Türk sporunun duayeni Can Bartu, saygıyla anılıyor
Türk sporunun ve Fenerbahçe’nin unutulmaz ismi Can Bartu, futbol ve basketbol alanındaki başarılarıyla vefatının beşinci yılında saygı ve özlemle anılıyor.
Türk sporunun önemli figürlerinden biri olan ve Fenerbahçe kulübü için çok yönlü bir sporcu olarak hizmet veren Can Bartu, vefatının beşinci yılında saygıyla anılıyor.
Can Bartu, hem futbol hem de basketbol alanında elde ettiği başarılarla Türkiye’de spor tarihinde önemli bir konuma sahip. Futbol kariyeri esnasında genellikle orta saha pozisyonunda görev almasına rağmen, bir milli maçta kalecilik yapmıştır.
1936 yılının Ocak ayında İstanbul’da dünyaya gelen Bartu, 1949 yılında Fenerbahçe kulübünün genç takımında basketbol oynayarak spora adım attı. Aynı zamanda, futbol alanındaki ilk tecrübelerini de yine sarı-lacivertli kulübün genç takımında yaşadı. Türk spor tarihinde birçok başarıya ve unutulmaz ana imza atan Bartu, efsaneler arasında yerini aldı.
Bartu’nun futbol kariyerine başlaması ise oldukça ilginç bir olaya dayanmakta. Fenerbahçe Basketbol Takımı’nda oynarken, bir Edirnespor-Fenerbahçe maçında yaşanan oyuncu eksikliği sebebiyle, basketbol takımından seçilen iki oyuncudan biri olarak futbol ile tanıştı.
Basketbol alanında öne çıkan Bartu, 1955’te Türkiye Genç Milli Basketbol Takımı’nda forma giydi ve 1955-1957 yılları arasında Fenerbahçe’nin A takımında hem futbol hem de basketbol oynadı. Bu dönemde, hem Türkiye’de hem de İtalya’da futbol kariyerinde başarılı sezonlar geçirdi.
TÜRK SPORUNDA BİR İLKİN SAHİBİ
Bartu, ülke sporunda bir ilke imza atarak hem futbol hem de basketbol alanlarında milli takım formasını giyen tek sporcu olarak tarihe geçti.
Bartu’nun, futbol maçlarının ardından, aynı gün içerisinde basketbol müsabakalarına katıldığı günler sıkça yaşanmıştır. Özellikle, İnönü Stadı’ndaki bir futbol maçının bitiminden sonra Spor ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen basketbol maçına koştuğu anlar, spor kariyerindeki çarpıcı anekdotlar arasında yer alır.
Bir gün içinde, Mithatpaşa Stadı’nda Beşiktaş’a karşı oynanan ve 4-2 galibiyetle sonuçlanan futbol maçında iki gol atan Bartu, aynı günün akşamında Spor ve Sergi Sarayı’nda Galatasaray’a karşı yapılan basketbol maçında 32 sayı üreterek büyük bir başarıya imza attı.
Fenerbahçe ile profesyonel futbolculuk kontratı imzaladıktan sonra basketbolu geride bırakan Bartu, milli takım düzeyinde basketbolda toplamda 6 kez, bunların 1’i genç milli, 5’i ise A milli olmak üzere, forma giydi. Az sayıda milli maçın oynandığı dönemde Bartu, A Milli Futbol Takımı’nda 26 kez olmak üzere toplam 28 kez milli formayı terletti ve 6 gol kaydetti.
İTALYA’DA ‘SİNYOR’ OLDU
Can Bartu, 1955-1961 yılları arasında Fenerbahçe’de futbol oynadıktan sonra, 1961 yılında başlayıp 6 sezon sürecek olan İtalya serüvenine adım attı.
İtalya’da ilk olarak 1961-1962 sezonunda Fiorentina takımında oynayan Bartu, bu dönemde 14 maçta 2 gol attı. Daha sonra Venezia takımına transfer olan Bartu, 30 maçta 8 golle performans sergiledi. 1963-1964 sezonunda Fiorentina’ya geri dönen Bartu, 10 maçta sahne aldı.
Son olarak 1964-1967 yılları arasında Lazio takımında top koşturan Bartu, burada 46 maçta 4 gol atarken, İtalyan futbolseverler tarafından büyük bir sevgiyle “Sinyor” lakabıyla anılmaya başladı.
AVRUPA’DA FİNAL OYNAYAN İLK TÜRK
Can Bartu, Fiorentina takımının bir parçası olarak sahaya çıktığı dönemde, Avrupa kupaları finallerine ulaşan ilk Türk futbolcu olma başarısını gösterdi.
Fiorentina ile birlikte 10 Mayıs 1962’de, İskoçya’nın Glasgow şehrinde Atletico Madrid ile karşılaşan Sinyor, bu müsabakayla birlikte Avrupa kupaları finallerinde boy gösteren ilk Türk olarak futbol tarihine adını yazdırdı. İlk 11’de yer almasına rağmen takımının 3-0’lık yenilgisiyle kupayı kazanma şansını elde edemedi.
1967 yılında İtalya’daki başarılı kariyerinden sonra Fenerbahçe’ye geri dönen Bartu, 1970 yılında futbolculuk kariyerine veda etti. Fenerbahçe ile geçirdiği dönemlerde 326 maçta toplam 162 gol atma başarısını gösterdi.
MİLLİ TAKIMDA KALEYE GEÇTİ
Milli takım forması altında da önemli anılara imza atan Can Bartu, Türkiye Milli Futbol Takımı’nın kaleciliğini de üstlendi.
Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde Romanya’ya karşı oynanan ve 3-0 mağlup olunan maçta, orta saha oyuncusu olarak başladığı mücadeleyi kaleci olarak tamamladı.
1958 yılında Bükreş’te gerçekleşen bu maçta, kaleci Turgay Şeren’in sakatlanması üzerine 76. dakikada kaleye geçen Bartu, maçın son dakikalarında kendi takımından bir gol yiyerek, milli takımda hem gol atan hem de gol yiyen ender futbolculardan biri oldu.
METİN OKTAY’A JEST
Can Bartu, 1969 yılında Metin Oktay’ın onuruna düzenlenen jübile maçında, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği anlarda, efsane oyuncu Oktay ile formalarını takas ederek kısa bir süre Galatasaray’ın sarı-kırmızılı forması ile sahada yer aldı. Bu özel maçta Metin Oktay da Fenerbahçe’nin sarı-lacivert renklerine büründü. Futbolu bıraktıktan sonra Bartu, spor yazarlığına adım attı.
CAN BARTU ADI TESİSLERE VERİLDİ
Fenerbahçe Kulübü, kulüp tarihinde önemli bir yere sahip olan Can Bartu’ya saygılarını göstermek amacıyla, onun adını yaşatmak için tesislerinden birine ismini verdi.
2009 yılında, 25 Temmuz’da Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlenen Yüksek Divan Kurulu Toplantısı’nda alınan kararla, Samandıra Kamp Merkezi, Can Bartu’nun ismiyle anılmaya başlandı. Böylece, sarı-lacivertli ekibin antrenman yaptığı tesis, Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri olarak anılmaya değer görüldü.
Can Bartu, aynı zamanda 2009 yılında Ülker Stadı’nda gerçekleşen UEFA Kupası finalinde, UEFA tarafından “Türkiye’nin elçisi” olarak seçildi, Türk futbolunun ve sporunun uluslararası alandaki değerli bir temsilcisi oldu. Can Bartu’nun bu dünyadaki yaşamı, 11 Nisan 2019 tarihinde 83 yaşında sona erdi.