kazılıyor, Pergamon 100 yıldır kazılıyor o kadar belki sürmese bile çok uzun süre çok uzun soluklu bir çalışma bu ve kentin tamamının ortaya çıkartılması oldukça uzun yıllara dayanacak, diye düşünüyorum. Yapıları var, tabi bunu yine antik kaynaklardan biliyoruz sikke betimlerinden biliyoruz. Büyük tapınakların olduğu özellikle akropol büyük kamu yapılarının olduğu bir alan imparatorluğunun gözde kenti bu İmparator Hadrianus ve daha sonrasında İmparator Septimus Severus gibi imparatorların gözde kenti ve kente ayrıcalıklar veriyorlar. Neokoros unvanı veriyorlar bu bir şeref payesi ve onlar da imparator adına çok büyük yapılar, tapınaklar ve kamu yapıları inşa ediyorlar. Tiyatrodan başka stadion var. Stadion çok önemli bir yapı ve onu da ileriki yıllardaki kazı projemize dahil etmeyi planlıyoruz. Bunun dışında gömük olan gördüğünüz gibi akropolde mutlaka böyle meclis binası veya agora veya hamamlar gibi farklı büyük yapılarında olduğunu düşünüyoruz. Bunlar da ilerleyen çalışmalarda, jeofizik çalışmaları sonucu ve kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkacak.” (DHA)