Türkiye’nin yeni kâbusu: Strep A! Okul ve kreşlere dikkat…
Halk arasında Beta mikrobu olarak da bilinen Strep A bakteri enfeksiyonlarının son aylarda Türkiye’de daha sık görüldüğünü uzmanlar ülkemiz genetik yatkınlık açsından orta riskli gurupta yer aldığını ifade ediyor. Hastalığın erken tanısının tedavide büyük rol oynadığına dikkat çeken uzmanlar okul, kreşler gibi kalabalık ortamların en sık bulaşmanın gerçekleştiği yerler olduğu uyarısında bulundu.
Türkiye’de son yıllarda görülme sıklığı artan ve geç teşhis durumunda can kayıplarına da sebep olan Strep A bakteri enfeksiyonu çocuklarda en sık farenjit (boğaz iltihabı) şeklinde kendini gösteriyor. Özellikle çocuk ve ergenlerde daha sık görülen Strep A en sık 5 ila 15 yaş arasındaki çocukları etkilese de her yaşta hastalık yapabiliyor.
“BOĞAZ AĞRISI, ATEŞ, BOYUNDA ŞİŞME…”
En sık şikâyetin boğaz ağrısı olduğunu ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Selami Süleymanoğlu, “Boğaz ağrısıyla beraber ateş, boyunda şişme diğer bulgularıdır. Küçük çocuklarda boğaz ağrısı daha az görülürken; ateşin yanında öksürük, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık, iştahsızlık daha belirgin şikâyetlerdir diye konuştu.
TÜRKİYE ORTA RİSKLİ GRUPTA
Tanı ve tedavinin önemine değinen Prof. Dr. Selami Süleymanoğlu, “Boğaz ağrısı, boğazda kızarıklık, ateş gibi belirtilerde tanı koymak kolaydır ancak hastalık bulguları her zaman belirgin olmayıp önemli bir hasta grubu hiç şikâyet olmadan veya çok hafif geçirebilmektedir. Bu nedenle hastalığın saptanmasında şikâyetlerin dinlenip, muayene edilmesinin yanında bazı testleri de yapmak gerekebilmektedir” açıklamasında bulundu.
Hastalığı tanımanın önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Süleymanoğlu, “Eğer hastalık ilk günlerde tanınmaz ve uygun tedavi edilmezse birçok hastalığa sebep olabilir. Bu hastalıklara romatizmal kalp hastalığı, kızıl, glomerülonefrit denilen bir böbrek hastalığı, son günlerde ülkemizde bir çocuğun ölümüne yol açan streptokokal toksik şok sendromu, PANDAS denilen sinir sistemi hastalığı örnek gösterilebilir. Bu hastalıklardan belki de en önemlisi romatizmal kalp hastalığıdır ki bu hastalığın gelişmesindeki en önemli faktör genetik yatkınlıktır. Maalesef bizim ülkemiz genetik yatkınlık açsından orta riskli gurupta yer almaktadır. Dolayısı ile hastaların erken dönemde tanınması ve uygun zamanda tedavi edilmesi ülkemizde çok daha önemlidir” ifadelerini kullandı.
OKULLAR VE KREŞLER BULAŞIN EN SIK GERÇEKLEŞTİĞİ YERLER
Strep A bakteri enfeksiyonunun bulaş yollarına değinen Süleymanoğlu, “Hastalık, hava yolu ile bulaşmakta ve hastalığın özellikle kapalı alanlarda, kalabalık arasında bulaşması kolaylaşmaktadır. Okullar, kreşler gibi kalabalık ortamlar en sık bulaşmanın gerçekleştiği yerlerdir” dedi.
Tedavi sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Prof. Dr. Süleymanoğlu, “Hastalığın tedavisi için doktorun önerdiği ilaçları uygun sürede ve eksiksiz kullanmaya dikkat edilmelidir. Tedavi başlandıktan sonra ilk 48 saat bulaştırmaya devam edeceği unutulmamalı ve bu süre içerisinde kalabalık ortamlardan uzak tutulmalıdır” diye devam etti.
Salgınları kontrol altında tutabilmek için yapılması gerekenlerin altını çizen Süleymanoğlu, “Maske kullanmak, el temizliği ve genel hijyenik kurallara uymak, hasta olanların toplumdan uzak durmaları salgınların kontrol altına alınmasında çok önemlidir” ifadelerini kullandı. (DHA)